CHP’nin İmamoğlu’nu kurtarma operasyonu...
İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, katıldığı bir panelde İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek ve ailesiyle ilgili kullandığı ifadeler nedeniyle 7 yıl 4 aya kadar hapsi istenen iddianame kabul edildi.
Yargılanacak!
Malumunuz son zamanlarda ısıtıp ısıtıp yeniden gündeme sokulan bazı videolar İmamoğlu'nu yıkama, yağlama algısıyla servis edilmekte...
Yine aynı şekilde, Gazeteci Fatih Altaylı’nın, sanki Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın rakibiymişçesine ‘iktidarın İmamoğlu’na operasyon çektiği’ iması da yine İmamoğlu’nu modifiye etme çabası...
Kazandıracak aday algısıyla, İmamoğlu’nun medyaya servis edilmesi Belediye Başkanı olma sürecinden kazanılmış bir taktikten ibaret...
Ekrem İmamoğlu’na “dokunulmazlık elbisesi” giydirilmek isteniyor
Ama hiç kimse kanunlar karşısında dokunulmaz değildir. İmamoğlu nasıl ki; kendisi ile ilgili rahatsızlık duyduğu kısımlarda hesap soruyor, yargıya başvuruyorsa, aynı şekilde hukuka aykırı kendi söylem ve eylemlerinden ötürü de yargı önünde illaki hesap verecek.
İmamoğlu, yedi içti hesabı ödemek istemiyor, bu sebeple de CHP'nin Cumhurbaşkanı adaylığını zırh olarak kullanmak istiyor. Parayla elde ettiği gücün ve makamın diyetini ödetmek niyetinde... “Kurtarma Operasyonu” esasında bir diyet ödetme manifesti...
ABB Başkanı Mansur Yavaş, bilinçli... Seçim şartları siyaseten oluşmadığı için YSK erken seçim kararı almadı. Buna rağmen CHP’nin seçim hazırlığı yapmasına karşın Yavaş, ‘adayın erken belirlenmesine karşı çıktığı’ gerekçesiyle temayüle girmedi.
Aynı zamanda temayülün yani sözde ön seçimin “partide ayrışmaya yol açacağını” ifade etti. Yalnızca üyelerin oy kullanacağı bir durumda Yavaş, kendini riske atmadı ve yalnızca destek vereceğini söyledi.
Ne de olsa 2023 seçimlerinden tecrübeli... CHP’li ama artık CHP’nin tongasına düşmeyecek kadar da aklı başında biri...
O da biliyor ki; CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı çıkarması yalnızca İmamoğlu’na yönelik bir “kurtarma operasyonu”ndan ibaret...
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından CHP’nin 4-5 Kasım 2023 tarihlerinde düzenlediği kurultay hakkında soruşturma başlatması, kurultaya katılan CHP delegelerine “oy karşılığında para, telefon ve ev verildiği” iddialarının gündemde olması temayüle güvensizlik için yeterli bir sebep...
Mansur Yavaş’ın üçlü görüşmede Cumhurbaşkanlığı adaylığına dair:
“Bu saatten sonra aday olup olmamak sadece benim kararım olamaz. Toplum bu işi satın aldı. Anketler böyle çıkmaya devam ederse aday olacağımı bilin” dediği de iddialar arasında...
Eğer öyleyse Yavaş, temayüle meydan okuyacak, halkın teveccühüne göre pozisyon alacak demektir. Buna CHP riayet eder mi? Aksi taktirde Yavaş partiden istifa dahi edebilir. Bu durum, tabiri caizse “yavaş atın çiftesi pek olur” anlamına gelir!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, kendini en sona saklıyor, yıpranmış isimler karşısında en güçlü aday olarak mevcut konumunu korumak arzusunda...
Bir zamanlar Kemal Kılıçdaroğlu’nun hayali yardımcıları İmamoğlu ve Yavaş’ı kendine siper edinmiş durumda...
Savunuyor, çünkü CHP söz konusu... Koruyor, çünkü tek dayanağı... CHP Genel Başkanı olmasına yönelik yönetimsel gücü elinde tuttuğu pozuyla, pozisyon alıyor.
İmamoğlu cephesinde kahraman olmak için rant peşinde...
Böylelikle, parti içi dağılmışlığı kendi lehine yönelik toplamak istediğinden; yargıya, adalete nüfuz etmeyi vazife edinecek ve bu uğurda her yolu mübah sayacak kadar iddialı görünüyor.
Başkanlık Sistemi ile birlikte Türkiye’nin değişim taleplerine en büyük direnci gösteren bürokratik oligarşinin, vesayet odaklarının gücü tamamen kırıldı. Parlamenter demokrasi aslında bir vesayet sistemiydi. Şimdi bu sistemin beli kırıldığı için rahatsız oluyorlar.
Parlamenter Sisteme dönmek, öyle kolay değil! Vesayetçi sistemden, Başkanlık Sistemine geçen devlet eski topal sisteme geri dönmez! Hangi parti, hangi isim iktidara gelirse gelsin bu sistem kolay kolay değişmez.
Netice itibariyle; Ana Muhalefet “tek adam rejimi” diyerek iktidarı ve Başkanlık Sistemini eleştirirken işe bakın ki; tek adamla seçime giriyor, adını da temayül koyuyor.
Erken seçim çığırtkanlığı, CHP’nin İmamoğlu’nu “kurtarma operasyonu” dokunulmazlık gömleği giydirme çabasıyla başlattığı haksız bir serüven olsa da CHP’yi darmadağın edecek tehlikeli de bir hamle...
Bakalım kim gide, kim kala!