İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

ANAYASA MAHKEMESİ ŞAHANE KARAR VERMİŞ

YAYINLAMA:

1999 yılında Marmara depreminde oturdukları, 8 katlı binanın altında kalıyorlar..

Ömür o zamanlar 21 yaşında.

Annesi ölüyor, Ömür, o da engelli kalıyor.

Bina müteahhitleri hakkında kamu davası açılıyor, bu dava zaman aşımına uğruyor ve kapanıyor.

Tazminat davasına gelince, sanıkların firari olması ve kusur belirlenmesi noktasında 5 yıl bekletiliyor.

Adlı tip raporu için 6 yıl bekliyorlar.

Belediyenin sorumluluğuna ilişkin dava, 14 yıl sürüyor, hatta Uyuşmazlık Mahkemesine gidiyor.

Bu süreçte Ömür, 2015’de Anayasa Mahkemesine başvuruyor, ihlallerin tespitini istiyor, 1 milyon maddi, 2 milyon manevi tazminat davası açıyor.

Ve Anayasa Mahkemesi, oy birliği ile, 27 bin lira manevi tazminata karar veriyor.

Davanın yaklaşık 14 yıl sürmesine, Anayasa’da güvence altına alınan," yaşam hakkının usul boyutunun ihlali olduğuna" karar veriyor.

Ve diyor ki.

Söz konusu davanın ilerlemesine engel olan bir unsur ya da güçlük yoktur. Karmaşıklığa sahip değildir. Binanın yıkılmasına yol açan kusurların kısa süre sonra tespit edildiği anlaşılmıştır. Davada makul özen ve hızla hareket edilmediği kanaatine karar verilmiştir. Oysa yaşam hakkını ilgilendiren, yargısal süreçlere, hassasiyet gösterilmesi, benzer ihlallerin önlenmesi, kişilerin hukukun üstünlüğüne olan bağlılığının sürdürülmesi açısından, çok kritik bir öneme sahiptir..

Yani, bizim dilimizle, Anayasa mahkemesi diyor ki.

Kamu davası neden zaman aşımına uğradı?

Mahkeme kusur belirlemek için neden 5 yıl bekletti?

Adlı tip raporu için neden 6 yıl bekletti?

Belediyenin kusurunu belirlemek için olan dava neden 14 yıl sürdü?

Davada hiç güçlük yok diyor.

Olmamış! diyor.

İyi çalışmamışsınız! diyor.

Hızla hareket etmemişsiniz! diyor.

Hassasiyet göstermemişsiniz! diyor.

Ayıp ettiniz! diyor.

Siz böyle yaparsanız insanlar hukukun üstünlüğüne! inanmaz diyor.

Bağları çözersiniz diyor.

Ben ne diyeyim.

Ömür, beton blokların arasına sıkışıyor ve oradan 4.5 saat enkaz altında kaldıktan sonra çıkarılıyor.

Fotoğrafları var inanamazsınız.

Ömür'ün annesi ölmüş, Ömür de engelli yaşamaya mahkum olmuş.

Sonuç ,14 yıl yargılama süreci süren bir dava 27 bin lira tazminat.

Boş verin siz usul boyutu falan.

Ömür'ün hayatına, vicdansızlığınızla ortak oldunuz.

O her gün, hep sizi anacak, sizi hiç unutmayacak.

Kaderi utanmaz, hırsız müteahhitlerin ve sorumsuz belediyecilerin elinde belirlenirken...

Ya siz, kederinin sebebi oldunuz.

Gerçekten, sizin kalbiniz hiç ağrımaz mı?

Allah vicdanınıza yardım etsin.

Funda'nın aklındakiler...

... Arda Turan, CNN'de 40 soru programına katılmış ve soruları cevaplamış.

Öncelikle, taciz olayının doğru olmadığını, mahkeme sonunda gerçeklerin ortaya çıkacağını söylüyor.

O olaydan sonra, en yakınında, dost bildiği insanların yanında olmadığını anlatıyor.

Hepsinin İspanya'ya geldiğini, evinde misafir ettiğini, yiyip içtiklerini anlatıyor.

Ahhh! Arda'cım tüm hatalarına rağmen, samimiyetine inanan, samimiyetini seven biriyim ben ve tüm hatalarının da yanındayım.

O kadar doğru gibi görünen ikiyüzlü var ki.

Herkes hata yapar napalım.

Yandan yandan konuşan halini de severim.

Gelelim dostlar mevzusuna, daha çok gençsin, şimdi anladın değil mi.

Her şerde bir hayır vardır derler ya, işte bu olaydan kazancın bu oldu.

Bazen hepimiz, arkadaşları, dost dediklerimizi yanlış seçiyoruz.

Başına bir olay geldiğinde, lince uğradığında birçoğu saklanır, birçoğu da ellerini ovuşturur.

Bak sana ne diyeceğim.

Cenazede bile gelip, kulağına, fısıldarlar.

Falan falan derler.

O kadar utanmazlar yani.

... Bülent Ersoy kürk giyiyor..

Giymese iyi olurdan öte, hiçbir şey diyemezsin, karışamazsın, baskı yapamazsın, herkesin özgür iradesi var.

Televizyonlara demeç veremezsin.

Gerçekten ne kadar samimisiniz, anlamak çok zor. Özellikle kadınlara söylüyorum, Ömür'cüm sana söylüyorum...

Gizem var Gizem, 17 yaşında lise son sınıf öğrencisi, mezuniyet imtihanlarına hazırlanırken, babası annesini 20 senedir, dövüyor, işkence ediyor diye öldürdü.. Ve fırına attı.

Afyon'da dava duruşması var, ne olur, hadi gidelim, kamuoyu baskısı yapalım.. Bir genç kızın hayat ışığı sönüyor.

Ne alakası var demeyin, benim için çok alakası var..

Sizin için de olmalı.

Adalet, merhamet, vicdan, duyguları her şey için varsa vardır..

Gerisi yoktur.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...