Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile gerçekleştirdiği telefon görüşmesinde yalnızca ikili ilişkileri ele almakla kalmadı, aynı zamanda küresel dengeleri etkileyebilecek meseleleri de gündeme taşıdı. Görüşme, Putin’in doğum gününe denk gelmesiyle daha da dikkat çekici hale geldi. Ancak kutlamaların ötesinde, konuşulan konuların satır aralarında diplomatik hamlelerin derin izleri okunuyordu.
gazze'de ateşkes için türkiye'nin rolü vurgulandı
Erdoğan, özellikle Gazze’deki insani krizin derinleştiğine dikkat çekerek, Türkiye'nin bölgede bir an önce ateşkesin sağlanması ve yardımların engelsiz ulaştırılması için gösterdiği çabayı aktardı. Bu vurgu, Türkiye'nin yalnızca bir izleyici değil, aktif bir diplomatik aktör olduğunun altını çizdi. Görüşmede bu konuda iş birliği yapılabileceğine dair sinyaller verildiği öğrenildi.
ukrayna-rusya savaşı için "adil barış" mesajı
Telefon görüşmesinin bir diğer önemli başlığı ise Ukrayna-Rusya savaşı oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölgede süren savaşın artık sadece iki ülkeyi değil, küresel barışı tehdit eder hale geldiğini vurguladı. Erdoğan, barışçıl çözüm yollarının yeniden masaya yatırılması ve adil, kalıcı bir barış için diplomatik girişimlerin hızlandırılması gerektiğini belirtti. Türkiye'nin bu süreçte arabulucu rolünü sürdürmeye kararlı olduğu mesajını verdi.
görüşmenin zamanlaması dikkat çekti
Putin’in doğum gününde gerçekleşen bu temas, sadece bir nezaket görüşmesi olarak değerlendirilmedi. Zira liderlerin doğum günlerinde gerçekleşen görüşmeler, çoğu zaman duygusal diplomasi açısından da önem taşır. Bu bağlamda Erdoğan’ın hem bölgesel hem de kişisel sıcaklık içeren bir telefon diplomasisi yürüttüğü değerlendiriliyor.
türkiye ile rusya ilişkileri nereye evriliyor?
Son dönemde Batı ile ilişkilerde gelgitler yaşayan Türkiye'nin, Rusya ile olan stratejik diyaloğunu güçlendirme çabası dikkat çekiyor. Enerjiden savunma sanayiine, turizmden ticarete kadar pek çok alanda derinleşen iş birliği, bu görüşmenin içeriğini daha da anlamlı kılıyor. Putin’in doğum gününde yapılan bu görüşme, dostane ilişkilerin stratejik ortaklığa evrildiği bir dönüm noktası olabilir.
