İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

ASABI BOZUK ADAMIN PORTRESİ

YAYINLAMA:

Ama kısa bir düşünme süresi içinde aslında hiç de normal olmayan sinir bozucu ‘şeyler’i listeledim.

Bu kararı vermemin sebebi ise en son Konya etli ekmekçisinden gelen SMS mesajı oldu. Etli ekmekte her pazartesi kampanya varmış. Sonra telefonumun mesaj kısmını şöyle bir gözden geçirdim. Muhtelif belediye başkanları. Ne çok etkinlik yaparlarmış. İşleri zor. Bir yandan genel merkezlerin gözüne girip yeniden aday olacaklar, diğer yandan bir daha seçilecekler. SMS’lere harcadıkları parayı başka şeye harcasalar oylar daha garanti olur. Eskiden Mustafa Sarıgül sık sık mesaj atardı. Bu aralar duruldu. Onun yerini ise adının CHP’nin Cumhurbaşkanlığı adayı olarak anılmasını seven İlhan Kesici. Muhtemelen SMS şirketlerinin en iyi müşterilerinden biri. Kumarcıları, pazarlamacıları falan geçtim. Anlaşıldı ki yasal düzenleme falan kâr etmiyor. Normalde SMS göndermek için izin alınması gerekirken, bunlar “SMS istemiyorsan bize SMS at” diyorlar. Pişkinlik anlayacağınız. Zaten önemli bir kısmı yasadışı şirketler. Nasıl oluyor da koca koca GSM şirketleri buna izin veriyor inanamıyorum.

Sonra güvenlik şeridini kullananlar var. Bakmayın siz o haberlere. “Şöyle önlenecek, böyle önlenecek” falan diye. Bir şeyin önlendiği yok. Taktırın çakarlıyı geçin istediğiniz yerden. Sanki beyler için özel tercihli yol yaptırılmış. Halk da onlara hizmet etmekle görevli paryalar güruhu.

Yeni EDS sistemleri iyi güzel de zaten adım adım saatte 2 kilometre ile aştığınız bir trafikte kafanızın üzerinde 80 kilometre hız sınırı tabelasını görmek komik oluyor. Belli ki trafiğin açık olduğu zamanlar için. Söz konusu olan İstanbul olduğunda da bu anca sabaha karşı bir saat olabilir zannımca.

Büyük şirketlerin telefonla tacizlerine de sinir olduğumu fark ettim. Abonelik hemen şip şak. Ama iş abonelikten ayrılmaya geldiğinde canınızı çıkarıyorlar. Artık 10 kere mi 15 kere mi ararlar bilinmez. Yeni numaraları ise bir yıldır para almadıkları halde hizmet verdiklerini söyleyip sonradan haciz tehdidi ile zorla para tahsil etmeleri. Normalde bir ay para almasa verdikleri hizmeti kesen kurumlar, nasıl oluyor da bir yıllık para istiyorlar inanılır gibi değil.

Tacizci avukatlar da işin bir diğer kısmı. Baro bu konuda şikâyet kabul ediyormuş. Ama gel gör ki bu şikâyetin prosedürü de can çıkarıyor arkadaş. Bu büyük kurumlar avukatlara kilo ile dava veriyor. Ve bunların da kendi tahsilat servisleri var. Geçenlerde sohbet ettiğimiz sırada bir dostum benzer bir şekilde arandı. Telefonda bir kızcağız tehdit yollu konuşuyor. Telefonu ben alıp sordum: “Hanımefendi, yasalarda tahsilatın yolları belli. Yasal işlem yaparsınız. Telefon açıp tehdit etmek nerede yazıyor” diye sordum. Cevap veremedi. Nereden bilsin? Zaten bilemez, çünkü böyle bir usul yok. Kimi avukatlar olmuş bildiğin tahsilatçı.

Akaryakıt fiyatlarının bir inip bir çıkması, bankaların astronomik “Hizmet bedelleri”, televizyonlarda hep aynı adamların konuşması, normalde 5 para etmeyecek şeyler söyleyenlerin “fenomen” kabul edilmesi, gazeteciyim diye ortalıkta dolaşanların bedava yiyip içerek reklam yapmaları diye uzatabiliyorum bu listeyi. Vallahi Genel Yayın Yönetmenimiz Okan Sarıkaya bir gün oturup bu konuda bir ek hazırlatsa o gün gazete 60 sayfa çıkar.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...