İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Devlet vatandaşına sahip çıkmalıdır

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Her afet sonrası SMS ve İBAN havada uçuşuyor. Son olarak, Kahramanmaraş merkezli deprem sonrası gündeme gelen ve deprem vergisi olarak bilinen Özel İletişim Vergisi’nin nereye harcandığı bilinmiyor. Özel İletişim Vergisi, yani deprem vergisi, 1999’un kasım ayında hayatımıza girdi. 2000-2022 yılları arasında tahsil edilen toplam özel iletişim vergisi miktarının ise 88 milyar 298 milyon TL olduğu ön görülüyor. İlgili yılların Merkez Bankasından alınan ortalama dolar kuru ile hesaplama yapıldığında, 22 yıl içinde toplanan özel iletişim vergisi tutarı 38,4 milyar dolara denk geliyor.

Van depremi sonrasında “Deprem vergileri nerede?” sorusu dönemin Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e sorulmuştu. Mehmet Şimşek toplanan paraların eğitim, duble yollar, sağlık harcamalarında kullanıldığını açıklamıştı. İyi de bu duble yollar yap-işlet-devret sistemiyle yapılmadı mı? Bizler, beş kuruş para da ödenmeden yapıldı diye biliyoruz. Bize öyle söylediniz.

Devlet, vatandaşının huzur ve güvenliğini sağlamakta mükelleftir. Bu huzur ve güveni kolluk kuvvetleriyle adil ve tarafsız şekilde yapmalıdır. Asker ve polisimiz toplumun refahını sağlamak amacıyla vardır. Bağlı olduğu kurumların beğenmediği, hoşnut olmadığı durumları bertaraf etmek için değil. Dertlerini anlatmak isteyen adalet arayan vatandaşını susturmak için değil.

Devlet, halkının sağlığından sorumludur. Vatandaşının beden ve ruh sağlığının yerinde olması, her türlü rahatsızlıklarında sağlık kuruluşlarından ücretsiz bir şekilde yararlanmasını sağlamalıdır. İlaçlarını temin etmelidir. Doktorlara “giderlerse gitsinler” diyerek değil. Eczanelerde ilaç aratarak değil.

Devlet, her vatandaşının rahat bir hayat yaşaması için ekonomik refah sağlamak zorundadır. Ekonomik kalkınmayı arttırmak asli görevidir. Zam üstüne zam yaparak, hayat standartlarını yok ederek ve kaşıkla verip kepçeyle alarak değil.

Devlet, işsizlik ortamının yok edilmesi için çeşitli çalışmalarını yapmak zorundadır. İşsizliğin olduğu yerlerde özellikle yeni işletmeler açarak istihdam yaratmasını, teşvik paketleri ile işsizliğin önüne geçmesini bilmelidir. Var olan fabrikaları ve işletmeleri kapatarak değil.

Devlet, Haberleşme ve seyahat hürriyetini sağlamalıdır. Gerek televizyonlardan gerek gazetelerden gerekse sosyal medyadan her türlü bilgiye kısıtlama olmadan herkes erişebilmelidir. Televizyonların yayınlarını durdurarak, gazeteleri kapatarak interneti kısıtlayarak değil.

Devlet, turizm sektörünün gelişmesi için etkili iletişim araçlarını kullanarak ülkenin reklamının yapılması ve turizm sektörünün bu şekilde geliştirilmesini amaçlamalıdır. Aynı zamanda turizm bölgelerine yönelik olarak özel teşvik programlarının açılması ve bu şekilde ekonomik gelişmeyi amaç haline getirmelidir. Sınırdan elini kolunu sallayarak geçen mültecilere, parayı bastıran herkese vatandaşlık vererek değil.

Devlet, içerisinde yaşayan herkese laik bir devlette yaşadığını hissettirmelidir. Din ve vicdan hürriyetinin sağlanması devlet tarafından gerçekleştirilmelidir. Buna yönelik olarak isteyen vatandaş istediği dine inanabilir ve buna yönelik olarak da istediği ibadeti gerçekleştirebilir. Bunun özgürlüğünün sağlanması yine devlet tarafından gerçekleştirilmelidir. Senin başın açık, sen mini etekle dolaşmazsın sen ayyaşsın diyerek değil.

Devlet, vatandaşının konut dokunulmazlığını sağlamak ve özel mülkiyet hakkını korunmakla görevlidir. Sel, deprem ve yangın gibi doğal afetlerde mağduriyet yaşayan vatandaşlarının anında yardımına yetişmeli ve tüm imkanlarını kullanarak eski huzuruna kavuşturmalıdır. Ek vergi koyarak, IBAN numaraları vererek ve SMS ile yardım toplayarak değil.

Devlet, “baba” gibi koruyucu ve kollayıcı olmalıdır. Devlet, “ana” gibi şefkatli olmalıdır. Siz biz diye ayrıştırmamalıdır. Burası “Türkiye Cumhuriyeti" burası bizim vatanımız burası bizim son nefesimize kadar canımız pahasına savunacağımız tek toprak parçası.
Sağlıcakla…
 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...