İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

KRONİK HASTALIKLARDA TEDAVİYE UYUMDA SINIFTA KALDIK!

YAYINLAMA:

Ne yapar eder o günleri boşa çıkarır, tribünde ya da televizyon karşısında gönül verdikleri takımın maçını seyrederler. Kadınlar ise acıktım, susadım bile demeden mağaza mağaza dolaşırlar. İşin en kötü tarafı, taraftarlık aşkı, alışveriş tutkusu için takvimini sürekli güncel tutan insanların kendilerini, sağlıklarını ihmal edecek kadar unutmasıdır. Taraftarı oldukları takımın maçına ya da markaların indirimlerine odaklanırken yapmayı akıllarına getirmedikleri şeylerin başında ise ilaçlarını almak gelir. Zaten yapılan çeşitli araştırmalar da bu gerçeği gözler önüne seriyor.

14 ilde 14 farklı kronik hastalık çerçevesinde toplam 540 hasta ve 9 uzmanlık dalından 350 doktorla gerçekleştirilen bir araştırmaya göre, hastaların yüzde 30’u ilaçlarını almayı unutuyor. Bilinçli olarak doktorlarının verdiği reçeteye uymayan ve ilaçlarını düzenli olarak içmeyenlerin oranı ise yüzde 5.

YOKSA SİZ DE İLAÇLARINI ALMAYI UNUTANLARDAN MISINIZ?

İlaç Bilincini Geliştirme ve Akılcı İlaç Derneği tarafından Abbvie’nin desteğiyle yürütülen araştırma, 10 hastadan 4’ünün ilaçlarını reçetelenen dozda ve sıklıkta almakta zorlandığını gösteriyor. Araştırmanın sonuçları gerçekten endişe verici. Nasıl mı? Parkinson hastalarının yüzde 47’si, ülseratif kolit hastalarının yüzde 43’ü, astım/KOAH ve Crohn hastalarının yüzde 37’si, yüksek tansiyon hastalarının yüzde 36’sı, yüksek kolesterolü olanların yüzde 33’ü, diyabetlilerin yüzde 28’i, kanser tedavisi görenlerin yüzde 23’ü, ankilozan spondilit ve sedef hastalarının yüzde 21’i, romatoid artrit hastalarının yüzde 20’si, HIV pozitif bireylerin yüzde 13’ü, hepatit B ve tüberküloz hastalarının yüzde 7’si ilaçlarını almayı unutuyor.

Bilinçli olarak ilaçlarını almadıklarını söyleyen hastaların yanıtları ise son derece ilginç: “Kendimi iyi hissettiğim zaman ilaçlarımı almayı unutuyorum.” Oysa, adı üstünde kronik hastalık yani süregelen hastalık. Diyabet, KOAH, romatoid artrit gibi hastalıkları olan kişilerin ilaçlarını düzenli olarak kullanmaları gerekiyor. Aksi takdirde, ilaçlarla kontrol altında tutulabilen hastalıklar devleşerek karşımıza yeniden çıkabiliyor.

İLAÇLARINI ALMAYI İHMAL EDENLERE NE OLUYOR?

“Kronik hastalığı olanların tedaviye uyumu, medikal maliyetlerin düşürülmesinde de son derece etkili oluyor. Doktorların reçete ettiği ilaçların düzgün alınması hasta sağlığı ve ülke sağlık ekonomisi açısından çok önemlidir” diyen İlaç Bilincini Geliştirme ve Akılcı İlaç Derneği Başkanı Prof. Dr. İsmail Balık’ın verdiği bilgiler ise sorunun boyutlarını gözler önüne seriyor:

* Her 5 kronik hastadan biri tedavi uyumsuzluğu nedeniyle yeniden hastaneye başvuruyor.

* Tedaviye uyumsuzluğu nedeniyle hastaneye yatan kişilerin oranı ise 10’da bir. Bu kişiler ortalama 6 gün hastanede kalıyor.

SAĞLIĞIMIZ İÇİN NE YAPMALIYIZ?

Bu araştırmadan çıkan sağlık derslerine gelince...

· Eğer, KOAH, diyabet, hipertansiyon, kalp yetmezliği, ülseratif kolit gibi sürekli ilaç kullanmanızı gerektiren bir hastalığınız varsa; doktorunuzun reçetesindeki ilaçları unutmadan ve atlamadan düzenli olarak almaya dikkat edin.

· Kendinizi iyi hissettiğinizde ilaçlarınızı asla bırakmayın. Unutmayın, kronik bir hastalıkla yaşarken kendimizi iyi hissetmemizin nedeni doktorumuzun verdiği ilaçları düzgün kullanmanız, sigarayı bırakma, kilo verme, düzenli egzersiz yapma konusundaki tavsiyelerine uymanızdır.

· Hastalık alevlendikten sonra, hayıflanmak, “Doktor, beni kurtar bu dertten diye” hekiminize yalvarmak için bazen çok geç olabilir. Böyle bir aşamadan sonra vücudun bozulan dengesini de, iflas etmek üzere olan organların sağlıklı çalışmasını sağlamamak da mümkün olmayabilir.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...