İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

BOLU DOĞASI VE İKLİM

YAYINLAMA:

Bolu’da, Batı Karadeniz Bölgesi’nin nemli iklim tipi ilin geneline hâkimdir. Bununla birlikte ilin güney ve güneybatı kesimlerinde Marmara ve İç Anadolu iklim tiplerinin de etkisi hissedilmektedir.

Batı Karadeniz dağ sıralarının deniz etkilerini engellemesi nedeniyle ve doğu-batı doğrultusunda uzanan düzlüklerin, batıdan gelecek etkilere karşı engel teşkil etmesi dolayısıyla, Batı Karadeniz, Karadeniz ardı, Marmara ve İç Anadolu iklim tipleri arasında bir geçiş iklimi özelliği taşımaktadır. İl genelinde batıdan doğuya ve kuzeyden güneye doğru gidildikçe Karadeniz etkisi azalıp, İç Anadolu karasal iklimi belirginleşmeye başlar. Yağış ilkbahar sonlarında en yüksek seviyeye ulaşır ve yaz ortalarında kurakça bir süre belirginleşir.

Bolu Dağı

Burada iklim bakımından dikkati çeken nokta, yerel olarak Bolu Dağı’dır. Düzce Ovası ve Kaynaşlı’dan ani olarak yükselmeye başlayan hava akımları, kısa mesafede bu yüksekliği aşamayınca, dağ üzerinde yağış bırakır veya yoğun bir sis kuşağı oluşturur. Bolu Ovası (725 metre, il merkezi), Bolu Dağı’na (900 metre) 15 km mesafededir. Yatay ve dikey olarak kent merkezine çok uzak olmayan Bolu Dağı, batı yamaçtaki ani yükseliş nedeniyle mikro klima olarak belirgin bir fark gösterir.

İklim ve bitki çeşitliliği

İl genelinde farklı iklim tiplerinin bir arada görülmesi, ormancılıkta ağaç türü karışımı ve çeşitliliğini artırmıştır. Aynı sebeple yetiştirilen tarımsal ürünlerde de çeşitlilik elde edilmiştir. Bu farklı yapıların bir arada bulunması biyolojik çeşitlilik açısından da önemlidir.

Yaylalar, ovalar ve platolar

Tüm Türkiye’de olduğu gibi Bolu ilinde de dağların genel uzanışına uygun olarak elips şeklinde çukur düzlükler görülür. Bu alanlar nüfusun yoğun olarak toplandığı alüvyonlarla örtülü tarım alanlarıdır. Genel olarak doğu batı istikametinde uzanan ovalar il yüzölçümünün yaklaşık %8’ini kaplamaktadır. 725 metre yükseklikteki Bolu Ovası ve 1300 metre yükseltideki Gerede Ovası en geniş ovalardır. Mudurnu Ovası ve Göynük güneyindeki Himmetoğlu Ovası diğer önemli ovalardır.

Alüvyon topraklar

Ovaların toprakları genellikle andezit anakayadan oluşmuş, dağlık yamaç arazilerden taşınmış alüvyon topraklardır. Eğimi az olan çukur alanlar alüvyonlarla dolarak bugünkü ovaları meydana getirmişlerdir. Ovalardan yukarılara, dağlık alanlara ve ormanlara çıkıldıkça eğim artar ve genellikle toprakların kalınlıkları azalır.

Meşhur Bolu patatesi

Orman toprakları yer yer esmer orman toprağı veya yağışlarla fazla yıkanmış soluk renkli (podzolleşmiş) topraklardır. Ovalardaki alüvyonlu topraklar ise kumlu-killi topraklardır. Bunların organik madde (humus) ve karbonat yönünden zengin olan bölümleri daha verimli olup, buralarda başta patates olmak üzere birçok sebze ve meyve yetiştirilir. Ovaların daha az verimli kısımlarında ise arpa, buğday vb ürünler yetiştirilir.

Yaylalar yaylalar

Bolu, sahip olduğu 300 civarındaki yaylası ile yaylacılık alanında da önemli bir merkezdir. Aladağ yaylaları, Sarıalan yaylaları, Gerede yaylaları, Dörtdivan yaylaları, Kıbrısçık yaylaları, Seben yaylaları, Mengen yaylaları, Mudurnu yaylaları, Göynük yaylaları, At Yaylası, Kızık Yaylası… Yaz mevsimini genellikle yaylada geçiren köylüler için yaylaya çıkmak ve yaylacılık önemli bir gelenek halinde yaşamaktadır.

Kızık Yaylası, At Yaylası, Gerede yaylaları, Seben yaylaları, Kıbrısçık yaylaları, Mudurnu yaylaları, Göynük yaylaları farklı sosyal ve kültürel özellikleri ile ayrı bir önem arz eder.

Metin: Mehmet Tokcan

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...