İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Vay seni Cerrahpaşa

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

“Vay seni Cerrahpaşa içmem suyundan içmem” diye başlıyor sözleri şarkının. “Herkesin bir derdi var durur içerisinde” diye devam ediyor. Ben de içinde derdi olanlardanım, canımın yarısını Cerrahpaşa’da bırakanlardanım. Babamın hasta olduğunu, amansız hastalığa yakalandığını ilk Cerrahpaşa’da öğrendik. Cerrahpaşa’da tedavi ettirdik. Fakat derdinin dermanını Cerrahpaşa’da bulamayanlardanım.

Bundandır ki; her Babalar Gününde babam derim Cerrahpaşa çıkar karşıma. Adını cerrahlardan, hekimlerden alan o eski püskü bir o kadar da denize hâkim muhteşem manzaralı Cerrahpaşa hastanesi. Nice babaları, evlatları, anneleri, kardeşleri morglardan kefenler içinde kucağınıza verdikleri Cerrahpaşa. Canımın yarısını koyduğum Cerrahpaşa.

Babam öldüğünde daha baharındaydı. Kırk sekiz yaşındaydı ben ise yirmi beş. Kırk sekiz yıllık ömrüne o kadar çok şey sığdırmıştı ki; Gurbetlik, ticaret, siyaset. Kırk sekiz yıllık ömrüne o kadar çok şey sığdırmıştı ki; Aile, evlat, eş, dost. Bu dünyada öyle bir iz bıraktı ki; güzelliklere dair, dostluğa dair, insanlığa dair. Ömrünün Üzerinden 25 sene geçmesine rağmen halen hatırı sayılmakta değeri bilinmekte.

Baba öldü mü bir insan ölmez sadece; Hayatının anlamı ölür hayallerin ölür. Sığındığın liman çöker. Sırtını dayadığın dağ yıkılır. Karşılıksız sevenin gider sırtını dayadığın duvar çöker. Evini örten çatın uçar. Ailenin temel direği gider. Yüzündeki tebessüm biter sarıldığında rahatladığın, koskoca yürek ölür. Düştüğünde beni tutar kaldırır umuduyla sığındığın o dev adam göçer gider.

Baba dememenin ne demek olduğunu sırtını dayadığın koca bir dağ yıkıldığında anlıyorsun. Baba demenin, evlada güven vermenin, hayatın zorluklarını aşmak olduğunu anlıyorsun. Babalığın sert mizacının yanında bir o kadar şefkat, bir o kadar sevgi, bir o kadar da emek demek olduğunu anlıyorsun. Baba demenin, kızının ömrü boyunca koruyucusu, oğlunun idolü, hayat hocası, olduğunu anlıyorsun.

Aradan 25 yıl geçmesine rağmen acısı içimizi halen yakıyor. Her Babalar Günün ’de tüm babasızlar gibi içimiz kan ağlıyor. Babalar günün kutlu olsun babacığım yerine, mekânın cennet olsun babacığım diyebiliyoruz. Ve şarkı şöyle bitiyor; “Ah seni Cerrahpaşa içmem suyundan içmem, bir dahaki seneye yolcuda gelip geçmem.”
Tüm babalara saygıyla.
Sağlıcakla…

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...