TOPLU TAŞIMADA YAŞANANLAR
Artık zorunlu hale getirdiğim toplu taşıma kullanımının gerekliliğinden, İstanbul’un bu trafik karmaşasında özel araç kullanmanın keyif olmaktan çıktığını, dayanılmaz eziyete dönüştüğünü iyice hissetmeye başlamıştım, yaklaşık bir yıl önce özel otomobilimi satmış ve toplu taşıma kullanmaya karar vermiştim.
Bu konuda yapılan yatırımlar; her ne kadar, planlama hatalarının etkisinde olsa da toplu taşımanın sorunlarını çözümü ve rahatlaması için oldukça yaygınlaşmaya başlamıştı. Yıllar once uygulamaya koyulan Metrobüsler, Beylikdüzü-Söğütlüçeşme arasında günün yirmidört saatında hizmet vermeye başladığında, İstanbul’un iki yakası arasında vazgeçilmez toplu taşıma aracına dönüştü. Buna; raylı sistemlerden; Tramway, Metro gibileri de eklenince İstanbul trafiğinde belirgin bir rahatlama sağlandı. Uzun zamandır planlama hatalarının ortaya çıkardığı sefer düzensizliğine rağmen, Metrobüs ve Metrolar toplu taşımanın olmazsa olmazlarından biri oldu.
Buna; Kazlıçeşme-Ayrılık Çeşmesi arasında çalışmaya başlayan, daha sonraları; Halkalı-Gebze arasına kadar genişletilen Marmaray da eklenince, iki yakayı birbirine bağlayan raylı sistemlerin İstanbul toplu taşımasında en gerekli araç olduğu gerçeğini ortaya çıkardı. Özellikle son aylarda, İstanbulluların toplu taşıma kullanımında; hem Metrobüs, hem de Marmaray tercihleri, hızla artmaya başlayan bir sorunu ortaya çıkardı. Neredeyse günün birçok saatinde, ara duraklarından Metrobüs ve Marmaray’a binmek, binebildiğinizde ise inmek istediğiniz durakta inebilmeniz imkansız hale geldi.
Metrobüs’ün bazı durakları; hem dar olmaları hem de sefer sayılarındaki düzensizlikler nedeniyle tam bir karmaşaya dönüşmüş durumda. Örneğin; aktarma durağı olarak kullanılan Cevizlbağ ve Zincirlikuyu durakları tam bir kaos. Son aylarda buna, Kadıköy-Tavşantepe metrosunun kavşak noktasında olan Uzunçayır Metrobüs durağını da ekleyebiliriz. Duraklara aralıklarla, peşi sıra gelen metrobüslerden önde olana binebilirseniz biniyorsunuz, yoksa durak boyunca koşuşturmak zorundasınız. Çünkü, durağın başındaki hareket ettiğinde diğerleri de peşi sıra kalkıp gidiyorlar. Kısacası, durağa gelen metrobüslere, genel olarak durağın en önünden binmek için beklerken, arkaya doğru sıralananlara koşturmak zorundasınız. Bu da çoğu zaman kalabalıklaşan duraklarda hiç mümkün olmuyor.
Metrobüslerde hemen hemen her gün karşılaştığım ve genelde konuştuğum yolcuların en önemli şikayetleri; araçları kullanan sürücülerin, çok hızlı ve trafik canavarı özel otomobiller gibi kullanmalarıdır.Kavşak yerlere çok hızlı girmeleri, yoğunluktan ayakta zor duran yolcuların sıkıntı yaşadıkları, bir başka şikayet ise; çok hızlı giden metrobüslerin durması gerektiği zamanlarda çok sert fren kullanmalarıdır. Yere düşenlerin, birbirinin üzerine çökenlerin olduğunu çok gördüm.
Merobüs yolları birçok yerinde hızı kaldıracak yapı ve düzende değil. Bunu son zamanlarda basına yansıyan metrobüs kazalarından da görebiliyoruz. Metrobüs yollarındaki zemin bozuklukları ise bir başka sorun. Bazı yerlerde yol bozukluklarında metrobüslerin neredeyse her yeri oynuyor. Bu yollara hiç bakım yapılmamış mı?
Toplu taşıma araçlarında Metrobüsleri; hızlı, hatalı kullanan sürücülerinin daha da fazlası, belediye otobüsleri ve özellikle halk otobüslerinde de var. Metrobüsler, otobüsler ve sürücüleri bu hataları nedeniyle mutlaka kontrol edilmeliler. Bu konu en çok şikayet edilen olduğundan, özellikle bazı hatlardaki konrolsüzlüğün yarattığı sefer ve sürücü hatalarını yakinen görebilme adına o hatlarda gidip geldiğim sıkça olmuştur.
Metrobüs duraklarında bir başka sorun ise; kış geliyor, karda, kışta, yağmur ve soğuk esen rüzgarda yolcuların korunabileceği küçük bile olsa kapalı alan yok. Kışın, her tarafı açık duraklarda metrobüs beklemek çok zor olacak.
Kısacası; metrobüsler, durakları, sefer düzenlemeleri ve sürücü kontrolleri mutlaka yapılmalı. Yolcu yaşıma yoğunluğu artan metrobüsler giderek iyice eziyete dönüştü.
Yarın Marmaray’ı ve giderek dayanılmaz hale gelen sorunlarını anlatacağız.
