İstanbul
Kapalı
8°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

EKRANDAN YANSIYANLAR

YAYINLAMA:

Dünkü yazımızın başlığı “Günümüzü Kurtaranlar”dı ve son yıllarda dış dünyanın nimetlerinde faydalanmayı sadece hayallerimize hapsettiklerimizin tesellisi olan televizyonlardan evimize konuk olanlarını anlatmaya çalışmış ve yazımıza “Günümüzü Kurtaranlar” başlığını atmıştım. Başlığın devamında da, sözünü ettiğim, “Günümüzü Kurtaranlar”la ilgili, özet olarak akılda kalabilen izlenimlerimi dile getirmiştim. En önemlilerinden olanın ise, davetsiz misafirler gibi gelip yoklukta bizi kendine bağlayan yerli dizileri bugünkü yazımızda anlatacağımızı yazmıştım.

Bir gerçeği göz ardı etmek hiç mümkün değil. Bizleri körü körüne ekrana bağlayan diziler sadece bizim değil yayın yapan tüm televizyonların neredeyse en etkin ve doyurucu şekilde beslendikleri kaynaklarıdır. Sadece televizyonlar değil, film ve dizi oyuncuları ve hatta mankenlerin bile geçimleri için olmazsa olmazlarıdır diziler. Giderek belli bir oyuncu tekelinin kıskacında olan sinema sektörümüzde, kendine fazla yer bulamayanlar için de önemli bir geçim kaynağıdır. Son yıllarda televizyonların yüzünü güldüren yerli diziler; televizyon izleyicilerinin, yayınlarının zenginliği için olmazsa olmazlarıdır.

Uzunca bir süredir televizyon eleştirmeni olarak, zaman zaman televizyon yayınları ile ilgili birçok yazı yazıyorum. O nedenle de olabildiğince televizyon yayınlarını izliyor, aklıma takılanları not ediyorum. Diziler, ana haberler, yerli ve yabancı yapımlar, yabancı filmler, neredeyse günlük yaşamımın olmazsa olmazlarıdır. Üniversitedeki ders günlerimin arta kalan zamanlarında mümkün olduğunca da takip ediyorum.

Merak ettim, bir hafta içinde ekrana gelen yerli dizilerin sayısı konusunda küçük bir araştırma yaptım. Sonuç ilginç rakamlardı. Ekranlarımızda birçok var ama, en çok konuşulan ve izlenenlerinin toplam sayısı 29. Bunları televizyonlara dağıtırsak; FOXTV; 6, KANALD; 4, ATV; 5, SHOWTV; 3, STAR; 4 ve TRT; 7.

İzlenme oranı yüksek olan TV8‘de şu anda başka programlar öne çıktığı için yeni dizi yok. Diğer televizyonlarda ise ya dizi yok veya olanların da izlenme oranları çok düşük. Diziler konusuna en tutkun olan televizyon kanalı, FOXTV. Hemen hemen her gün ekranda bir dizi var ve izlenme oranları iyi olan diziler bunlar. Bilmem kaçıncı sezonu olan ve neredeyse başrol oyuncularını yarısına yakını dizi gereği ölmüş olmasına rağmen yayınını sürdürmeye çalışan “Kadın”. Son zamanlarda iyice dağılan konusunu toparlamak çabasında ama, kulağıma gelenlere göre izleyenlerin kafasındaki soru işaretleri giderek çoğalmaya başladı.

Son haftaların adından çokça söz edilen, izlenme oranı giderek yükselecek gibi görünen, “Mucize Doktor”, sansasyonel olayların öne çıkarıldığı “Yasak Elma”, KanalD’nin neredeyse çeyrek asırdır (!) devam eden polisiye dizisi “Arka Sokaklar” ve hala ilgiyle izlenen pazar akşamlarının fenomeni “Savaşçı”. Bu arada; yeni başlayan “Ferhat ile Şirin” de gizemli bir başlangıç yapmış gibi.

Bu arada TV8’deki çok izlenen programları da göz ardı etmeyelim..

BİR TUTAM TEBESSÜM

KAPLAN VE CENAZE

Londralı bir avcı, kaplan avlamak için Hindistan’a gider.

Bir süre sonra Hindistan'a, kaplan avına giden John'un ailesine “önemli” kaydıyla bir telgraf gelir. Gelen telgrafta şunlar yazılıydı:

- "Maalesef ki, kaplan avcısı John, av sırasında yaralandı ve öldü. Avcı John’un cenazesini gönderiyoruz, ayın onyedisinde Londra'da olacak."

Ayın onyedisinde avcının cenazesini bekleyen John'un ailesine kafes içinde büyük bir Bengal kaplanı geldiğini söylerler ve kaplanı aileye teslim ederler.

Kaplanı teslim alan aile buna pek bir anlam veremez. Şaşkındırlar ama, hemen ardından Hindistan'a bir telgraf gönderirler:

- "Gönderdiğiniz Bengal kaplanını aldık. John'un cenazesini bekliyoruz."

Hindistan’dan kısa bir süre sonra cevap gelir. Gelen cevapta şu yazılıydı:

- "Avcı John'un cenazesi kaplanın karnındadır!"

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...