İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

MAVİ URBALILAR'I ANMAK VE ANLAMAK

YAYINLAMA:

Bazen bir roman sadece bir edebi eser değildir. Yaşanmışların kaleme dökülüp kelam olması ile sizi derin bir yolculuğa getirir. Erşat Hürmüzlü’nün kaleminden çıkan “Mavi Urbalılar” Irak’ta var olma mücadelesi veren Türkmenleri Nejdet Koçak üzerinden bir yansımadır.

Kitapçılarda yerini alan Mavi Urbalılar’ın kapağında “Bu romanın bir hikâyesi var. Irak Türkleri davasının lideri olarak kabul ettiğimiz ve hâlâ o görüşte olduğumuz, ruhumun ikizi olarak vasıflandırdığım, senelerce aynı kulvarda koştuğumuz Nejdet Koçak’ı anlatan bir hikâyedir.

Günlerin birinde bizim millî dergimiz olan Kardaşlık’ta yayınlanan bir şiirimi eline alıp yüksek sesle okuyordu. Şiirin sonunda şöyle bir ifade geçiyordu:

“Mezar taşım üstünde maviler dalgalansa.”

Baktı uzun uzun ve şöyle dedi:

- Bir roman yazmanı istiyorum senden bir gün. Adını ben koyuyorum: Mavi Urbalılar.” deniliyor.

Romanın kahramanı yaşarken eserin adını kendi koymuş. Koçak, kendi milletinin Irak’ta kimliğine, kültürüne, milli davasına sahip bir Türkmen neslin yetiştirilmesine inanıyordu, bu elit vatanperver nesli de Mavi Urbalılar olarak adlandırıyordu: Aslında Nejdet Koçak’ın istediği Mehmet Akif Ersoy’un Çanakkale Şehitlerine şiirinde geçen Asım’ın nesli ifadesi ile aynı. Akif, Asım’ın neslini iman, irfan, fazilet ve bilgi ile donanmış; karakterli, ahlaklı, kişilikli; vatanına, milletine ve dinine sahip çıkan, bunları yüceltmek için tüm imkânları seferber eden bir gençlikten bahsediliyordu. Mavi Urbalılar aslında Akif’in Asım’ın neslinin Irak’ta yaşanmışlıklar içinde Necdet Koçak, Albay Abdullah Abdurrahman ve Adil Şerif'in şehadete yürümesi.

Irak Türkmenleri Türk olmanın bedelini 100 yıldır kanları ile ödeyen bir millet. Saddam diktasında idam edilen Koçak ve arkadaşları ne ilk ne de son idiler. Nejdet Koçak’ın eşi Ayten Koçak anlatıyor: “Saddam’ın adamları 15 Ocak 1980 tarihinde gece geç vakit eve geldiler. Yarın eşim Necdet Koçak’ı hapishanede görebileceğimizi haber verdiler. Ertesi gün “Ebu Grep” denilen Bağdat yakınlarındaki hapishaneye gittik.. İçeri girdiğimizde, bir insanın çok zor sığabileceği yan yana üç demir hücre içerisinde Necdet Koçak, Albay Abdullah Abdurrahman ve Adil Şerif’in kendilerine aylardır uygulanan insanlık dışı işkence sonucu son derece bitkin ve yorgun gördük.. Albay Abdullah Abdurrahman şeker hastasıydı, ilaçları verilmediği için gözlerini kaybetmiş acılar içinde kıvranıyordu. Her üçünün de vücutları yara bere içindeydi.

Birkaç saat sonra asılacak olan eşim Necdet Koçak bize ve kendisini son saatlerinde onu yalnız bırakmayan kalabalık dava arkadaşlarına hitaben şöyle dedi;

“Arkadaşlar, ağaç budandıkça yeşerir. Sizden ricam davayı bırakmayın ve sürdürmeye devam edin. Ben şu anda her zamankinden daha huzurluyum. Allah’ımın huzuruna gönül rahatlığıyla çıkıyorum. Bayrağı size teslim ediyorum. Bu bayrağı şerefle taşıyacağınızdan eminim. Doğruluktan ve Allah’ın yolunda asla şaşmayın. Allah’a emanet olunuz.”

Mavi Urbalılar anmak kadar anlatmak ve anlamak lazım. Son söz şiirin,

Bir hilali sevdiler bir de yıldızını

Maviye aşık üç adam idiler

Darağacında cellatlarına gülümsediler

Şehadete Türklükleri ile gittiler

Maviyi sevdiler, maviyi giydiler

Türklükte önde koşan idiler

Davaları için şehitliği dilediler,

Mavi urbalarını kefenlerine giydiler

Şimdi anarız onları nice zamanlarda

Koçak, Albay Abdullah ve dahi Adili

Adları mavi, bayrakları mavi, bakınca gözleri

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...