İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

TEKNOLOJİ İHRACATI VE VESTEL

YAYINLAMA:

Birçok televizyon programında, birçok farklı televizyon kanalında bu tanımı duydum. Ayrıca birçok köşe yazısında da ülkemiz ekonomisinin kurtuluşunun “katma değerli üretime” bağlandığını okudum.

Eminim bu konuda söylenen veya yazılan neredeyse her şeyi onaylayan da sadece ben değilimdir. Tahminen birçok insan bu fikri en ufak bir muhalefet şerhi koymadan tıpkı benim gibi kabullenmiştir.

Önceki gün (10 Temmuz) elime ulaşan “Vestel Avrupa showroom’unu Münih’te açtı” başlıklı basın bültenini okurken aklıma hemen bu “katma değerli üretim” konusu geldi.

Öyle ya Vestel yıllar boyunca Türkiye’nin ihracat rekortmeni olmuş bir şirket. Son 20 yıldır da kendi sektörünün en çok ihracat yapan markası. Yani bugün için hedef alınan “katma değerli üretim” mantığını bir zamanlar hayata geçirebilmiş ve o zamanların “katma değerli üretimin” sistemini geliştirip, yaptığı ihracat sayesinde Türkiye’nin dış ticaret açığını kapatmış, binlerce insana iş imkânı sunmuş bir şirket. Tüm bunları Vestel’in şu an bunları yapmadığı anlamında söylemiyorum; şirket halen ihracat yapıyor, iş imkânı sağlıyor. Söylemek istediğim daha önce tüm ülkenin ihracat rekortmeni olarak daha öne çıkan bir markayken artık “katma değerli üretim” sistemleri araştırılıyorken adının anılmaması.

Sıfırdan yeni üretim modellerini tartışmaya açmaktansa Vestel’in başarısının altında yatanlar araştırılsa ve yeni üretim modellerine kavuşmak için bu tarz köklü şirketlere yatırım yapılsa (veya kolaylık sağlansa) hedefe varma süresi daha da kısalmaz mı? “Yenilikçilik” dediğimiz şey bence eskiyi tamamen göz ardı etmek olmamalı. Vestel gibi ülkenin gururu şirketlerin daha kârlı ticaret yapabilmesinin önü açılmalı.

Münih’teki Showroom’un Anlamı

Avrupa’nın en önemli ticaret merkezlerinden biri olan Münih’te showroom açan her markanın ihracata doymadığını, satabilecek birçok ürünü olduğuna inandığını kolayca söyleyebiliriz. Showroom açan marka Vestel olunca ihracat iştahının boyutlarını daha net algılamak lazım. Çünkü Vestel bugüne kadar dünyanın dörtte üçüne (toplam 155 ülkeye) ihracat yapmış bir marka. Ayrıca imzaladığı lisans anlaşmaları sayesinde Toshiba ve Sharp gibi dünyaca bilinen teknoloji markaları adına ürünler üretebilen ve pazara sunabilen bir Türk şirketinden bahsediyoruz.

En basit şekilde ifade etmek gerekirse Vestel, Kıta Avrupası’nda cep telefonu üretimi yapan en büyük şirket. Bu şartlar altında Vestel’in ürettiği cep telefonlarının Avrupa’da piyasaya çıkış süresi anlamında çok büyük avantajlara sahip olacağı da tartışmasız bir gerçek. Çin’de üretilip Avrupa’ya gönderilen cep telefonları yerine Manisa’da üretilen telefonların Almanya’daki raflara dizilmesi sağlanabilse sanırım “katma değerli üretim” şartlarını büyük kısmı da yerine getirilmiş olur.

Hali hazırda dünyaya beyaz eşya ve televizyon başta olmak üzere birçok teknolojik cihaz satan Vestel’in şüphesiz ki Münih’te açtığı 800 metrekarelik showroom’unun asıl amacı satışları yükseltmek. Yani kendi cirosuyla birlikte ülkenin ihracatını canlandırma isteği. Belki de tekrar Türkiye’nin bir numaralı ihracatçısı olma çabasıdır. Fakat amaç ne olursa olsun müşteriye bir adım daha yaklaşmak için Münih havalimanına çok yakın bir noktada showroom açmak bence alkışlanacak bir vizyondur ve bu vizyon “katma değerli üretim” diye tanımlanan üretim sisteminin de bence temellerini oluşturur.

O nedenle güçlü bir ekonomi için ülkenin kendi değerlerine destek vermesinin daha mantıklı olacağını düşünenlerdenim. Vestel gibi bir teknoloji üreticisine sahip olmak, Türkiye için önemli bir değerdir.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...