İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

AMERİKA, İRAN'DAN NE İSTİYOR?

YAYINLAMA:

Sonrasında kurulan sistemi hiç sevmedi Amerika. Şii İran yönetiminin de duyguları benzerdi. Ünlü Argos filmine konu olan olaylar da o zaman yaşandı. İranlı gençler açıkça uluslararası kuralları hiçe sayarak Amerikan Büyükelçiliği’ni bastı ve içindekileri yıllarca rehin tuttu. Hatta Amerika’nın düzenlemeye çalıştığı bir kurtarma harekâtı da fiyasko ile sonuçlandı.

İran devriminin gerçekleştiği yıllarda sokaklara kurulan vinçlerde Şah döneminin subaylarının, memurlarının asılması günlük görüntülerdi. Yere serili Amerikan bayrağı üzerinde askeri geçit törenleri yapılması da. Hatta o günlerde orduda komutan kalmadığı konuşulur olmuştu asılmaktan. Irak’ın başındaki Saddam da bunu fırsat bilip, (Ve tabii batının desteği ile) İran’a saldırdı. 8 yıl süren savaşta yüzbinlerce kişi öldü ve kelimenin tam anlamıyla hiçbir şey değişmedi. Sınır yine eskisi gibi kabul edildi.

O günlerde başlayan olaylar özellikle İsrail merkezinde gelişerek bugünlere vardı. İran her fırsatta İsrail’e karşı aşırı tehditkâr açıklamalar yaptı, İsrail, bıraksalar İran’ı vuracakmış da Amerika izin vermiyormuş gibi davrandı.

Suriye iç savaşı ve İran’ın bölgeye yerleşmesi İsrail’i iyice çileden çıkardı. Çünkü arasında koca bir Irak varken, İran artık komşusu olmuştu. Hele hele zaten Lübnan’da çok etkili Şii Hizbullah varken.

İran’ın nükleer güç elde etmeye çalıştığı yolundaki iddialar tam ortalığı karıştıracakken, şaşırtacak bir gelişme yaşandı. Başkan Obama döneminde Batılı ülkelerinde destek ve imza verdiği bir anlaşma imzalandı.

İşte Trump bu anlaşmayı bozmak istiyor. İsrail de bozulsun diyenler tarafında. Anlaşmada imzası bulunan Avrupa Birliği ülkeleri ise devamından yana. Avrupalı ülkeler İran’ın anlaşmayı bozacak bir şey yapmadığı görüşünde. Açıkça bu satırları Trump’ın anlaşmanın devamı ile ilgili olarak yapacağı açıklamadan önce yazıyorum. Yani durum belirsiz. Ama Trump ne derse desin İran karşıtlığı azalmayacak. Hatta bu kez 1400 yıllık bir sorun ile İran’a cephe alan Suudi Arabistan da Amerika’nın yanında. Ve tabii Suudi Arabistan’ın etki alanındaki Arap ülkeleri de.

Bu tartışmada iki taraf da masum değil. Bu olaylarda masum kim derseniz “Türkiye” cevabını veririm. İran’da şah devrildi iki milyon mülteci ülkemize geldi. Irak ile İran savaştı ticaretimiz alt üst oldu, daha etkileri geçmedi. Sonrasında Nükleer tartışma çıktı Amerika Türkiye’ye çullandı “Vay ambargoyu deliyorsun” diye. Şimdi de benzeri olacak. Yani hem masum hem kurban durumundayız.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...