İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Dünya iki kapılı bir han

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Bayram geleneklerimizde paylaşmak demek, küskünlükleri, kırgınlıkları bir kenara bırakıp aile dost arkadaşlarımıza sarılmak demek. Yeni başlangıçların sevgiyle temelini atmak demek. Öfkeyi kini bir kenara bırakıp tüm benliğimizle kucaklaşmak demek. Sahi ömür yolculuğumuzda ne kadar günümüz kaldı ne kadar saatimiz kaldı bilme şansımız yok. Ölüm denen gerçek er ya da geç ansızın hepimizin kapısını çalacak. Yaşadığın kadar varsın bu hayatta iyiliklerin de kötülüklerinde seninle toprak olacak gidecek.

Şuna inanın, sen öldükten sonra kimse sen öldün diye sabah akşam işini gücünü bırakıp senin hasretini çekmeyecek. Musalla taşına geldiğinde imam; “nasıl bilirsiniz?” diye sorduğunda sadece cemaatten sıradan bir “iyi bilirdik” sesi yükselecek. Üzülenler kadar sevinenlerde olacak belki.

Başkasının yanında çalıyorsan senin görevin bir başkasına devredilecek.

Kendi işin ve kazancın da iyiyse birinci derece yakınların tarafından işin devam ettirilecek. Malın, servetin neyin varsa bölüşülecek, mirasçıların hepsini sahiplenecek. Ne demişler “Dünya malı dünyada” bir top kefene sarılıp gideceğiz işte.

Özel eşyalarını toplayacaklar. Elbiselerin, ayakkabıların, ne varsa hepsini seçip ayıracaklar fakir fukaraya verecekler. Adının, kariyerinin, cinsiyetinin, mezhebinin, ırkının hiçbir önemi olmayacak. Bütün ölenlerin adı aynı değil midir? Cenaze, mefta ya da rahmetli.

Elbette sen öldükten sonra üzülenler de olacak. Seni biraz tanıyanlar, “Yazık!” diyecekler. Seni daha fazla tanıyan dost ve arkadaşların birkaç saat veya en fazla birkaç gün üzülüp, sonra da şakalarına ve gülüşlerine devam edecekler. Dost meclisinde adın geçtiğinde şöyle bir buğulanacak gözler. Yokluğunu ve ayrılık acısını derinden hisseden ailen ise birkaç ay veya en fazla birkaç yıl üzüntünü yaşayıp sonra onlarda hayata kaldığı yerden devam edecekler. Eee ne demişler “hayat devam ediyor.”

İşte bu şekilde senin halk arasındaki öykün son bulacak. Seninle birlikte ahirete gidenler bu dünyada yaptıkların olacak. İyilikse iyilik kötülükse kötülük bunların mükafatı veya cezası ile Allah’ın huzuruna çıkacaksın. Sana ne malın ne dostun ne de ailenin faydası olacak.

O vakit! Aldanmayalım dünyaya,

 Elbette çalışalım kazanalım ama tapmayalım mala mülke. Dünya malı dünyada kalıyor işte. Bayram bahanemiz olsun, canımız sağ sağlığımız yerindeyken ayağımız elimiz tutuyorken hadi yeni bir başlangıç yapalım. Bitirelim kırgınlıkları küskünlükleri sarılalım birbirimize. Yaşamımızın bir imtihan ve gelip geçici bir zaman olduğunu unutmayalım. Aşık Veysel’in dizelerinde dediği gibi “iki kapılı bir handa gediyoruz gündüz gece” farkına varalım buranın dünya olduğunun. Unutmayalım; seni tanıyan son kişi öldüğünde hiç yaşamamış olacaksın.

Sağlıcakla…

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...