İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

GÖĞÜS KANSERİ DEĞİL; MEME KANSERİ!

YAYINLAMA:

Öncelikle bilmemiz gereken şey, “göğüs” diye bir organımız olmadığıdır. Medyada da çoğunlukla “göğüs” denilen organın adı “meme”dir. Bu yüzden göğüs kanseri yoktur, meme kanseri vardır. Göğüs estetiği, göğüs büyütme, göğüs küçültme diye medyada atılan başlıklar doğru değildir. Doğrusu meme estetiği, meme büyütme veya meme küçültmedir.

Cinselliği çağrıştırdığı için meme demeye utananlar var. Oysa, meme de, akciğer, kalp, mide, bağırsak, beyin gibi bir organdır. Üstelik memeler, doğum sonrasında belli bir süre bebeğin besin ihtiyacını karşılamak üzere süt üretip salgılamaktan sorumlu yapılardır. Bebeklerin beslenmesini ilk 6 ay sağlayabilen mucizevi bir besindir anne sütü. Hele, doğumdan sonra gelen ilk sarı süt, bebek için çok önemlidir. Çünkü bebeği hastalıklara karşı koruyan bu süt, tıp dünyasında bebeğin ilk aşısı olarak kabul edilmektedir. Anne sütünün içeriğindeki faydalı maddeler, bebeklerin beyin gelişimlerinin daha iyi olmasını sağlamaktadır. Yapılan araştırmalara göre anne sütüyle beslenen bebeklerde Tip 1 diyabet, alerji, astım, göz ve orta kulak enfeksiyonu gibi hastalıklara daha az rastlanır.

Emzirmenin kadın sağlığına da çok büyük faydaları vardır. Bebeğini emziren annelerde anemi (kansızlık), romatizmal hastalıklar, yumurtalık ve meme kanserleri daha az görülür. İngiltere’de yapılan bir araştırmada, bir yıl süre ile bebeğini emziren kadınlarda meme kanseri riskinin yüzde 4,3 azaldığı ortaya konmuştur. Ayrıca emzirmek doğum sonrasında rahmin kolay toparlanmasını sağladığı gibi; şeker hastası annelerde günlük insülin ihtiyacını da azaltmaktadır.

MEME VE GÖĞÜS HASTALIKLARI İKİ FARKLI ŞEYDİR!

Gelelim göğüse! Tıpta “toraks” denilen göğüs bölgesi; vücudun boyunla karın arasında bulunan ve kalp, akciğer gibi organları içine alan kısmıdır. Göğüs bölgesi sırtımızın vücudumuzdaki karşıt tarafıdır. Bu yüzden hastalığın adı “meme kanseri’’dir, göğüs kanseri değil. Kamu ya da özel hastanelerde kurulan özel bölümlerin adı: Meme Hastalıkları Polikliniği’dir. KOAH, astım gibi bir hastalığınız yoksa memenizden gelen akıntı ya da meme başının içeri çökmesi için sakın yanlışlıkla göğüs hastalıkları polikliniklerine başvurmayın.

Medyadaki sevgili editör arkadaşlar; lütfen göğüs kanseri kavramını kullanma yanlışına artık düşmeyin. Haberlerde muhabir arkadaşlarınızın bu şekilde yaptığı yanlışları düzeltiniz. Sizin göreviniz yanlışlara ortak olmak değil; editoryal hataları düzeltmek. Unutmayalım, toplumda sağlık bilinci oluşturulmasında medya olarak sorumluluğumuz büyük.

Ve siz sevgili kadınlar! Memenizin de vücudunuzdaki organlardan biri olduğunu kabullenin. Kanser belirtisi olabilecek ele gelebilecek kitle gibi belirtilere karşı dikkatli olun. Meme sağlığınızla ilgilenin. Meme demekten ise asla utanmayın. Unutmayın, meme de kalp, burun, göz gibi bir organınızdır. Ve adı “meme”dir. Göğüs değil.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...