ŞAMPİYONA SELAM DURUN!
Doğru söze ne denir ki!
Fiyakalarından geçilmeyen, adlarına dört büyükler denilenler, artık modanız geçti mi,ne. Bakılınca öyle görünüyor. Bir zamanlar birbirleriyle rekabet içinde olduklarını sananlar Ertuğrul Sağlam’ın teknik sorumluluğunu üstlendiği Bursaspor’a selam durdukları gibi. Bursaspor kendilerini önemsemeyenlere, “siz şöyle kenarda durun, gölge etmeyin” dedi ve yılardır ipotek koydukları şampiyonluğu ellerinde aldı ve beşinci şampiyon olarak Türk futbol tarihine adını yazdırdı.
Sonra ne oldu? O beşinci şampiyon bunun kıymetini bilemedi. Kısa süre sonra, şampiyon olduğu Süper Lig’den bir alt lige düştü. Şimdi oradan yukarı çıkabilmek için uğraş veriyor. Şansı var mı, bilinmez ama, kendi göbeğini kendi kesmek zorunda.. Birinci Ligde aralarında yapacakları karşılaşmalar sonrasında kazanan bir takım üçüncü olarak Süper Lige çıkacak. İşte o beşinci şampiyon olan Bursaspor da bu şansı yakalamaya çalışacak.
Yıllardır tekel oluşturan üç büyüklerin bir zamanlar fiyakasını Trabzonspor bozmuştu ve aldığı altı şampiyonlukla dördüncü büyük olarak adını yazdırmıştı.
Şampiyonluklar yine üç büyüklerin elinde gidip geldi ta ki kendi aralarında çekişirken etraflarında neler olduğunun farkında olamayan bu fiyakalı dörtler birbirleriyle yarışarak şampiyonluk kovaladılar. Bir gün, Bursaspor adlı bir yiğit, sadece işine bakarak aralarından geçip gitti, beşinci şampiyon takım olarak adını tarih sayfaları arasına yazdırdı..
Anadolu’dan gelip dört büyüklerin tekeline son veren Trabzonspor’dan uzun süre ses seda yoktu. Her sezon şampiyonluk hayaliyle yola çıktı ama hep gerilerde kaldı. Şampiyonluklar hep o fiyakalı üç büyüklere kaldı.
Geçtiğimiz yıllardan birinde Bursaspor gerekeni yaptı. Bu fiyakalı dört büyüklerimiz işin ciddiyetine varamadılar, Süper Lig Şampiyonluğunun torbada keklik olmadığını göremediler.
Bu yıl, bunun en sert ayak sesleri, daha ilgin ilk yarısından itibaren kendini hissettirmeye başlamıştı. Eski şampiyonlardan Bursaspor, bir alt lig olan birinci ligdeydi. Süber Lig’deki şampiyonlarımızdan dört büyüklerimiz ise bu yıl da şampiyonluk hayaliyle lige başladılar.
Dört büyüklerimiz; yıllardır yanlış transfer politikları sonrasında düştükleri finansal darboğazın etkisiyle de iyice daraldıkları bir sezon geçiriyorlardı. UEFA’nın uyguladığı “FinansalFairplay” uygulamasının kıskaçının yanı sıra, TFF’nin “Harcama Limitleri” kısıtlaması arasında oldukça zor durumdaydılar. Borç dağları aşmıştı. Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor bankalarla borç yapılandırma anlaşması yaptılar. Fenerbahçe ise bu yapılanmanın içine girmedi ama borç sorununu başka bir yöntemle aşmaya çalıştı.
İkinci yarıda Başakşehir, Trabzonspor, Galatasaray, Beşiktaş ve Sivasspor pandemi nedeniyle verilen araya kadar zirve mücadelesinde ön sıralardaydılar. Bu durumdaki dört büyüklerden Fenerbahçe ve Beşiktaş son haftalarda zirveden çok gerilerde kaldı. Bir süre sonra beklenmeyen puan kayıpları yaşayan Galatasaray zirveden iyice uzaklaştı. Son üç haftaya gelirken zirvede Başakşehir ve Trabzon vardı.
Son üç haftadaki durum; Başakşehir ile Trabzon arasında dört puan kalmıştı. Burada birbirlerine nispet yaparcasına sürpriz puan kayıpları yaşayan Başakşehir ve Trabzonspor arasındaki puan fark değişmedi. Ama durum artık netleşmişti. 33. Hafta işin şekli belirlendi.
Başakşehir, evinde düşme hattındaki rakibi Kayserispor’u 1-0 yendi, Trabzonspor ise evinde; düşme hattındaki Konyaspor’a 3-1 galip durumdayken 4-3 yenilince, “ben istemem şampiyonluk senin olsun dedi” ve şampiyonluk hayallerini gelecek yıllara öteledi.
Artık şampiyon belli. Fiyakalı dört büyükler, kendi derdinize yanın. Süper Lig tarihin, en yakın rakibine yedi puan farkla altıncı şampiyon takımı Başakşehir’e selam durun artık.
Öncelikle size ve bizlere düşen; son haftaya şampiyonluk apoleti ile giren Başakşehir’i, Yönetimini ve Teknik Direktörü Okan Buruk’u içtenlikle kutlamaktır.
Bu şampiyonluk için kim ne derse desin, gerisi boş laf.
Geride kalan, ligin dibindeki yangın nasıl sönecek. Ankaragücü Süperlig’den düştü, diğer iki takım kimler olacak?
