İstanbul
Parçalı bulutlu
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Meslek dayanışması

“Bir elin nesi var iki elin sesi var" sözünü söyleyen atalarımızın bu sözü söylerlerken neyi amaçladıklarını düşündüğümüzde karşınıza karşılıklı dayanışma çıkıyor. Gerçi o ellerde bulunan parmaklar eşit olmasa da bu dayanışmanın gerekliliğine hepimizin ihtiyacı var...

“Bir elin nesi var iki elin sesi var" sözünü söyleyen atalarımızın bu sözü söylerlerken neyi amaçladıklarını düşündüğümüzde karşınıza karşılıklı dayanışma çıkıyor. Gerçi o ellerde bulunan parmaklar eşit olmasa da bu dayanışmanın gerekliliğine hepimizin ihtiyacı var...
İşte bu ata sözümüz ve buna benzer mesajları dikkate alıp yol aldığımızda başarının geleceğini, geldiğini çevremizde, etrafımızda ve dünyaya baktığımızda görürüz. İlkokulda başlayan eğitim üniversiteye kadar devam ederken de hep bu yönde ders alır birlik beraberliğin önemini kavramaya çalışırız...
Bir gazeteci olarak dayanışma kültürünün ne kadar önemli olduğunu yazılarımda, düşüncelerimizde sık sık anlatırız. Buradaki anlatım ve söylemin amacı da zaten odur...
Benim 34 yıldır şerefle, onurla yapmaya çalıştığım bu meslekte de darmadağınıklığın olduğu birlik, beraberliğin sağlanamadığı diğer bir gerçektir. İşte bunu önlemek gazetecileri bir araya toplamak ve onların hak hukuklarına sahip çıkmak, haklarını savunmak için kurduğumuz ve kurulan onca dernek, cemiyet bu birlikteliği sağlamaya çalışan kurumlardır. Bu amaçla kurduğumuz, Ardahan gazeteciler  derneği de bu işi görüyor. Bunu yaparken de Ardahan ve ülke genelinde gazetecilik yapan meslektaşları ile dayanışma, onların hak ve hukuklarına varsa savunma amacı taşır ve aynı zamanda birlikteliğin gücünü sağlar.. İki elin sesi olduğunu anlatmaya çalışır...
Bu çerçevede Öcalan'ın yakalanmasıyla reyting yapan DSP'den 5 yıl Ardahan milletvekilliği yapan ardından Başkanlık sisteminin gelişi ile siyasi partilerin zorunlu birlikteliği dolayısıyla ittifak yapan CHP, HDP, İP nin oylarıyla yine Belediye Başkanı olan birinin hem de koltuğa oturur oturmaz o koltuğun havasıyla kendisini destekleyen tüm gazetecilerin irili ufaklı eleştirileri karşısında gazetecileri tefeye koymasıyla başlayan gerginliğe gazeteciler cemiyeti olarak müdahale ettik...
Etmez olaydık. Aynı başkan gazeteci arkadaşımızı tefeye koyduğu gibi onu savunan gazeteciler cemiyetini de  kafasınca kara listeye almış gibi. Çünkü gazeteci Barış Bilgin'in haklı veya haksız olarak ele aldığı bir habere çok kızmış olan aynı başkan benimde bulunduğum bir toplantıda gazetecilere yönelik anlaşılmaz, abartılı söylemleri ile hem bir gazeteci olarak hem de gazeteciler cemiyeti Başkanı olarak gerekli tepkimi koymuş yanlışını da yüzüne söylemiştim..
Söylemez olaydım. Vay sen misin söyleyen... Bunun üzerine kendisine oy vermediğimi düşündüğünü destek alamadıklarını kara listeye aldığını, zabıta kanalıyla Belediye birimlerine emir verdiği ileri sürülen aynı Başkan arkasında desteği olmadığından yalnız kalınca sosyal medya programı olan Facebook a yönelerek sözde çalışmalarını "iş yapıyor görünmek" adına kamu oyuna pompalamaya başlamıştır. Zira yanında gazeteci kalmadığı gibi ona oy verenlerde onun bu tutarsız hareketleri yüzünden pişmanlık duymaya başlamışlardır...
İşte bu örnekte gazetecilikte yapılan iş birliğinin önemi ortaya çıkıyor. Yani kısaca Başkanı biz gazeteci olan beni ve başında bulunduğum ARDAFED'in yarattığı sözde aydın ve sözde yazarlarla" Köprüde etkinlik yapıyorum" diye İstanbul'da yapılan ARDAHAN'I TANITMA GÜNLERİ nden sonra yapılması planlanan ve halka ilan edilen bir etkinliği İstanbul'daki etkinliklikle aynı güne denk getirerek etkinliğimizi gölgelemeye, baltalamaya çalışmaktadır. Sözüm ona makamında yediği fırçanın acısını çıkartmaya çalışınca bedelini de Birlik, bereberlik içinde çalışmanın önemini bilen, anlatan gazetecileri kaybediyor...
Bunun adı da MESLEK             DAYANIŞMASIDIR...