İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

İŞGÜCÜ İSTİHDAMI VE AL

YAYINLAMA:

Endüstri devrimi dünyanın son iki yüzyılının siyasi, sosyal, iktisadi ve içtimai yaşayışı üzerinde temel belirleyici olarak görüldü. Bir bakıma insanlık tarihini buradan başlatanlar olduğu gibi birçok şeyin tarihi de gerçekten buradan başladı. Sanayileşme her yönüyle dünyayı etkisi altına alırken işgücü istihdamı da makineleşmenin tesiri altında tartışılıp modellenmeye çalışıldı.

İşgücü istihdamı ve makineleşme başlarda bir karşıtlığın taraflarıydı. 18. yüzyılın başında ve boyunca makineleşmenin başladığı dönemlerde çalışanlar makineleri tehdit kabul etmiş ve buna dönük söylem geliştirmişlerdi. Bunu tehdit görenler “devrim” karşıtı olmaktan öteye gidemedi. Direnmenin anlamsız olduğu yerlerde makineli işlere adapte olununca yeni iş alanları ortaya çıkmış ve çıkarılmıştı. Başta artacağı düşünülen işsizlik, gerçekte azalmış ve makine karşıtlarının evham yaptıkları değerlendirmesi doğmuştu.

Fakat teknolojik gelişmeler hızlandıkça hızlanınca bu durum sürdürülebilir olmadı. İşsizlik son dönemde dünyanın geneli için mevcut durumun korunmaya çalışıldığı bir alan haline geldi. Yani işsizlik artış yönlü bir eğilime girdi. İşsizliği azaltmak bir yana mevcudu korumak söyleme yansımasa da temel politik hedef haline geldi. Fakat bu sefer bilişim “devrimi” olarak adlandırılan devrimin karşıtlığı cılız kaldı. İnsanların işlerini kaybetme endişesiyle karşıt olduğu makineleşmeye karşı bilişimin ürünü olan yapay zeka ve robotik süreçlere güçlü bir karşıtlık doğmadı.

İnsanlar bunu daha “olgun” karşıladılar denebilir. Peki, yapay zekanın (AI) hakim unsur, işsizliğin azalmasının ise tesadüfi olduğu bir eğilim ortadayken istihdam üzerine politika geliştirmek mümkün müdür? İşsizlik artışı/azalışı üzerine nedenini bilmeden ekonomik beklentileri tartışmak yerinde midir? Mesela işsizlik artışının olumsuz olduğu değerlendirmesi zamanın her diliminde doğru bir önerme olarak kalacak mıdır? Yoksa tam da eski evhamlar gibi bir durum mudur endüstri 4.0’ın potansiyel istihdam etkisi?

Evham değilse, insanların robotik süreçlerin kendilerini ikame ediyor olmasına karşı bir güvenceleri mi vardır? Yoksa sosyal transferler önümüzdeki dönem global siyasetin temel gündemini mi belirleyecektir, göreceğiz.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...