İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

AH! DEDİM!

YAYINLAMA:

Günlerden beri, dilimden düşmüyor.

Evin apartman kapısından çıktığımdan itibaren dilimde bir şarkı.

Tarkan;

Ve "Biz Çocukken" diye başlıyor

Ne kadar güzel söylüyor.

Biz çocukken,

Ne güzel çiçekli kırlardık,

Biz çocukken,

Rengarenk düş kanatlı kuşlardık,

Bir masalda saklanan,

Günahsız melekler,

Çok uzakta, kuytuda,

Suları berrak pınardık,

Biz her mevsim yazdık,

Hem aşk, hem sevdaydık,

Her gün döndü dünya,

Kimdik, kim olduk,

Asla bitmez hayatta,

Güneşli yarınlar,

Her yürekte yaşayan

Bir çocuk varsa, umut var,

Bir kırık ayna tuttu,

Güldü halime zaman,

Bak, dedi,

İşte bu senden geriye kalan,

Bir gölge gördüm,

Solgun yılların yorgun izi,

AH! dedim,

Hayatın elinde bir çare insan.

Şarkı sözleri böyle şahane ve o kadar güzel söylüyor ki, Tarkan.

Kendinize bakın, etrafınıza bakın, insanlar geçmiş günlerini ne kadar özlüyor.

Kendinize bakın, etrafınızda ki insanlara bakın ne kadar yorulduk,

Ben Üsküdar'ı çok özlüyorum, sokakta kimseden korkmadan, saatlerce oynadığımız günleri.

Bakkal amcadan ne istersek aldığımız ve bakkal amcanın deftere yazdığı ve sonra annemden parasını aldığı şemsiye çikolata, leblebi şekerinin tadını unutamıyorum.

Annemizin, hiç kızmayan sıcacık şefkatini özlüyorum.

Etrafta, ne kadar çok ağaç vardı,

Etrafta, ne kadar çok çiçekli balkonlar vardı.

Herkes tabiatı, ağacı ve yeşili çok severdi.

Komşular hiç kavga etmezdi.

Mahallemiz yemek kokardı, herkes komşusuna tabak taşırdı.

Otobüste, minibüste, sokakta, trafikte insanlar kavga etmezdi.

Taciz, tecavüz haberlerini hiç hatırlamayacak kadar duymazdık.

Hırsızlık, soygun haberlerini tek tük duyardık annemler günlerce konuşurdu.

Cenazeler, mevlütler gerçekten ölümü bilen, kederini anlayan insanlarla dolardı.

Ya radyolar.

Sabah sabah ne kadar güzel şarkılar çalar ve programcılar hikaye anlatırlardı.

Televizyonda aile dizileri, mahalle hikayeleri olurdu.

Pazara giderdik, file file doldurur meyve sebzeden 2’şer kilo alırdık.

Pazar sabahı, hadi kahvaltıya misafir çağıralım derdi annem, kalabalıklar sofrada her türlü, peynir, sucuk kahvaltı ederdik.

Cebimizde paramız vardı ve çok bereketi vardı.

Paramız vardı, bereketimiz vardı.

Siyaset bilmezdik, anamız babamız evde siyaset hiç konuşmazdı.

Herkes birbirini severdi.

Kimse kimseye bulaşmazdı, sataşmazdı,

Sosyal medya yoktu, birbirini tanıyan insanlar görüşürdü, birbirini severdi.

Hayatın, tanıdığın insanlar, yaşadığın insanlar kadardı.

Avuç içi kadardı.

Bir kucak içi kadardı.

Azdı ve özdü.

Ya şimdi.

Ne düş kanatlı düşlerimiz kaldı,

Ne çiçekli kırlarımız kaldı,

Ne aşk ne sevdamız kaldı,

Ne mevsim ne yazımız kaldı,

Ne günahsız insan kaldı,

Ne umudu olan çocuk kaldı,

Bütün aynalar kırık,

Hayatın elinde biçare insanlar kaldık.

Yazık oldu bize.

Funda'nın aklındakiler…

... Televizyon programlarına bakın.

Sabahtan akşama kadar, orada gördüğünüz tüm insanlar arasında çirkeflik var, kavga var.

Berbat seviyesiz, kimliksiz programlar almış başını gidiyor.

Gelinler kavga ediyor, kaynanalar kavga ediyor, yemek programında çirkef kadınlar, çirkef adamlar, çirkef geyler, kavga ediyor.

Konuşma özürlü insanlar, programcı olmuş konuşamıyor.

Yorum yapmakta özürlü insanlar, konuk çağırıp konuk üzerinden programı kurtardığını sanma halleri çok tuhaf,

Orada neden oturduğu belli olmayan, bir şey söylersem, aman başıma bir şey gelir korkaklığında saklanan insanlar,

Anlayacağınız tam dibe vurmuşuz.

Ekonomist olmayan adamlar ekonomi anlatıyor,

Kocasından her gece dayak yiyenler, kadın erkek ilişki uzmanı olmuş, ilişki nasıl kurtarılır anlatıyor,

Kendi hayatının içinde tepetaklak olmuş, ama yaşam koçu olmuş anlatıyor,

Tırnaklarını, tırnak etlerini dibinden yiyen adam, insanların sorunlarını format atarak nasıl çözeceğini anlatıyor,

Peltek adamlar, kadınlar,

Tıstıs konuşan adamlar, kadınlar,

O halde;

Kadına şiddetten bahsedemezsiniz,

Çoluğa çocuğa şiddetten bahsedemezsiniz,

Hayvana şiddetten bahsedemezsiniz,

Yani, siz ülkede olan biten olumsuz, kötü ve kavga içeren hiçbir konudan bahsedemezsiniz,

Aymazlık almış başını gitmiş.

Hadi.

Paranıza bakın.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...