İstanbul
Parçalı az bulutlu
19°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

GÜVENSİZ DÜŞÜNCELER

YAYINLAMA:

Arkadaşım var, oturuyoruz.

0850 bir numara arıyor, açıyorum, sizi şu bankadan arıyoruz, Funda hanım ile mi görüşüyoruz diyor.

Evet, diyorum, o devam ediyor, "Artık iletilerinizi dijital ortamda almak ister misiniz diye aradım sizi".

Telefonda ki hanımefendinin sözünü yarıda kesiyorum.

Ben telefon ile banka ya da başka hiçbir yer ile hiçbir konuda görüşme yapmıyorum diyorum.

Telefonu kapatıyorum arayan telefon numarasını kontrol ediyorum.

Evet beni arayan o banka.

Arkadaşım, neden öyle yaptın diye soruyor.

Valla o kadar güvenim yok ki, her gelen telefon beni kandıracak beni soyacak diye düşünüyorum diyorum.

O sırada kargo geliyor.

Funda hanım, evet, şurayı imzalayın tamam, bir de vatandaşlık numarası alayım diyor.

Atıyorum bir numara, doğru değil yani.

Arkadaşıma bak canım ben şimdi gelen kargoya bile yanlış vatandaşlık numarası verdim diyorum.

Çok şaşırıyor.

Diyorum ki, baştan beri kargoya neden vatandaşlık numarası gerekli ki, neden diye mantığıma bir türlü oturtamıyorum.

Vatandaşlık numarası çok önemli, bu adamlar kargo şirketlerinden ayrıldığı zaman, bütün vatandaşlık numaraları kayıt alsa ne olur diyorum.

Vatandaşlık numarası ile neler neler yapıyorlar, insanların başlarına neler geliyor..

Kargo ile vatandaşlık numarasının ne alakası var diyorum.

Ben öyle düşünüyorum diyorum.

Bakın bu konuda kişisel verilerin korunması kanunu çok net.

Lütfen haklarınızı bilin.

Otellerin fotokopi alma yetkileri yok, vermeyin. (Ki ben hiç vermiyorum, sadece bilgileri not almalarına izin veriyorum)

Kargoda kimlik numarası açıkça yazılamaz.

İş başvurusunda bile kimlik fotokopisi alamazlar, açık izniniz gerekiyor, yani siz izin vereceksiniz.

Alışveriş yaparken kasada telefon numarası vermeyin, gönderilen onay kodu ile neyi onayladığınızı bilmiyorsunuz.

İş veren sizin hakkınızda toplanan, teslim ettiğiniz belgeleri, özellikle sağlık ile ilgili bilgileri ne kadar saklayacağını sorun.

İş yerinizde kişisel mail adresinizi kullanmayın,

İş yerinde odada kamera olması uygun değildir, ortak alanda olması normaldir.

İşveren personele verdiği aracı mesai sonrası takip edemez, takip sistemini kapatmak zorundadır.

Banka sizin bilginiz dışında hesap bilgilerini kimse ile paylaşamaz.

Bir arkadaşınızın telefon numarasını başkası ile paylaşamazsınız.

Bunları öğreniyorum ve biliyorum.

Ama bu "güvensizlik duygusu" ne olacak diye kendime soruyorum.

Dünya, yaşamak için devamlı gayret etme yeri iken, bir de güven duygusu ile başa çıkmaya çalışacağız.

İnsan cehenneminde kaos içinde yaşayacağız.

İnsanlarda bu kadar yıkıcı güç var iken, kafandaki güvensiz düşünce terörizmi ile başa çıkmak yaşamak ne kadar zor .

Ömür boyu çabala dur.

Aman beni dolandırmasınlar, kandırmasınlar.

Ya duygusal anlamda ne yapacağız.

Onu hiç sormayın.

İsterseniz yarın anlatırım.

Funda'nın aklındakiler..

… Olay Gaziantep’te.

Duygu Delen 19 yaşında gencecik kız, it kopuk dediğimiz türden uyuşturucu kullanan bir çocuk ile flört ediyor

Çocuğun evine gidiyor, balkondan düşüyor ve ölüyor.

Dava doğal olarak hakim karşısına geliyor.

Dosyada nitelikli cinsel tecavüz ve kızı öldürme suçundan 32 yıl hapis istemi var.

Bu katil 1 yıl içerde tutuklu kalıyor.

Sonra ev hapsi kararı ile salıveriliyor.

Omay sosyal medya da kıyameti koparıyor.

Bu arada çocuk bilmem ne ailesinin oğlu imiş, falan şöyle yeri ve iddiaları var.

Öyle ise tamamen bitik durumdayız.

Gaziantep Cumhuriyet savcısı bu karara itiraz ediyor ve tekrar dosyanın açılmasını istiyor.

Farkında mısınız artık bu davalara kamu vicdanı karar veriyor.

Diğer tarafta ümitsizlik duygusu almış başını gitmiş.

Adaletin kestiği parmak yalan olmuş.

Sosyal medyada KIYAMET kopar, dosya yeniden açılsın.

Olacak iş mi!

… Adam 40 yıllık arkadaşına, "geçmişi çok kirli temiz olsa, iftar programı yapar" diyor.

Kadında 40 yıllık arkadaşıma "evdeki hizmetçi kıza tecavüz etti", o nedenle karısından boşandı diyor.

Çocuklar başları önlerinde susup oturuyor.

Magazin yorumcuları onlar birbirini çok severler çok diyor.

Dahası ne olabilir bilmiyorum.

Toparlanacak, tutulacak bir tarafı hiç yok.

Sonrası hep beraber "amann bu halk ne salak yahu" diye kahkaha atıyorlar sanıyorum.

Dünya batmış.

Kıyamet kopmuş.

Haberimiz yok.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...