İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Müslüm Baba

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Bornova'da İzmir Körfezi'ni seyre daldığımız evin balkonunda oturuyoruz. İzmir'in arabesk radyo kanallarından İmbat Fm açık... Üniversite yıllarındaki ev arkadaşımın favori radyo kanalı. Daima acı daima keder daima mutsuzluk...

Çok sevip de sevilmemenin çok isteyip de sahip olamamanın bedeli bu oluyor gibi. Heyhat henüz öğle vakti olmasına rağmen tombul efes şişelerini içiyor, dertleşiyoruz. Radyodan adını bilmediğim birçok isyankar ve umutsuz nidalar atan insanların sesleri geliyor. Her biri için hayat yaşamak ağrısı demek.

Üçüncü biralarımızı içerken radyodan Müslüm Gürses'in sesi yükseldi;

"Ben hep yenilmeye mahkum muyum?
Ben hep üzülmeye mecbur muyum?
İtirazıııımm vaaarrr..."

Öyle bir anda geldi ki bu şarkı; bizim kederlerimizin, isyanımızın ve hayata karşı aldığımız mağlubiyetlerin milli marşı oldu. Ev arkadaşım ve ben hep bir ağızdan eşlik ettik.

Geçmiş hezeyanlarımıza, kalbimizi kıranlara, kaybettiklerimize ve çok isteyip de elde edemediklerimize, pişmanlıklarımıza içtik ve söyledik.

Bir balkon, bir masa ve iki üniversite öğrencisinin gençlik hezeyanlarına mana veren sesi ve sözleriyle masamıza ortak olmuştu Müslüm Gürses.

İyi ya yıllar geçti, seneler geçti. daima aklımızda kaldı Müslüm Gürses. rahmetlinin bu dramatik anıları bir yana; söylediği, yorumladığı çok güzel alevi deyişleri de vardır. Ve hatta "yakarsa dünyayı garipler yakar" şeklindeki bir yanıyla sovyetik tavrını da unutmamak gerek. Orhan Gencebay, Ferdi Tayfur beri ki zamanlardan Cengiz Kurtoğlu gibi "isyanın sesi" olan arabesk müzik erbapları birer birer el öpmek, etek öpmek için sıraya girerken;
Müslüm Gürses hiç boyun bükmedi hiç boyun eğmedi.

Ve o yüzden "Müslüm baba" olmayı çok hak etti, çok hak ediyor...

Son söz olarak da unutmayın;

Müslüm baba, birilerinin pop caz dinleyip kendinden geçtiği allı morlu ışıklara sahip mekanların mutfağında şarkıları çalan adamdır...

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...