SANCILI BAŞLANGIÇ MI?
Oldukça ilginç mücadelelere sahne olan Sportoto Süper Ligi Lefter Küçükandonyadis sezonu Galarasaray’ın şampiyonluk ipini göğüslemesiye sona erdi.
Galatasaray şampiyon, uzun süre zirve savaşı veren Başakşehir, son düzlükte pek de akla uygun gelmeyen bir görünüşle şampiyonun ardından ikinci, Beşiktaş üçüncü, Trabzonspor dördüncü ve Malatyaspor beşinci sırada olmak üzere ligi sonlandırdılar ve yaşananlarıyla, olayları ile sona eren bir ligi geride bıraktık.
Şampiyon Galatasaray, Şampiyonlar Ligi gruplarına doğrudan, Başakşehir ise Şampiyonlar Ligi üçüncü elme turundan, diğer üç takımımızdan Beşiktaş; UEFA Kupası gruplarına doğrudan, Tranbzonspor ve Malatyaspor ise eleme gruplarında mücadelelerine başladılar. Başakşehir eleme turunda elendi. Trabzonspor ve Malatyaspor şimdilik gruplara doğru yoluna devam ediyor.
Takımlarımız, Avrupa kupalarındaki takımlarımız, hala transfer eksikleriyle uğraşıyorlar. Demoklesin Kılıcı gibi, tepelerinde asılı duran UEFA FinansalFairplay kabusu kıskacında pek de rahat değiller. Başta Galatasaray olmak üzere, birçok takımımız henüz transferlerini tamamlayabilmiş değil. Galatasaray Falcao transferini daha kesinleştirememiş. Beşiktaş transferleriyle uğraşıyor. Trabzon Avrupa Kupası elemelerine başladı ama hala transferleri düşünüyor. Fenerbahçe, şu ana kadar on transfer yaptı ama defans ve orta saha eksiklerini henüz tamamlayamamış. Satıştan elde ettiği belirli bir parası var ama hala düşünüyor!
Tüm bu kararsızlıklar sürerken, bu hafta sonu Süper Lig karşılaşmaları başlıyor. Süper Lig sezonu cuma akşamı Denizlispor-Galatasaray karşılaşması ile start verecek. Sezonun ilk haftasında; Fenerbahçe dışında; Beşiktaş, Başakşehir ve Trabzonspor deplasmanda, Fenerbahçe ise Gaziantep ile kendi sahasında lige merhaba diyecekler.
Ülke sorunlarımız bir yana, futbol bir yanadır ülkemiz insanı için. Dünyada bir şov ve eğlence olarak algılanan futbol, bizim yaşamımızda çok daha ötesi bir yaşam biçimidir. Fanatik taraftarlığın, toplumumuzun her köşesine yansıdığı, bazen işin tadının kaçtığı, eğlence olmanın dışına taştığı bir sosyal yaşamın egemen olduğu bir süreçtir.
Geçtiğimiz yıl yaşananlarıyla akılda kalanlardan; bu yıl da “sancılı bir dönem”in bizleri beklediğini söyleyebiliriz. Futbolumuzu yöneten tüm kurullar yenilendi. Türkiye Futbol Federasyonu yeni bir anlayışla, varolan ve çözüm bekleyen sorunların üstesinden gelebilmek için çareler üretirken, geçtiğimiz yılı oldukça sıkıntılı geçiren MHK da yenilenen yönetimiyle bekleyen sorunları çözmeye çalışacak.
Futbolun olmazsa olmaz kurumlarından biridir MHK. Geçtiğimiz yıl, hakemlerimizi oldukça sıkıntıya sokan VAR sisteminin uygulanmasındaki aksamalar, lig sürecinde oldukça sıkıntılar yaşattı. Sahada, saha dışında, hep VAR sistemi ve VAR hakemleri konuşuldu. Sahada karşılaşmayı yönetmede tek yetkili ve karar verici olan hakemlerimiz zaman zaman VAR yanlışların kurbanı oldular. Sahadaki hakemlerimiz VAR’ın gölgesinde kaldıklarını hissettiler ve karar vermede standartlarını yakalayamadılar. İkili arasında uyumsuzluklar ortaya çıktı. Sahada mücadele eden futbolcularla karşılaşmayı yöneten hakemlerin saha içi tartışmalarına neden oldular. VAR’ı yöneten hakemlerin, sahadaki hakemlerle olan, karşılaşma sonuçlarının tartışılmasına neden olan uyumsuzlukları, geçtiğimiz dönemin çözümsüzlüğe mahkum edilmiş önemli sorunlarından biri, belki de en önemlisiydi.
Yeni sezonda bu aksamaların tümüyle ortadan kaldırılabilmesi için beklentiler çok fazla. Aynı beklentiler; VAR sistemi ile, kaşılaşmaları yöneten hakemler arasında ivedilikle çözüm bekleyen sorunlar için de var.
Bunun için; başta TFF olmak üzere MHK’ya çok büyük görev düşüyor. Henüz bu konuların çözümü konusunda güven veremediler. MHK şimdiden tartışılmaya başlandı. Ikinci kez yönetime gelen Zekeriya Alp ve eski yönetimden devam eden isimler konusu da tartışılıyor.
TFF ve MHK, yanı sıra transferdeki belirsizlikler, lige henüz tam hazır olmayan takımlarımız. Görünen o ki, “sancılı bir lig” bizi bekliyor.
Hadi hayırlısı, umarım sorunları kısa sürede çözerler.
