İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

ROL ÇALMA HASTALIĞI

YAYINLAMA:

Artık fenalık geldi

Artık çok sıktınız.

Artık bıktık valla.

Bu ne yahu.

Bunlar kim?

Rol çalma hastalığına tutulmuş insanlar.

Ülkenin gündemine hangi konu düşerse, bunlar kucağını açmış bekliyor.

Bunlar bir grup tuhaf insan ve genel olarak kadınlar.

Ne yapıyorlar

Sülük gibiler.

Yapışıyorlar.

Ülke de hangi konu konuşuluyor ise, o konunun sahibi gibi davranıyorlar.

O konunun esas muhatabı, sanki bunlarmış gibi davranıyorlar.

Eh!

Senin de fikrin olabilir, senin de itirazın olabilir ve senin de soruların olabilir.

Ama bunlarınki aynı şey değil.

Alıyorlar cep telefonun, başlıyorlar o konu hakkında ahkam kesmeye.

Alıyorlar cep telefonunu başlıyorlar sosyal medyada yazmaya çizmeye.

İnsanlar konunun içinde debelenirken, bunlar devamlı karşılarına çıkıyor.

Bir sus yahu.

Sen savcı değilsin.

Sen hakim değilsin.

Sen hukukçu değilsin.

Sen sosyolog ya da psikolog da değilsin.

Olayın sahibi hiç değilsin.

Sizi görmekten gına geldi.

Toplumun bilirkişisi, toplu kanaat önderi bunlar sanki.

Son derece rahatsız ediciler.

Dertleri ne, herkes biliyor.

Konuşulmak.

Ve kavga etmek, sağa sola sataşmak.

O yüzden konu ne ise, başlıyor konunun sağından solundan çalmaya.

Rol çalmak görevi sanki.

İki kişi tartışıyor, bunlar araya giriyor rol çalıyor, konudan hırsızlık yapıyor.

Başlıyor konuyu kendi üzerinden konuşmaya.

Debeleniyorlar.

Tepiniyorlar.

O kadar itici, o kadar eğreti duruyor ki, nasıl göründüklerini bilmiyorlar.

Bilseler bile anlamak istemiyorlar.

Bekleyin anacım.

Bu rol çalmak huyu nedir yahu.

Aç gözünü seyret, tekrarı yok bunun, işiniz rol çalmak ise.

Senin çaldığın her konunun üzerinde tepinecek insanlar var.

Sen tepindikçe, o insanlar senin üzerinde tepinecek.

Bekleyin.

Funda'nın aklındakiler…

... Her ana kutsal değildir.

Her ana kutsal olmadığını göre, her kadın da güzel değildir.

Her kadın çiçek falan da değildir.

Güzellik yarışması Miss Türkiye 2024 yazmadan edemeyeceğim.

İdil hanım diye genç bir kız kazanmış, babası büyükelçi imiş.

Adı güzellik yarışması ya.

Ve bu yarışmanın en güzeli seçilir ve birinci olur ya.

Bu kız, diğer kızdan daha güzel, diğeri daha da güzel diyebiliriz değil mi?

Ya da bu kızdan daha güzeli vardı, esas hak onundu diyebiliriz.

Güzellik görecelidir ama, bir yarışma olduğunda, o güzellik yarışmasının bazı net kavramları olur değil mi?

İdil güzel değil demiyorum.

Ama.

İdil'den daha güzel kızlar var orada.

Kızın torpili var, bu çok açık ve net.

İyi eğitimli uzun bacaklı, yabancı dili iyi bilen bir genç kız yarışması değil ki bu.

İdil açıklama yapmış.

Umuru değilmiş, kimsenin söylediğini önemsemiyormuş.

'Ülkemizde acı olaylar yaşanırken, kadın ve çocuk cinayetleri yaşanırken, negatif yorumları insanların boşluğuna bırakıyorum' demiş.

Ah be kızım.

Bunca acı yaşanırken, şu an ülke cehennem gibi Narin diye yanarken, senin Türkiye güzellik yarışmasında ne işin var.

Sen doktor olmuşsun, çok zor şahane eğitimin var, Türkiye’nin en güzel kızı olup ne olacaksın.

Türkiye güzeli olup da ne olacaksın.

Boş cümle arıyorsan eğer.

'Birinci olmak çok istedim ve birinci oldum' kadarı hiç yok.

Ortada küçücük bir kızın vahşi cinayeti varken.

Türkiye güzellik yarışması saçmalığına katılmasaydın keşke.

Kadın hakları falan, Türk kadınlığı falan gibi cümlelere sığınmayın.

Kendi boşluğunda kalıyor.

Yani senin ne dediğini, tıpkı senin dediğin gibi önemseyen yok.

Funda'nın aklındakiler…

... Narin cinayeti ile ilgili, annenin, abisinin ve amcasının fotoğrafını koymuşlar.

Ve şeytan üçgeni yazmışlar

Anlaşıldı ki cinayeti failleri meçhul değil, ama sebebi meçhul.

Neden öldürüldü bu kız henüz cevabi yok.

Görmemesi gereken bir şeyi görmüş, falan yalanı içinde kaldık.

8 yaşında bir kız ne görebilir ve ne tehlike arz edebilir ki?

Ben umudumu tamamen kaybettim.

Faili meçhul cinayet diye başlık atarlar ve kayıtlara öyle geçerdi.

Bu cinayet için, sebebi meçhul cinayet olarak başlık atsınlar ve kayıtlara öyle geçsin.

Dış güçler falan palavrası atarak da, ülke insanı ile dalga geçiyorlar.

Yalanın bu kadar büyüğünü hiç görmemiştim.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...