Tarihin Kalbinde Bir Ada: Demokrasi ve Özgürlükler Adası
Marmara Denizi’nin kalbinde, İstanbul açıklarında konumlanan ve geçmişte “Yassıada” olarak bilinen bu tarihî ada, 2020’de Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından kapsamlı bir restorasyon ve yeniden işlevlendirme süreciyle Demokrasi ve Özgürlükler Adası kimliğiyle bugünkü hâline kavuşmuştur.
Bir Adanın Üç Çağı
Bizans Dönemi;
4. yüzyıldan itibaren Bizans kayıtlarında "Platea" adıyla geçen ada, Ermeni Patriği I. Nerses’in sürgün yeri olarak tarihe geçti. 9. yüzyılda İmparator Teofilos tarafından manastır ve kilise inşa ettirildi. Bir süre ruhban yaşamına ev sahipliği yapan ada, zamanla mahzenleriyle hapishane olarak da kullanıldı.
Osmanlı Dönemi;
Osmanlı döneminde stratejik olarak önemsenmeyen ada, 1857’de İngiltere’nin İstanbul Büyükelçisi Sir Henry Bulwer’e satıldı. Bulwer burada bir şato yaptırdı ve üzüm bağları kurdu. Daha sonra Mısır Hidivi İsmail Paşa'ya geçen ada, kullanılmadan kaderine terk edildi.
Cumhuriyet Dönemi;
1947’de Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından satın alınarak askeri eğitim üssüne dönüştürüldü. 27 Mayıs 1960 darbesi sonrası Demokrat Partili siyasetçilerin yargılandığı yer haline geldi. Uzun yıllar unutulan ada, 2020’de Demokrasi ve Özgürlükler Adası olarak yeniden doğdu.
ADA'DA Hangi Müzeler Var?
Demokrasi ve Özgürlükler Müzesi
2020 yılında açıldı. Türk demokrasi tarihinin 200 yıllık serüveni, kronolojik ve sanatsal anlatımlarla ziyaretçilere sunuluyor. Dijital panolar, belgeler, arşiv görüntüleriyle zenginleştirilen içerik, geçmişle yüzleşmeye imkân tanıyor.
Adnan Menderes Müzesi
Başbakan Adnan Menderes’in hayatı, görev yaptığı dönem ve darbe sürecindeki tutukluluk koşulları detaylı şekilde aktarılıyor. Müzenin üst katında, Menderes’in tutulduğu, pencereleri tahtayla kapatılmış hücre canlandırması ziyaretçileri derinden etkiliyor.
Hasan Polatkan Spor Salonu ve 27 Mayıs Müzesi
Darbe yargılamalarının yapıldığı spor salonu, müze formatında yeniden tasarlandı. İçeride mahkeme belgeleri, karar özetleri ve 13 dakikalık belgesel gösterimi bulunuyor.
Açık Hava Sergisi
Adanın geçmişten bugüne uzanan hikâyesi, sanatsal yorumlarla dış mekâna taşındı. İletişim izolasyonu, psikolojik işkenceler ve “Ulaşmayan Mektuplar” teması etrafında şekillenen yapılar, sanatın diliyle tarihsel bir anlatım sunuyor. Darbe döneminde yargılanan 592 milletvekilini temsil eden valizlerin sembolik olarak sergilendiği bu köşe, tarihî bir duruşun izini taşıyor.
Ziyaret Saatleri
Demokrasi ve Özgürlükler Adası, haftanın her günü ziyarete açık. Müze ve sergiler:
10.00 – 17.00 saatleri arasında gezilebiliyor.
Resmî tatil günlerinde ve özel anma günlerinde ziyaretçi yoğunluğu artabiliyor.
Girişler randevulu sistemle ve rehber eşliğinde de sağlanabiliyor.
Nasıl Gidilir?
Adaya ulaşım İstanbul’un iki yakasından da son derece kolay:
Eminönü ve Kadıköy iskelelerinden düzenli olarak kalkan özel vapurlar aracılığıyla, yaklaşık 1 saatlik deniz yolculuğu ile adaya ulaşmak mümkün.
Günübirlik turlar ve özel organizasyonlarla gelen gruplar için rezervasyon sistemleri bulunuyor.
Marmara Denizi’nin ortasında huzurlu bir yolculukla kültürel bir deneyime adım atılıyor.