İstanbul
Açık
11°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Avrupa mı yoksa Ortadoğu ülkesi mi olacağız?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Samsun'daki menfur saldırıyı biliyorsunuz... Türkiye'nin en meşhur Atatürk heykelidir, o heykel... Samsun'un da gururudur... Atatürk'ün 19 Mayıs 1919'da Samsun'a çıkıp, Kurtuluş Savaşını başlatmasını simgeler...

Eğitim hayatımın uzunca bir bölümü Samsun'da geçtiğinden, binlerce kez önünden geçtiğim, her geçişimde de Atamızla göz göze gelmekten mutluluk duyduğum bir heykeldir..

Çocukken aklımda kalanlardan biliyorum... ''Dünyadaki, altındaki kaideye minumum tutunarak, ayakta duran üçüncü heykel'' denirdi... Gerçekten de, şahlanmış atın iki ayağı ve de kuyruğundan kaideye tutunur... Enteresan bir denge hesabı vardır... Samsun’un simgesi sayılan bronz Atatürk heykeli, Samsun halkı tarafından Avusturyalı heykeltıraş Heinrich Krippel'e yaptırıldı. Heykeldeki Atatürk'ün ölçüleri de gerçeğine uygundur... Avusturyalı heykeltraş, Atatürk'ü Ankara'da da ziyaret edip, çizimlerini Atatürk'le çalışarak hazırlamıştır...

Anıt, Mustafa Kemal'in Samsun'a çıktığı iskelenin hemen yukarısına dikilmesine rağmen, zamanla denizin doldurulması nedeniyle günümüzde sahil şeridinin uzağında kalmıştır.. Kurtuluş Savaşı'nın başladığı noktadır, o heykelin durduğu nokta!....

Heykel, bir Alman vapuruyla 1931'de Samsun’a getirildi. O gündür bugündür de Samsun'un gururu olarak, dimdik yerinde durdu...

Ve o heykel, bir grup meczup tarafından halatlarla çekilerek, devrilmeye çalışıldı... Olayı duyan, Samsun halkı geceden itibaren Ata'sının heykeli etrafında nöbet tutmaya başladı....

Yıllarca Atatürk'ün heykellerini ''put'' olarak gören zihniyetin, saldırısıdır bu saldırı... Resime, heykele, ''şeytan işi'' diye bakanların saldırısıdır bu saldırı...

Tam 90 sene sonra, Atatürk'ün Türkiye'deki en önemli heykeline yapılan bu saldırıyı nasıl okumalıyız? Bu cüreti nereden buluyorlar?

Nereden buluyorlar biliyor musunuz? Atatürk'ün yönü Batı'ya çevirdiği Türkiye Cumhuriyeti'nde sona gelindiğini düşünüyorlar... 100 yıllık bir rövanşı almak üzere olduklarını sanıyorlar... Kaba kuvvetle Atatürk Türkiye'sini sona erdirip, yepyeni bir döneme başlayacaklarını düşünüyorlar...

Va ''yepyeni sandıkları'' o dönem, aslında ''bayatlamış geçmiş''ten ibaret... ''Türkiye bir Avrupa ülkesi değil, Ortadoğu ülkesi olsun'' isteyen bir zihniyetle karşı karşıyayız...

Ve Atatürk heykeline yönelik saldırının gerçekleştiği bugünlerde, ne tesadüftür ki, inanılmaz bir yol ayrımına geldik: Türkiye bir Avrupa ülkesi mi olacak, Ortadoğu ülkesi mi?

Balık bir kere baştan kokuyor!... Nasıl mı?...

AİHM ve sonrasında Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi'nin art arda aldığı kararları biliyorsunuz...

Özetle, ''Osman Kavala'yı serbest bırakmazsanız, Avrupa'dan koparırız sizi'' diyorlar...


Cumhurbaşkanı Erdoğan da çok net bir şekilde dikleniyor... “Siz, bizim Kavala'yı hapiste tutan, Demirtaş'ı hapiste tutan mahkemelerimizin kararlarını tanımazsanız, biz de sizin mahkemenizin kararını tanımayız” diyor...


Boş yere sırtımızı dönmedik Ortadoğu'ya!

Bugün ''Biz zaten Ortadoğu ülkesiyiz, yerimiz orası'' diyenler, hiç yaşamadı Atatürk'ün ve Milli Mücadele kahramanlarının yaşadıklarını... Günümüzde ''maceralı işlere'' girip, biraz Irak ve Suriye bataklarını yaşadılar, ama hala akıllanmadılar... Ya da, ''kabullenmeyi gururlarına yediremiyorlar'' diyelim...

Ne komik değil mi? Sorsan, herkes Avrupa'dan nefret ediyor, Ortadoğu'ya ''din kardeşiyiz'' diye bakıyor... Ama tüm Ortadoğu'daki müslüman ülkelerin vatandaşları gibi, artık Türklerin de ezici çoğunluğu ''yurtdışına kaçmaya'' bakıyor..

Tepemizdekiler ''Avrupa'dan kaçmaya'' çalışırken, onlara biat edenler ise ''Avrupa'YA kaçmaya'' can atıyor...

Atatürk heykelini devirmeye çalışanlarının ''aslında kim olduklarını'' hepimiz çok iyi biliyoruz...

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...