İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

ACİLEN TÜRKİYE-IRAK-İRAN SU ZİRVESİ YAPILMALI

YAYINLAMA:

Irak’tan Türkiye ve İran’a iletilen “su sitemi“ ticarete dayandırıldı…

Irak Parlamentosu Birinci Başkan Yardımcısı ve Sadr Gurubu Milletvekili Hakim El Zamili gerçekleştirdiği basın toplantısında; Türkiye ve İran’a sitemlerini dile getirirken bu sorun çözülmezse her iki ülkenin Irak pazarında yer almasına izin vermeyeceklerini bunun içinde gerekirse Irak Parlamentosu’nu toplayacaklarını söyledi…

Bu üç ülkenin su tarihçesini anlamak için kısa bir özetle geçmişe dönelim… Türkiye ve Irak arasında imzalanan bilhassa su paylaşımı ve güvenlik başlıklarını içeren çeşitli “Dostluk ve İşbirliği” anlaşmaları var… Özellikle 1946’da imzalanan kapsamlı anlaşmada su kullanımı ve her iki ülkenin su üzerine geliştirdiği iş birliğine dair çok önemli detaylar var… 1946 İşbirliği Anlaşması gibi Türkiye ve Irak arasında mutabık kalınan anlaşmaların tamamı karşılıklı iş birliği-uyum-menfaat temellerine dayanıyor…

İran-Irak arasında 1975 yılında imzalanan Cezayir Anlaşması ise kesinlikle İran’dan yana… Zira o yıllarda Irak Devleti ve Kuzeydeki Kürtler savaş halindeydi… Bağdat Yönetimi, İran’ın Kürtlere askeri ve lojistik desteğin önüne geçmesi şartıyla Şattülarap’ta daha fazla söz hakkı sahibi olmasına adeta göz yumdu… İran’dan Irak’a irili ufaklı yaklaşık 8-10 su kaynağının gittiğini düşünürsek neden Irak’taki her su sorununda ilk akla gelen neden Türkiye oluyor sorusunun cevabı da Cezayir Anlaşması’nda gizli…

Geçmişe dair iki önemli not mevcut sorunları ve çözümleri de beraberinde getiriyor…

Yani İran Cezayir Anlaşması ile hakimiyeti elde ederken, Türkiye’de tıpkı 1946 Anlaşması gibi mağdur etmeyen eşitlikçi yaklaşımı ile şimdilerde daha fazla sitem edilen, daha fazla istenen ülke oldu…

“Ölmüşe ve olmuşa çare bulunmaz, marifet mevcuttakiler ile acil çözümler üretmektedir” diyerek çözümden yana cümlelere dönelim…

Irak Parlamentosu Birinci Başkan Yardımcısı ve Sadr Gurubu Milletvekili Hakim El Zamili’nin yaptığı su açıklamasından hemen sonra ITC Eski Başkanı-Kerkük Milletvekili-Bağdat Parlamentosu İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Erşat Salihi’den anında bir çözüm açıklaması geldi…

Başkan Salihi’nin attığı tweet şöyleydi; “Irak'taki kardeşler, özellikle Türkiye ve İran arasındaki ilişkileri pekiştirmek ve güney Irak'taki tarımsal durumu korumak ve bölgede ekonomik iş birliğini güçlendirmek için su kotalarını garanti altına almak için bu ülkeler arasında acil diyalog çağrısında bulunuyoruz.. Irak Türkmenleri, Irak halkımızın çıkarlarını korumak için herkes arasında bir iletişim köprüsü olmaya devam edecektir…”

İşte Irak’ta su çözümü tam da bu; ortak Irak paydasında buluşup Türkmenlerin kurduğu köprülerle Türkiye-Irak-İran Üçlü Su Zirvesi yapılmalı… İran ve Türkiye Irak’a rehber olmalı çünkü bizzat biliyorum Irak’taki zorlu süreci… Maddi, manevi, sosyal, kültürel, eğitim, hizmet, yatırım başlıklarında dibi yaşayan Irak’ın ve Iraklının “bizim gibi düşünmesini ve davranmasını” beklemek realite olmaz… Bağdat’ta boşa geçip giden Dicle Nehri kenarında sohbet ederken Türkiye’den yana su sitemini bana aktaran Iraklılara; Türkiye suyu tutsaydı şimdi buradan nehir akmazdı… Türkiye suyu veriyor fakat Irak teknolojik yöntemlerle su tasarrufunu ve barajlarla su tutmayı beceremediği için Dicle Şattülarap’a karışıp gidiyor…” dediğimde uzun bir suskunluktan sonra tebessümle “o zaman Türkiye bize baraj yapsın” dediler…

Türkiye-Irak-İran üçlü su zirvesi en kısa zamanda yapılmalı ve ortak menfaatler gözetilerek Irak’ın tarım ve içme suyu mağduriyetine dair çözümler aranmalı… Ve bu konuda da Başkan Erşat Salihi’nin Irak’ın güneyindeki büyük ve etkili aşiretlerle yaptığı görüşmeler sonucunda elde ettiği güven çok önemli… Çünkü bu aşiretler Türkmenlerin Türkiye ile Irak arasında güçlü bir köprü olmasını istiyor…

Türkmenlerin her daim Irak’ın bütünlüğünden yana tavır koyduğunu belirten güneydeki aşiretler, Türkiye’nin de Türkmenlerin kuracağı köprüler vesilesiyle Iraklıların bu sıcaklarda mağdur edilmemesinde etkili görev almasını istiyor…

Özetle kuraklığın “birileri tarafından” art niyetli kullanılmaması, komşu ülkelere dostluğun ispatı ve insani çerçevede Iraklıların su mağduriyetini gidermek için acilen Türkiye-Irak-İran Su Zirvesi yapılmalı… Baraj kurulması ve suyun teknolojik gelişmeler yardımıyla tasarruflu kullanımı için de Türkiye’nin önemli bir yön verici rol üstlenmesi gerekiyor Irak’ta…

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...