İstanbul
Parçalı bulutlu
14°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

BİR DEVİR BİTTİ KABUL EDELİM

YAYINLAMA:

Beyaz TV’de Seren Serengil’siz yeni bir dönem başlıyor. O kadar uzun zamandır sabahları onu görmeye alıştık ki… Hepimiz için Seren’siz sabahlara alışmak zor olacak. Bu veda, her cenapta farklı karşılandı. Kimileri için Seren’siz sabahlar… Yurtta ve dünyada 3 gün, 3 gece kutlanılacak bir haberdi. Kimileri için de sabahların artık tadı, tuzu kalmamıştı. İşin aslı astarı; hepimiz nedenini çok m erak ediyorduk. Ne olmuştu da Seren bir anda gitmiş, gönderilmişti? Bilgisi olanın da olmayanın da fikri çoktu. Her gün ortaya yeni teoriler atılıyordu. Her sabah taze günah keçileri seçiliyordu. Fakat herkesin göz ardı ettiği bir şey vardı… Seren’in yaptığı kaprisler, pr ograma yansıttığı kişisel çekişmeler… Söylemleri yüzünden, kanalı sayısızca kez zor durumda bırakması… Masa arkadaşları ile çekişmesi. Keyfine göre yerden yere vurduğu, sebepsiz göğe çıkardığı insanlar… Ve tabi ki Beyaz TV’ye art arda açılan davalar. Yani Seren’in gidişi hiç de öyle bir anda olmadı! Gidiş yollarını kendi ilmik ilmik dokudu. Bana göre kanalın sahibi Osman Gökçek, tüm bu olup bitene yine iyi dayandı, sabır gösterdi. Ne olursa olsun sunucusunun arkasında durdu. Ama her sabrın bittiği bi nokta var. Tüm olumsuzluklar tolere edilirken , bu adam iyiydi de… Adabıyla yolları ayırınca mı günah keçisi oldu?

Soğuyorum!

RTÜK’ün bugüne kadar yaptığı en güzel iş, şu evlilik programlarını kaldırmaktı. Yasakları hiç sevmem ama bu yasaklamayı dibine kadar destekliyorum. Tamamen kurgu,gerçek dışı, ilişkilere ucuz bakışı ile vasat değil… Vasat altı bir işti! Programın formatı güya yarışma… Amaaaa kimin ne için kimle yarıştığını, ben bugüne kadar anlayamadım. Hoş, kimsenin derdi bunu anlamak da değilmiş. Yarı şmacı denen zatlar… Kimse kusura bakmasın, kızların zaten ne olduğu belli… Ben erkekleri çözemedim. Onlar ne ayak? Amaçları ne? Rezil olmak için neden bu denli çaba sarf ediyorlar? Yıllardır “Kısmetse Olur” gibi programlardan uzaktık. Şimdi maalesef YouTube’da hort ladı. Hortlamakla da kalmadı, ciddi ciddi izleniliy or. Valla ülkemden, yurdum insanından soğuyorum. Bu kadar mı kötü durumdasınız be arkadaş! Dudağını büze büze konuşanları, varoş sohbetleri, meme çatalını ne de çok seven insan varmış.

Kılıf hazır!

İkinci el kıyafet almanın veya kiralamanın adı “Sürdürülebilir Moda!” oldu. Rachel Araz, Nur Bilen Yavuzer, Yasemin Özilhan, Saadet Işıl Aksoy gibi isimler de sürdürülebilir modaya, destek verdiklerini açıklamışlar. Sadece bu isimler değil ki… Daha kimler kimler nice zamandır, ikinci el elbise alıp, kiralıyorlar. Üstelik sadece abiye elbiseler ve tuvaletler değil… Gündüz kıyafetlerini, pahalı marka elbiselerini de kiralıyorlar. Insta’ya iki fotoğraf koyup… İstanbul’da popüler bi mekanda boy gösterip geri veriyorlar. Ve bunu sır gibi saklıyorlardı. Fakat sırları İstanbul kulislerinde kulaktan kulağa dolaşıyordu. İşte bu akım, onların imdadına yetişti. İkinci el, kiralık elbiselerine sürdürülebilir moda dediler.Yiyen yedi, yemeyenler hala konuşuyor…

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...