Dünyanın en bulaşıcı hastalıklarından biri olan kızamık, 2024 yılında Avrupa ve Orta Asya’daki bazı ülkelerde alarm seviyesine ulaştı. DSÖ ve UNICEF’in ortak raporuna göre, 2024’te bu bölgede 120 binden fazla vaka rapor edilirken, bu sayı 2023’ün iki katına çıktı.
Türkiye’de Durum Stabil
İstanbul İl Sağlık Müdürlüğü Halk Sağlığı Hizmetleri Başkanı Dr. Mehmet Burhan Küçükoğlu, Türkiye’de vaka sayılarına ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Küçükoğlu, “2024’te bin 500’e yakın kızamık vakası tespit edildi. 2023’te bu sayı biraz daha yüksekti. Ancak İstanbul özelinde, 2025’te şu ana kadar onlu rakamlarla ifade edilecek kadar az sayıda vaka görüldü. Bu vakaların tamamı bir yaşından küçük ve aşısız çocuklardı” dedi.
Yetkililer, İstanbul’da şu an için kızamıkla ilgili herhangi bir ciddi tehdit beklenmediğini belirtiyor. Ancak il dışı veya yurt dışı temaslı münferit vakaların olabileceğine dikkat çekilerek, bu vakaların titizlikle takip edildiği ifade ediliyor.
Aşı Olmayanlar Risk Altında
DSÖ Avrupa Direktörü Dr. Hans Kluge, aşının önemine vurgu yaparak, “Kızamık geri döndü ve bu bir uyanma çağrısıdır. Yüksek aşılama oranları olmadan sağlık güvenliği sağlanamaz” dedi. Bilim insanları, salgınların önlenebilmesi için nüfusun en az yüzde 95’inin aşılanması gerektiğini belirtiyor.
Sağlık otoriteleri, Türkiye’de kızamık vakalarının büyük çoğunluğunun aşısız bireylerden oluştuğunu ifade ediyor. Son iki yıldaki vakaların yüzde 98’inin hiç aşı olmamış kişiler olduğu belirlenirken, yalnızca yüzde 1,5’lik kesimin tek doz, yüzde 0,5’lik kesimin ise iki doz aşı yaptırdığı ancak üzerinden 20-30 yıl geçtiği açıklandı.
Türkiye, Sağlık Tedbirlerini Sıkı Tutuyor
Türkiye, güçlü sağlık sistemi ve aşılama programları sayesinde, Avrupa ve Orta Asya’da hızla artan kızamık vakalarına karşı önemli bir başarı sağlıyor. Yetkililer, mevcut durumu yakından izleyerek, vakaların yayılmasını önlemek adına karantina ve izolasyon süreçlerini titizlikle yürütüyor.
Türkiye’de sağlık otoriteleri, ebeveynleri çocuklarını zamanında aşılatmaları konusunda uyarıyor. Aşısız bireylerin hastalığa yakalanma riskinin yüksek olduğu belirtilirken, vatandaşların bağışıklık kazanması için ulusal aşılama programlarına tam uyum göstermeleri gerektiği vurgulanıyor