İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

BEYİN SAĞLIĞINDA KONTROLLÜ AÇLIĞIN YERİ...

YAYINLAMA:

Kitabın sayfalarını çevirdikçe, yazımda bu konuya yer vermeye karar verdim. Çünkü alzheimer tanısında erken davranmanın ve yaşam tarzının önemine dair çarpıcı bilgiler yer alıyordu. Üsküdar Üniversitesi Nörobilim Ana Bilim Dalı Başkanı ve aynı zamanda NP İstanbul Beyin Hastanesi Nöroloji Uzmanı Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, bir tür oruç benzeri uygulama olan kontrollü açlığın alzheimer hastalığının önlenmesindeki etkisine değindiği bölümde bakın neler söylüyor:

“Eğer, kalori kısıtlaması yaşlanmayı metabolik yönden yavaşlatıyorsa, erken ya da hızlı yaşlanma süreçlerinin söz konusu olduğu “alzheimer” gibi hastalıklar da neden bu kısıtlamadan olumlu yönde etkilenmesin! Aralıklı ya da kontrollü açlık, düzenli bir öğünden sonra 16-24 saat süreyle kalori girişinin kısıtlanması olarak tanımlanmaktadır. Hayvan deneylerinde bu tür uygulamalardan sonra beyin hücrelerinin ortaya çıkış hızının arttığı ve yaşlılığa bağlı öğrenme probleminin azaldığı gösterilmiş. İnsanlarda ise sadece su alımına izin verilen 24 saat süreli kontrollü açlık uygulamaları sonucunda önce büyüme hormonu düzeyinin yükseldiği, bunun yağ yoluyla enerji kullanımını azalttığı ve insülin düzeylerini kontrol altına aldığı gösterilmiş. Bu arada diyabet, hipertansiyon ve kalp damar hastalığı riski de azalmış.”

“ÇOCUKLUĞUNUZUN YA DA GENÇLİĞİNİZİN GEÇTİĞİ YERLERE GİDİN”

Prof. Dr. Oğuz Tanrıdağ, beyin sağlığını korumak isteyenlere çocukluk ya da gençlik günlerinin geçtiği mekanlara gitmelerini, müzik dinlemelerini ve mümkünse şarkı söylemelerini, televizyonda dizi, belgesel, yemek ve müzik programı izlemelerini öneriyor. Düzenli cinsel yaşamın da beyin sağlığı için faydalı olduğu kadar, felç riskini azalttığını, uykusuzluk problemini giderdiğini, bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve yaşlanmayı geciktirdiğini vurguluyor.

Alzheimer hastalığının erken tanısında doğru branş ve doktor seçiminin önemine de değiniyor Prof. Dr. Tanrıdağ. 50 yaşın üzerinde ve özellikle ailesinde alzheimer ya da “bunama” tanısı olan kişilerin bazı belirtiler gösterdiklerinde öncelikle demansla uğraşan bir nöroloji uzmanına yönlendirilmelerini tavsiye ediyor. Peki, böyle bir uzmanı nasıl bulacaksınız? Prof. Dr. Tanrıdağ, alzheimer derneklerine ya da Türk Nöroloji Derneği’nin web sitesinde “Davranış Nörolojisi ve Demans Çalışma Grubu’ndaki hekimlere öncelikle ulaşılmasını öneriyor.

“ALZHEIMERDA ERKEN TANI İÇİN BEYİN CHECK-UP’I ŞART”

Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan, alzheimer konusunda farkındalık yaratmak amacıyla kitabı yayınladıklarını belirterek, hastalığın erken tanı ve tedavisi için beyin check-up’ının önemine değiniyor. Prof. Dr. Tarhan’ın şu sözleri ile bu haftaki yazımı bitiriyorum:

“Sinsi başlayan ve ciddi hafıza kayıplarına yol açan alzheimer, beyin check-up’ıyla erken belirti verdiği dönemde anlaşılarak yine erken dönemde tedaviye başlanıyor. Erken tanı sayesinde zamanında uygulanacak tedavi ile dikkat ve konsantrasyon arttırılıyor; öğrenme ve kavrama yeteneği geliştirilerek, hafıza güçlendiriliyor. Gerekli durumlarda hastalara ilaç da öneriliyor.”

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...