İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

SAHNELER YASTA

YAYINLAMA:

Ülkemiz öyle sanatçılar yetiştiriyor ki o sanatçılar çocukluğumuz oluyor, gençliğimiz oluyor, kahkahamız oluyor, hüznümüz oluyor. Sanatı, icra ettikleri kalbimize kazınıyor ve hiç unutulmuyor.. Ülkemin sanatçılarını dünya sanatçılarından ayıran da bu özellikleri oluyor.

Toprağımın kokusundan mı, suyundan mı neden bilmem ama benim ülkemin sanatçıları, insanımızın en derinine işliyor.

Öyle derine işliyorlar ki; onlar bu dünyadan ayrıldığında hepimizden bir parça da onlara eşlik ediyor.

Ebediyete göçtükleri haberini aldığımızda kalplerimiz reddediyor, bir türlü inanmıyor. Onlar hep yaşıyor çünkü; varlardı, varlar, var olacaklar. İşte biz, o sanatçıların yeni yapıtlar üretmeyeceğine, sesini duymayacağımıza, sahnesini görmeyeceğimize inanamıyoruz.

Boğazlarımızda derin bir yumruk oluşuyor; o sanatçıların yapıtlarını, seslerini, öykülerini, şiirlerini, fotoğraflarını, tablolarını, sahnelerini.... her gördüğümüzde, duyduğumuzda o düğüm yenileniyor. İşte böyle bağlanıyoruz biz sanatçılarımıza.. Gitmeyin ya gitmeyin!

Benim toprağım öyle sanatçılar yetiştiriyor ki; her biri bir yol inşa ediyor. Her yeni kuşaktan sanatçı adayı da o yolda yürüyerek pişiyor, derine işlemeye devam ediyor..

Geçmişten geleceğe sanatçılarımızı sayamayız. Birini sayarsak öbürüne haksızlık ederiz. Çok bizim sanatçımız çok.

İşte sanatıyla, ustalığıyla, açtığı yoluyla, güzel yüreği, mütavaziliğiyle kalbimizin derinine işleyen ve ebediyete göçtüğünü bir türlü kalbimize inandıramadığımız sanatçılarımızdan biri Rasim Öztekin..

Çok erken göçtü çok... Sahneler yarım kaldı. Tiyatro yasta, sinema yasta, diziler yasta, halk yasta..

Son yıllarda ne çok acı kayıp yaşadık biz. Sanki güçlü bir fırtına çıktı, tek tek yeşil yapraklarımızı koparıp götürüyor. Geride geçmeyen, hatırladığımızda hüzünlendiğimiz hatıralar bırakıyor.

Ve yine;

"O güzel insanlar, güzel atlara binip gittiler..."

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...