İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Yeni dünyanın stratejik ortakları

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

‘Türkiye Yüzyılı’ ne bir slogandan ibaret ne de son birkaç yıla mahsus bir mevzu... Türkiye'de 2002 yılından itibaren çok şey değişti. Ülkenin kodları öz medeniyetine ve mefkuresine kavuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, iktidara geldiği andan itibaren tüm gayretini Türkiye'yi ‘Merkez Ülke’ haline getirmek yönünde kullandı. 

— Lojistik anlamda; karayolu, havayolu, deniz yolu ve raylı sistem kazanımları Türkiye'nin merkezi konumunu güçlendiren yegane etkenlerden oldu. 

— Eğitim altyapı olanaklarının sağlanması ve eğitime ayrılan payın 20 küsur yılda 65 kat artırılması o çabayı perçinledi. 

‘Çok üniversite= kalitesiz eğitim!...’ algısını üretenlere rağmen yurt dışından uluslararası diplomasi yatırımı adına 350 binden fazla yabancı öğrenciye alan açıldı. Bugün dünya ticaretinde yeni iş birlikleri kurabilmek için gençlerin transfer olabileceği yeni bir coğrafya dizayn ediliyor. 

— Yeni ticari koridorlar ve enerji kaynaklarına yapılan yatırımlar da yine Türkiye'yi merkez konumda güçlü kılacak olmazsa olmazlardan... 

Ne acıdır ki; neredeyse taşın taş üstüne konmadığı bir yüzyıllık süreçten geçtik ve bugün ne mutlu bize ki; 23 yıldır, devrimlere imza atan bir iktidara sahibiz. Bu devrimlerin gururuna dahi ortak olamayanların, elde edilenleri yapmaya ne mefkuresi yeter ne de kazanımlar onların hayallerinin yanından geçebilir. Bugün devleti yönetmeye azmeden muhaliflere, 2002 yılına kadar kafalarını kuma gömmüş kafadarlara bunları hatırlatmak görevdir. 

Bu sorumluluğa ister ‘milli görüş’ ister ‘milliyetçilik’ isterseniz ‘yurttaşlık’ deyin Erdoğan'ın hayatını adadığı paha biçilmez misyonun her birimiz acısıyla, tatlısıyla paydaşlarıyız. 

Bu hakikatli misyonu bir zamanlar meclis çatısı altında ellerinde viskiler ve şampanyalarla, eğlence geleneğinden gelen parlamento mensuplarına anlatamazsınız. O biçareler gitti, yerine; Türkiye'de ve dünyada muktedir olan bir parlamento geldi. Bu şerefli misyonu dumura uğratmayı amaçlayan ve türlü oyunlar oynayarak iktidara gelme çabası içinde olanlar kabul etmeseler de; baktığınızda muhalif kanallarda dahi sosyal demokratlar, sosyalist enternasyonaller dahi ‘Erdoğan’ gerçeğini kabullenmiş durumdalar. "Dünya yeni bir düzene doğru gidiyor, barbarlık dünyayı şekillendiriyor. Biz bu işin neresindeyiz?" diye sorarlarken “Erdoğan iyi ki başımızda” demeye dilleri varmıyor. Halen inkar dolu bir yaklaşımla düşmanlık politikası üzerinden, liderliğini kabul etmedikleri Erdoğan'ı hedefe koyuyorlar. “İyi ki Erdoğan var” demeye dilleri varmıyor, içlerine sinmiyor ama kabulleniyorlar. 

Yeni dünya ‘Erdoğan’ diyor! 

Yoğun ve yorgun bir kıta haline dönüşen Amerika artık dünyaya bir yük! Küresel sermaye artık ABD’yi beslemek istemiyor. Dünyadaki elitisler de Amerika'yı artık yük olarak görmekte... Bu yüzden dünyanın yükünü alacak yeni ve güçlü aktörlere ihtiyaç var. Tam da bu noktada Türkiye, yeni dünya düzeni için olmazsa olmaz bir ülke... Türkiye ve İngiltere partnerlik noktasında bir uyum sürecinden geçiyor. Önümüzdeki süreçte İngiltere, güçlü ticari ortağı ve stratejik diyaloğu olan Türkiye ile birlikte hamlelerini yoğunlaştırırsa hiç şaşırmayın. Anglosakson şeytan üçgeni her ne kadar kurnaz olsa da Türkiye onunla artık baş edebilir güçte... Nitekim Türkiye'nin medeniyet tasavvuru ve bakiyesi on İngiltere’ye bedeldir. 

Türkiye'nin Bölgesel Jeopolitik Hamleleri; 

Yeni Kuzey Ticaret Yolu... Yeni İpek Yolu... Bağdat Kalkınma Yolu... 1915 Çanakkale Köprüsü... Doğu-Batı Enerji Koridoru... Avrasya Tüneli... gibi daha nice hamleler dünyayı heye/canlandırdı. Lojistiğin ana merkezinin Türkiye olduğunun ilamı gibi... Napolyon'un dediği gibi; “Dünya tek bir ülke olsaydı, başkenti İstanbul olurdu.” Anahtar bir tespit bu...Tüm bunların yanında ufku ve hayali çöplükte yüzenlerle siyaset yapmak zull gelse de sevindirici olan; Türkiye, bugün mevcut parlamentosu ile ortak karar alma ve hızlı hareket etme noktasında olağanüstü bir uyum yakalamış durumda... 

Netice itibariyle; Başkanlık Sistemi, Terörsüz Türkiye, Türkiye Yüzyılı idealleri doğrultusunda bölgesel ve küresel hamlelerini bir bir ortaya koyan Türkiye, yorgun ve yıkılmış Amerika'nın hayallerini dumura uğratan başat ülke... Aynı zamanda halkının ve hakların hayallerini gerçekleştirecek yegane aktör... Dahası yeni dünya Türkiye ile İngiltere’yi stratejik ortak ilan ediyor. Eğitimden sağlığa, lojistikten, uluslararası strateji ve hamlelere kadar yaptığı yatırımlarla bu ülkenin çocuklarının yarınlarına büyük yatırımlar yapan Erdoğan’dan başkası değil. Yüzyıllar boyunca bu ülkenin gençleri, gelecek nesiller Erdoğan’dan bahsedecek. Erdoğan’ın bütün çabası ülkenin geleceği için...

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...