İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

HIZIRŞAH TAKSİARHON KİLİSESİ'NDE KONSER

YAYINLAMA:

Misafirlerini ağırlamaya hazırlanan tatlı telaşın arasından süzülerek, halkın ibadet ettiği orta nefe doğru ilerledi. Her bir ses binanın muhteşem akustiği ile kulaklarına yansıyordu. Sahne, kilisenin doğu kısmında ayinlerin yapıldığı kutsal alanda yer alıyordu. Yedi cehpeli bir apsisten oluşan yarım daire şeklindeki alan, Türk Müziği ve Batı Müziği buluşmasını kucaklamaya yetiyor görünüyordu.

- Türk Müziği ve Batı Müziği

Özenle dizilmiş ahşap sandalyelerden birine ilişti. Birbirine benzer gülümsemeler ile etrafına bakan kızları gördü. Birazdan sahnede yer alacak, dünyaca ünlü bu kızlar, babaları ve ağabeyleriyle ilk defa aynı sahneyi paylaşmanın heyecanındaydılar.

- Baba ve Çocuklar

Başını tavana doğru kaldırdı. Beşik tonoz sistemi ile örtülmüş bu mekanda geçmişte, yükselen sesleri hayal etti. İnsan olmaya dair yakarışlara, dileyişlere, şükürlere tanıklık eden Taksiarhon Kilisesi’nde ruha yolculuğu duyumsadı. “Ahirette onbeş akçe yerine elli akçenin hesabını vermek ağır olur” diyerek kendisine yapılan teklifi kabul etmeyen Hızırşah’ın gönlü ile tüm gönülleri yüreğinde buluşturdu.

- Hızırşah ve Taksiarhon Kilisesi

Konukların gelmeye başladıkları andan itibaren sahne telaşını görmek istemeyen gözlerini, konuk sanatçılara çevirdi. İkiz kardeşler Ferhan ve Ferzan Önder, ağabeyleri Dr. Ömer Önder ve Ahmet Kadri Rizeli derin bir musıki sohbeti içindeydi. Önce sahnenin kutsallığına saygı ile başlayan, ardından sanatçılara ve daha sonra da dinleyenlere ulaşan saygı yüceliğine tanık olduğu konserleri anımsadı. ‘Hanende’ ve ‘Sazendeleri’ seyircilerin arasından ciddi duruş içinde, gülümseyişlerle ‘Hoş geldiniz’ diyerek sahnede yer almalarını bekledi. Başını kilisenin arka kapısına çevirdi. Kuvvetli bir ışık seli içeriye süzülüyordu. Gözleri kamaştı. Başını sahneye çevirdiğinde Refik Fersan’ın yeğeni Sezer Üneri açılış konuşmasını samimi bir anlatımla yapmaya başlamıştı. Hayalindeki detayları açık kapıdan salıverdi. Arkasına yaslandı. Işığın, müzikle tüm gönüllere yayıldığını hissetti.

Datça Klasik Türk Musıkisi Topluluğu, Nihavent Fasıl ve Solo Şarkılar eşliğinde konserin birinci bölümünde yer aldı. Konserin merkezinde yer alan baba Güngör Önder, kendi bestesini okurken oğlu Dr. Ömer Önder piyano ile eşlik etti. İkinci bölümde, ikiz kızlar Ferzan ve Ferhan, bedenlerinin birbirine dolaştığı, dört el piyano icrası ile muhteşemdi. Brahms-Macar Dansları, Franz Liszt-Hungarian Rapsody, Fazıl Say-İstanbul’da Bir Kış Sabahı, Lieber Tango Dört El Piyano Uyarlaması ve “Bis” Fazıl Say-Kumru ile minor başlayan konser minor olarak bitti.

Ömrünü okumakla geçirmiş mütevazi Hızırşah topraklarında, ömrünü öğrenmekle geçirmiş mütevazi müzisyenler, ömrünü evlatlarına adamış mütevazi bir baba himayesinde, ünü dünyaya ulaşmış mütevazi çocuklar, mütevazi Taksiarhon Kilisesi’nde buluştu.

Dünyadan yüz çevirmiş gönüllerin buluşabildiği müzik, hizmetine devam edecek!

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...