İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

TELEVİZYON EZİYET!

YAYINLAMA:

Yıllardır televizyon izleyicilerine afyon yutmuş gibi alışkanlık yaratan yerli yapım dizilerin yarattığı bağımlılığı reklam denen bağımlılığa dönüştürme konusunda tam zirve durumundayız. Diziler uzadıkça uzadı, neredeyse üç saati geçti. Bu üç saat içinde kemikesiz olarak izleyebileceğimiz dizi dakikası taş çatlasın doksan dakikayı bile bulmaz. Hele hele yayın süresi oldukça uzamış olan dizilerin önünde yayınlanan bir saat civarındaki özet bölümü ise tam anlamıyla çekilir olmaktan çıkmış durumda.

Bazı nedenlerin arkasına sığınarak, özellikle televizyonların yayınlarını sürdürebilmeleri için reklamın gerekliliği gibi ve “böyle yapmak gerekiyor, başka yolu yok” demek kolay da, bir de; sevdiği diziyi, filmi, hele hele de tutkunu olduğu takımın maçını izlemek için ekran karşısına geçenlerin yaşadıkları eziyeti düşünürsek bu ileri sürülen mazeret pek de hafifletici bir mazeret değil.

Herkes şu konu ile ilgili olarak hemfikir; “Bir yayın kuruluşunun yayın hayatını sürdürebilmesi için en güçlü finansal desteği reklam girdileridir”. Reklamların finansal desteği ile yayın hayatının sürdürülmesi dünyada olduğu gibi ülkemizde de en geçerli neden.

Ülkemizde yaşanan ekonomik krizler nedeniyle, son yıllarda reklam pastası oldukça küçüldü gibi. Bunun akisine, bu küçülen reklam pastasından beslenmek zorunda olan yayınların sayısı arttı.

Yayın kuruluşlarının teknolojik yatırımlarındaki hızlı gelişme, reklam girdilerinin önemini çok daha arttırdı. Masraflar arttı, yayın altyapı maliyetleri çığ gibi büyüdü. Bir dönem ekranlarda yayın zenginliği sağlama uğruna, hesapsız kitapsız programlara, varyemezler gibi binlerce dolarlar ödeyenler, geç bile olsa gerçeği görüp daha dikkatli davranmaya başlamış olsalar da, yayınlardaki ana programların kurtarıcısı olarak sarıldıkları dizi çekimleri tüm hızıyla devam ediyor. Yapılması gereken ise bir şekilde dizilerin yayın sürelerini uzatarak aralarında var olan reklam kuşaklarını çoğaltmak ve daha çok reklam alarak daralan mali girdileri dengede tutabilmekti. Bunu yaparken o dizilere, izlenme oranı gibi değer katan televizyon izleyicisinin ne durumda olduklarını asla düşünmediler.

Televizyon yayıncılığı çok masraflı bir yayın biçimi, adeta dipsiz bir kuyu gibi. Ülkemizde ulusal yayın yapan televizyon sayısı ise dünyayın hiç bir ülkesinde olmadığı kadar fazla.

Bu çok sayıdaki televizyonun, eldeki çok ortaklı reklam pastasının sağlayacağı reklam girdilerinden yararlanabilmesi de oldukça zorlaştı.. Rekabet arttı. Hal böyle olunca, yayın kurgusunda da, oburluklar yayın ilkelerini çok önüne geçti. İzleyici ve yayın ilkeleri neredeyse göz ardı edilir oldu.

Böyle olunca da reklam girdilerinin ekranda kullanılabilmesi için zaten çok kısıtlı olan reklam getirici yayınların süresi uzatıldı ve arada yer verilecek reklam kuşaklarının artırılması gibi yöntemler uygulanmaya başlandı. İşin ilginç olanı ise, bu bulunan yöntemleri, sanki bir etik kuralmış gibi tüm büyük televizyonlardaki dizi yayınlarında görebiliyoruz.

Tüm bunlar olurken, reklamların; ekranlardaki bıktırıcı yoğunluğu ve çaktırmadan yaratılan sanal reklam kuşaklarının varlığı, dizileri, daha doğrusu reklam alabilen yayınların bu başıboşluğuna göz yuman denetleyici kurumlar ne yapıyorlar diye sorarsanız, görünen o ki hiç bir şey yapmıyorlar veya yapamıyorlar.

Reklamları nasıl yerleştirilmesi gerektiğini belirleyen yasalar ve yönetmeliklerde bunlar çok net belirlenmiş olmasına ragmen uygulanmıyorlar.

Bu durumda olan reklam arası program, film, spor programları ve özellikle de dizi izlemek durumundaki izleyiciye oluyor.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...