İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

AĞ TOPLUMU: ÖZGÜRLÜK MÜ, KİMLİKSİZLİK Mİ?

YAYINLAMA:

İletişim teknolojisindeki yenilikler, insanlara yeni kimlikler tanımlayarak farklı deneyimler elde etme şansı sunmuştur.

Toplumun bilgi artışından ve iletişimin karmaşıklaşmasından kaynaklı insanlık çeşitli dönemlerde yoğun bilinç sıçramaları yaşamaktadır. Oluşan yeni bilinç olgularla bakış açımızı belli dönemlerde dönüştürmektedir.

Manuell Castells söz konusu dönüşümü “Ağ Toplumu” kavramsallaştırmasıyla ifade etmiştir. Ağ toplumu; ağlar oluşturma mantığı etrafında merkezi olmayan, hiyerarşi içermeyen, yatay ilişkilerin hâkim olduğu bir toplumsal örgütlenme biçimidir.

İletişim teknolojileri sayesinde sınırsız sayıdaki noktaya ağlar sayesinde erişmenin küresel olarak en güçlü alt yapısını sağlayan internet, ağ toplumunun yükselişini sağlamıştır.

Mekânsızlık

İletişim teknolojileri bize mekânsızlık imkânı sağlamaktadır. Ağ toplumu, bireye seçimler dayatıp kimliğin inşâsının kendi koşullarınca seçmeye zorunlu kılmıştır.

İletişim biçimlerinin alt yapısının oluştuğu bu alanlar, ağlar sayesinde toplumsal yapıları şekillendirilmekte ve insan bu alan içinde tutulmaya zorlanmaktadır.

İnternet, mekân ve mekâna bağlı iletişimin dönüşümünde etkisini arttırmaktadır. İletişimde mekân boyutu ortadan kalkmıştır. Mekân ve mesafeler ortadan kalksa da bu durum yakınlaşmayı sağlamamıştır. Mekânsızlığa bağlı bu yakınlaşma aslında yaratılan farklılıklarla insanları birbirinden uzaklaştırmaktadır. Farklılıkların eridiği homojen bir yapı, bağımlılık ve hâkimiyet alanı yaratarak küresel kapitalizme hizmet etmektedir.

Kimliksizlik

Dijital toplumda kimlik “ağ toplumu” içinde belirlenmektedir. Ağ toplumu kimliklerin yeniden üretildiği bir alandır. Sosyal medyada popüler kültür üretilir. Kültür, insanın kendi ürettiği unsurken popüler kültür insanın fikirlerini üreten, şekillendiren, anlamsızlaştıran araçtır.

Ağ toplumu, sosyal medya ağlarından oluşur ve örgütleşmiştir. Farklılıklara saygı gösteriyormuş gibi bir algı yaratan fakat amacı tüm farklılıkları kimliksizleştirip tek tipleştiren bir alandır. Medyanın sosyal medyaya doğru evrilmesinden kültürel bir erozyon ortaya çıkmıştır. Bunun sebebi dönüşümdeki hızdır. Sosyal medya içselleştirilince medyaya hâkim yeni kavramsallaştırmaları birey fark etmese bile benimser ve yeni bir kültür aktarımı ortaya çıkar. Sosyal medya ağ toplumu inşa ederken denetleyici bir akıl ile kendi gerçekliğini kabul ettirmiştir.

Araçların insanlar üzerinde hükümran olduğu, hakikatten ve kendinden uzaklaşıp insanın akletme yetisinin işlevsiz hale geldiği özgürlük tutsaklığı çağındayız. Çağlar boyunca özgürlük için savaşıp üstün teknolojilerle icat ettiğimiz araçların tutsağı hâline geldiğimiz ve amacımızı unuttuğumuz bir dönemden geçmekteyiz.

Sosyal medya, toplumu birbirine kenetleyen temel sosyal yapıları ve sosyalleşme biçimlerini bozarak sosyal çatışmaları körükleyip bütünleştirmek yerine ayırmaktadır. Özgürleştirmek yerine kimliksizleştirmektedir.

Ağ kavramının dolaşıma girmesiyle dünya bu metafor ile geçmişi, günümüzü ve geleceği yeniden anlamlandırmaya başlamıştır. Toplum yeni bir dünya ile farklı bir form kazanmıştır. Bu formu iyi analiz edip yeni fikirler ortaya koymak bize gelecek toplumlar için önemli bir bakış açısı sunacaktır.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...