İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

MERHAMET DUYGUSU!

YAYINLAMA:

TGRT Televizyonuna Yeşim Salkım ile Şeffaf Masa programına gittim.

Canım dostumun, kendine yakışan, tam da zamanında, çok güzel şeffaf bir programı oldu.

Onca yaşananlar var, ama ben hayatımda karşısındaki insanları anlamaya çalışarak dinleyen başka kadın görmedim.

Gözlerine, kederine SUS BASIP her gece ekran karşısına geliyor.

İşine saygılı, güzel, şahane şarkıları olan yetenekli arkadaşım.

Herkes mutlu olsun ister.

Kendinin bile bilmediği tertemiz kalmışlığı var.

Programda;

Kadın erkek ilişkileri ve çıkmazlarını konuştuk.

Neden çok sorunluyuz..

Neden ilişkiler kavga ile bitiyor.

Neden kadınlar kocalarından ayrılmaya karar verdiklerinde son görüşmeyi kabul ediyorlar.

Ve neden cani adamlar son görüşmede kadınları bıçaklıyor, öldürüyor.

Televizyona şiddete uğrayan gencecik, güzel kadınlar bağlandı.

Dert çok.

Umut var mı, bilmem ama olsun isterim.

Programda ülkenin "MERHAMET" sorunu var dedim, onlarca kadın yazmış.

Çok haklı bulmuşlar beni.

Erkekler, kadınlar ve hatta gözlerin de ümit arayacağımız çocuklar, herkes ama herkes öfkeli.

Kimsenin kimseye merhameti kalmamış.

Kimsenin ölüm umuru değil.

Etrafa bakın.

İnsanlıktan çok zulmün adı geçiyorsa, televizyon haberlerinde gazetelerde böyle haberler okuyorsak, merhametten söz edemeyiz.

Nefret, aşağılama çok moda olmuş.

Talanlardan, yalanlardan geçilmiyor.

Ya yılanları ne yapacağız.

Yeşim'in dediği gibi kahve içmeye devam mı edeceğiz.

Tüm televizyon programları, kötülük, kavga, edepsizlik, ahlaksızlık, bağırış çağırış üzerine kurulmuş.

Sanki ülkede hangi kadın daha ahlaksız, hangi adam daha ahlaksız yarışması var.

Bunları kabul eden televizyon kanalları ve bunun üzerinden para kazanan programcılar sözüm size.

İnanın bana, siz ve çocuklarınız da bundan payını alacaktır.

Öyle ya, normalleştirdiğiniz bunca ahlaksızlıktan siz nasıl korunacaksınız.

Unutmayın ki!

Bu ülkede;

Çok zor durumda insanlar var.

Elinde, avucunda ne varsa kaybeden insanların çocukları var.

Çoluk çocuk ne yiyecek derdinde insanlar çok insan var.

Hayat parmak ucunda, ölüm ayak ucunda yaşayan insanlar var.

Merhametli olun.

Yoksa iyi düşünün, zorla olmaz ama en kıymetli duygunuzu kaybetmişsiniz.

Farkında değilsiniz.

Funda'nın aklındakiler...

… 33 yaşında İngilizce öğretmeni.

Nilgün Hatice Yıldız.

Daha yeni 3 aylık evli, gencecik güzel kadın.

Muğla'da ailesini arıyor.

"Bu hayat bana dar geliyor" diyor.

Ve denize atlıyor.

İntihar ediyor.

8 gün tedavi ediliyor ama sonunda maalesef kurtulamıyor ve ölüyor.

Gencecik kadını intihara sürükleyen sorunlar ne.

O kadar bilmek isterdim ki.

Hayat her şeye rağmen yaşamaya değmez mi?

Hayat ve sorunlarla başa çıkmayı öğrenmeliyiz.

Çok ama çok önemli

Çocuklarımıza en önce bunu öğretmeliyiz.

Eğitimciler en başta bunu öğretmeliler.

Anneye babaya haksızlık değil mi, hayatta verilecek en büyük acı değil mi!

Ahhh Nilgün ahhh!

Ne kadar güzelsin ne kadar kederli bakışların var.

Funda'nın aklındakiler…

… İnsanlar.

Bazen profesör olursun ve insan olmana yetmez.

Neden yetmez, yahu yıllarca kitapları devirmişsin, koskoca profesör olmuşsun.

Ve saçma bir insan olarak kalmışsın.

Pes yani.

Adam İTÜ’nün zoom toplantısında anlatıyor.

"Öğrencim beni o kadar kızdırdı ki, eteğini kaldırdım, kıçına tokat attım."

Öğrencim bakakaldı.. Bana bak dedim, baban böyle vurdu mu, hayır dedi, o zaman eksik kalmış, tamamlandı dedim".

Gazeteler başlık atmış.

Profesörden taciz skandalı!

Siz sadece eteği kaldırmakta kalmışsınız ve onu tanımlamışsınız.

Sadece o değil.

Tokat atmış ya, o da kadına şiddet oluyor.

Yani bu profesör öğrencisini dövmüş.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...