İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

KADİR GECESİ

YAYINLAMA:

“Biz onu Kadir Gecesinde indirdik.” (Kadr, 1)

Allahu Teâlâ, burada Kur’ân’ı Kadir Gecesi indirdiğini anlatmaktadır. Allahu Teâlâ o gece, Kur’ân’ı levh-i mahfuzdan dünya semâsındaki sefirlere indirdi. Burada, “sefere” tâbirinden murad, yazıcı meleklerdir.

Allah’ın izni ile Cebrâil Aleyhisselâm, o senenin tümünde ne kadar Kur’an indirecek ise, hepsi o gece levh-i mahfuzdan iner. Tâ gelecek senenin kadir gecesine kadar.

Anlatıldığı şekilde, Kur’ân’ın tamamı Ramazan ayları kadir gecesinde dünya semâsına indi.

İbn-i Abbas (r.a) ve diğer müfessirler Kadir Sûresi’ni şöyle tefsir ettiler:

“Biz onu kadir gecesinde indirdik.” (Kadr, 1) Bunun daha açık mânâsı şudur:

“Biz, bu sûreyi ve Kur’ân’ın cümlesini kadir gecesi yazıcı meleklere indirdik. Daha sonra, Cebrâil, lüzum görüldükçe parça parça yirmi üç senede Resûlullah (s.a.s) Efendimiz’e başka aylarda, günlerde, gecelerde, vakitlerde indirdi.”

Çünkü vücutlar Kur’ân’ın mârifetine birden dayanamayacağı için, Allah onu yavaş yavaş bedene yaymıştır.

“‘Kadir Gecesi..’ demek, büyük bir gece mânâsınadır. Bazıları da Kadir Gecesini şöyle açıklamışlardır:

‘Hüküm gecesi, O gece için,’

‘Kadir Gecesi..’ demek, ona tâzim ve kadrini yükseltmek içindir.”

O gecenin kadri ve kıymeti çok üstündür. Zîra Allahu Teâlâ o seneden tâ gelecek seneye kadar olacak tüm işleri o gece takdir eder.

Sonra Allahu Teâlâ şöyle buyurdu:

“Kadir Gecesinin nasıl olduğunu sana nasıl anlatmalı ki?” (Kadr, 2) Bu âyet-i kerîmede, daha açık olarak anlatılmak istenen mânâ şudur:

“Yâ Muhammed, Allahu Teâlâ sana bildirmemiş olsaydı, kadir gecesinin azametini, hatta tüm Kur’an’da olanları bilip anlayamazdın.”

Elbette bir şey bilemezdi, ama Allahu Teâlâ ona her şeyi öğretti. Kezâ Kur’ân’a olan mânâların tümünü öğretti. Şayet Allahu Teâlâ bildirmemiş olsaydı, bilemezdi. Hiçbir şekilde onların mânâlarına muttali olamazdı.

Buradakine benzer bir mânâ, Resûlullah (s.a.s) Efendimiz’e, kıyâmetin durumu anlatılırken de geçmiş olup şöyledir:

“Nasıl bileceksin, belki de kıyâmet yakındır.” Bu mânâya göre, Resûlullah (s.a.s) Efendimiz’e kıyâmetin kopacağı vakit bile bildirilmedi. Kadir Sûresi’nin açıklamasına devam edelim:

“‘Kadir Gecesi..’ (Kadr, 3) Bunun daha açık mânâsı şu cümlelerle anlatılabilir:

‘Azamet ve hikmet gecesi.’

Üstteki tâbirden murad şu demektir:

‘O, mübârek uğurlu bir gecedir.’ Zîra onun mübârek bir gece olduğunu, bir başka âyet-i kerîmede Allahu Teâlâ şöyle bildirdi:

‘Biz onu mübârek (uğurlu) bir gecede indirdik. O gece hikmet taşıyan bir iş ayırt edilir.’ (Duhân, 3-4)

Daha sonra Azîz Celil Allah şöyle buyurdu:

“Kadir Gecesi bin aydan hayırlıdır.” (Kadr, 3)

Burada anlatılmak istenen mânâ şudur:

Kadir Gecesinde yapılan bir amel, içinde kadir gecesi bulunmayan bin aylık amelden hayırlıdır vesselam.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...