23 Haziran'da önümüze gelecek olan sandıkta sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nı mı seçeceğiz yoksa gerçek demokrasiye geçiş mi yapacağız. İşte onu yakın bir gelecekte göreceğiz milletçe. Yani başka bir deyimle her şey çok güzel mi olacak yoksa bu günlerimizi de arıyacak mıyız? Zaman tüm çıplaklığıyla bunları gözler önüne serecek.
Bilindiği üzere 'bu halka hizmetkar olmaya geldik' diyenler malesef efendi olmuşlar. Hizmetkar ile efendi kelimelerinin anlamları yer değiştirmiş olmalı. İstanbul sevdalıları önce istanbula ihanet ettiler. Kendi itirafları.
İstanbul seçimleri sonunda çıkacak olan oy sonuç ve toplamları ve başkanlığın kime verilip kime verilmediği de sosyal psikolojiyi ve içinde bulunduğumuz ekonomik krizin faillerini ödül yahut ceza yöntemiyle cezalandırıldığı da çok netleşecektir. Bir tarafa biz bu ihaneti çok sevdik buyrun gelin ihanetlerinize devam edin mi diyecekler yoksa her ihanetin ağır bir bedeli vardır. Ödeyeceksiniz ödemelisiniz mi diyecekler bu gerçeği de göreceğiz kısmet olursa...
Ancak ülkemiz saygınlık ve prestij anlamında çok derin yaralar aldı seçimin tekrarı kararıyla. YSK bu riski asla göze alamazdı, dolaylı olarak anlıyoruz ki çok baskı altında kalmışlar ve özel istek üzerine bu karar alındı. Uzun yıllar konuşulacak. Kimi siyasiler alkış ve saygınlıkla anarken kimileri de lanetle küfürle ve saygısızlıkla anacak. Bunu bilmeyen ve kabullenmeyen de yok zaten.
Çok büyük kayıplar yaşanırken kitleler halinde ekonomik olarak etkilenenler kimselerin umrunda değil de beka sorunuyla yola çıkıp kendi bekalarını kast edenleri ya bizler anlayamadık yahut onlar anlatamadılar. Çok iyi anlaşıldı oluşan sonuç ve alınan seçim tekrarı kararıyla… Gerçekten mevcut iktidarın ve cumhur itifakının beka sorunu olmalı ki defalarca bu konuyu sahada kullandılar.
Önemli bir hatırlatma her şeyin ve herkesin her an beka sorunu var. Kimse sonsuza dek yaşıyamaz ve iktidar olarak da asla kalamaz, kalamamışlar da. Onları kendi oy’larımızla ellerimizle meşru olan sandık seçimiyle nasıl getirdiysek istediğimizde de iktidardan uzaklaştırabilmeliyiz.
23 Haziran'da önümüze gelecek olan sandıkta sadece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı'nı mı seçeceğiz yoksa gerçek demokrasiye geçiş mi yapacağız. İşte onu yakın bir gelecekte göreceğiz milletçe. Yani başka bir deyimle her şey çok güzel mi olacak yoksa bu günlerimizi de arıyacak mıyız? Zaman tüm çıplaklığıyla bunları gözler önüne serecek.
