İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

ORTA YAŞ SENDROMU

YAYINLAMA:

Orta yaş birçok kişinin hayatlarının orta döneminde deneyimlediği bir psikolojik fenomen. Bu dönem genellikle 40 ila 60 yaşları arasında ortaya çıkar. Pek çok insan için yaşamın ikinci yarısının sorgulanması ve değerlendirilmesi anlamına gelir.

Orta yaş, şiddeti ne olursa olsun hayatı etkileyen durumlardan biri. Ergenliğin ikinci dönemi. Tıpkı ergenlik döneminde yaşanan oldukça çatışmalı duygular içeren tam bir geçiş dönemi. Bu döneme şöyle bir baktığımızda pek çok şeyle karşılaşırız. Öncelikle biyolojik bir değişim geçiririz. Duygularımız ve gereksinimlerimiz değişebilir. İlişkilerimizde, ailemizde ve işimizde değişiklikler yaşarız. Bilindiği gibi orta yaş hem erkeği hem de kadını değiştiriyor. Beraberlikleri de etkiliyor ve beraberlikler güçleşiyor. “Orta yaş med cezirleri” ile evlilikler tehlikeye girebiliyor. Eşler arasında 40-50’li yaşlarda ruhsal dalgalanmaların, inişlerin ve çıkışların başladığı, kendini sorgulamaların ve kendinle hesaplaşmaların arttığı ilişkilerin hoyratlaştığı yeni bir zaman dilimi haline gelebiliyor. Özen gösterilmeyen hasarlı ilişkileri sürdürmek, en çok bu yaşlarda zorlaşıyor.

Pek çok kişi yaşamları ve ilişkilerinde yeniden bir değerlendirme yapma gereği hissediyor bu dönemde. Kimileri mutsuz bir ilişkiye sıkışıp kalmış ve bununla ilgili olarak bir şey yapmaktan korkuyor olabilir.

Son on yıllarda pek çok şey kökten bir değişiklik gösterdi. Günümüz orta yaşlıları hemen yaşlanmaktan yana değil. Geçmişte de orta yaşlılar görünüşleri ve giyimleriyle bu denli ilgili olmamışlardı. Spor salonları dinç kalmaya çabalayan orta yaşlılarla dolu. Yediğine içtiğine dikkat ediyor. Sağlığına ve dinç kalmaya önem gösteriyor. Aslına bakacak olursak tarzlarında bir devrim yapmış görünüyorlar.

Bütün bunlara baktığımızda elbette ki orta yaşın sakin ve istikrarlı bir dönem olduğu söylenemez. Orta yaş yaşlılıktan önce bir ara dönem değil tam tersi yaşamımızda önemli bir gelişme dönemi. Bu yaşta meydana gelen değişiklikler kendimiz için bir şey yapma, insan olarak kendimizi tanıma ve yaşamdan neler beklediğimizi anlama şansını doğurur. Kalıbımızı kırma fırsatı. Meydan okuma. Orta yaş adından da belli daha yaşamın ortasındayız ve daha yaşayacak çok zamanımız var.

Kırk yaş üzerindeki bir kişinin gençlik enerjisi ve deneyimleriyle dolu bir dönemi sürdüğünü görmek, yaşamın sürekli bir evrim içinde olduğunu hatırlatır. Yaşlılık da gençlik kadar değerli bir dönem. Çünkü insanlar yaş aldıkça daha bilge ve deneyimli hale gelirler. Her yaş dönemi kendine özgü güzellikleri ve zorlukları içerir. Bu dönemleri bir bütün olarak kabul etmek, yaşamın doluluğunu anlamamıza yardımcı olur.

İş insanı İshak Alaton’un çok sevdiğim bazı notları var hayata dair:

“İster genç olun ister yaşlı, yaşınızla barışık değilseniz ihtiyarsınız demektir. Zevk almak, keyif duymak ancak kültürle mümkündür. Resimden zevk almak için sergiler bedava, müzik ve kasetler, diskler üç otuz para. Ayrıca konserler de pahalı değil. Tiyatrolar hamburger fiyatına. Aşk ve sevgi zaten bedelsiz. Güneşin batışından, denizin hışırtısından ya da bir satranç oyunundan zevk alabiliyorsanız, güneşi kaça batırabilirsiniz? Denizi hışırdatmanın fiyatı nedir? Yaşlılığınız için biriktireceğiniz kötü gün parası kadar belki ondan da önemli olan bu zevkler ve mutluluklardır. Bunlara sahip olmak ancak kültürle mümkündür. Para kazanmaya emek verdiğiniz kadar kültür edinmeye de emek verin. Yaşlılar ölüme daha yakındır derler ama ölüm nüfus kâğıdı sormuyor.”

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...