CIA’in kara kutusu USAID, imha planıyla kimleri ihya etti?
Amerikan kamuoyunda geniş yankı uyandıran USAID kararı, Türkiye ayağını da derinden sarstı. USAID bağlantılı Türkiye’deki basın, sivil toplum örgütleri ve aktivistlere İsveç Uluslararası Kalkınma İşbirliği Ajansı (SIDA) tarafından 2021–2025 yılları arasında 1,75 milyar TL fon aktarıldı. Meşru maskelerle bizi çepeçevre saran bu zehirli sarmaşığın gayr-i meşru işlere nasıl imza attığına, Türkiye'deki onlarca kuruma aktarılan fonların hangi faaliyetler üzere kullanıldığına gelin yakından bakalım:
Bianet kurucusu Nadire Mater, “Terör örgütlerinin yayınlarını basmak veya yayınlamak, terör örgütü propagandası yapmak” suçunu işlediği iddiasıyla 15 ay hapis istemiyle yargılandı. Mater, Gezi ve Osman Kavala davalarından tutuklu, Özgür Özel’in Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda ziyaret ettiği mahkum Çiğdem Mater’in de annesi...
Kaos Gey ve Lezbiyen Derneği Kurucusu Yasemin Öz... Öz, Avukat olup avukatlıktan daha çok LGBTQ hakları savunucusu olarak iş başında... (Esasında böyle bir derneğin meşruiyeti değil varlığı sorgulanmalı!)
Medyascope sahibi Ruşen Çakır her ne kadar fonlanmadığını söylese de yemezler...
Bağımsız medya ve bilginin serbest akışı için 2025’te yaklaşık 268,4 milyon dolar fonun durdurulması üzerine tutuşanlardan biri de Ruşen Çakır oldu. ABD ne vakit USAID çeşmesini kapattı tesadüfe(!) bakın ki; Çakır, takipçilerinden maddi destek istemeye başladı.
Guardian Vakfı, ABD kökenli The Guardian Gazetesi’ne bağlı... Scott Trust tarafından yönetilen bir vakıf... Guardian medya hem Erdoğan hem de Türkiye düşmanı olarak faaliyet yürütüyor öte yandan LGBTQ hakkında Türkiye’de kaos(!) olduğu haberlerini servis ediyor.
Dijital Medya Araştırmaları Derneği (DMAD) Kurucusu Sarphan Uzunoğlu...
Newslab Turkey DMAD’nin en bilinen projesi... Kurucusu yine Sarphan Uzunoğlu… 2018 yılında “Terör örgütü propagandası yapmak” suçuyla cezalandırılması talep edilen Sarphan Uzunoğlu yazımda ismi geçen birçok STK’ya danışmanlık hizmeti veriyor. Sarphan aynı zamanda iktidar karşıtı aşırı söylemleriyle de meşhur bir isim…
Yeni Medya Akademisi Derneği de yine DMAD tarafından programlanan bir dernek... DMAD, The Guardian Foundation ve İsveç Uluslararası Kalkınma Ajansı (SIDA) tarafından fonlanıyor.
Oy ve Ötesi Kurucusu Sercan Çelebi... Bu dernek, 2015 yılı seçimlerinde şaibe algısı oluşturmak ve sonuçları tartışmalı hale getirmek için sandık başlarında Cihan Haber Ajansı’nın görevlileri ile iş birliği yaptı. Gönüllülerini cemaatle bağlantılı göstermemek için CHP’lilerden ve Gezi eylemcilerinden oluşturan Oy ve Ötesi’ne FETÖ’ye bağlı medya organları ve yazarları tam destek verdi.
Denge Denetleme Ağı yine SIDA tarafından fonlanan bir kurum... Sözde bağımsız...
Kayyum atamalarını hukuksuz buluyor. Başkanlık Sistemi ile birlikte ‘yargının, siyasi olarak araçsallaştırıldığını ve yüksek yargının yürütmenin kontrolüne girdiğini’ iddia ederek uluslararası kamuoyunda aşırı söylemlerde bulunuyor ve iktidar düşmanlığı yapıyor.
GoFor (Gençlik Örgütleri Forumu) Enes Hocaoğulları... Aynı zamanda ÜniKuir Koordinatörü... Enes Hocaoğlulları Ekrem İmamoğlu’nun tutuklu yargılanmasına ilişkin sürecin en başında Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresinde konuştu ve Ekrem İmamoğlu başta olmak üzere kendi ismini de anarak batılı efendilerine; Türkiye’deki demokrasiyi kurtarma ve sokağa destek çağrısı yaptı.
GoFor, Friedrich-Ebert-Stiftung (FES) Türkiye Temsilciliği tarafından destekleniyor.
İlgi ve sorumluluk yelpazesi hayli geniş olan, SPD’ye bağlı, merkezi Bonn’da bulunan Friedrich Ebert Alman Vakfı, Türkiye’deki siyasal partiler içinde en çok Cumhuriyet Halk Partisi ile ilişki içinde... GoFor üye örgütleriyle (ÜniKuir, Genç LGBTİ+) dayanışma içinde çalışıyor.
Ka-der ve Mor Çatı Dernekleri Canan Arın öncülüğünde Türkiye’de faaliyet yürütüyor. Uluslararası medyada LGBTQ savunucusu olan Canan Arın aynı zamanda
Heinrich Böll Stiftung Derneği Türkiye Temsilcisi...
Heinrich Böll Stiftung Bosna Temsilcisi tarafından, Bonn Yetkileri kullanılarak 2022 yılındaki seçimlere antidemokratik biçimde müdahale edildi. Dernek, Bosna-Hersek ve Balkanlardaki kırılgan ve kanlı savaşa hizmet etti. Aşırı sağ ideolojilerin önünü açarak yeni çatışmalara zemin hazırladı...
Kamer Vakfı ise; Nebahat Akkoç tarafından faaliyet göstermekte... Diyarbakır’da bulunan LGBT oluşumu “Hebûn LGBT Diyarbakır” Kamer Vakfı’nda, özellikle nefret suçları, ayrımcılık, polis şiddeti, cinsel yönelim ve cinsiyet kimliği temelinde yaşanılan hak ihlallerine yönelik “Hukuki Eğitim” düzenledi.
Alman vakfı LGBT destekçisi Heinrich Böll Stiftung, devlet şiddeti(!) ve aile içi şiddete(!) etkin direnişi nedeniyle, sözde insan hakları ve kadın hakları savunucusu olarak bilinen Ermeni asıllı Nebahat Akkoç’a ödül verdi. Nebahat Akkoç, fonlandığı İsveç Devleti’ne verdiği 2024 raporunda KAMER’in “güçlü ve nitelikli bir örgüt olarak sahada ve politik süreçlerdeki etkisini güçlendirdiğini” anlattı.
‘TERÖRSÜZ VE HUZURLU TÜRKİYE İÇİN’
CIA’in kara kutusu kırılmak suretiyle Türkiye; ihya, etki ajanları ise; imha edilmelidir. Covid-19‘un laboratuvar sürecinde projelere finansman sağladığı da iddialar arasında olan USAID aracılığıyla; Feminizm, yardım kuruluşu ve medya adı altında, etki ajanlığı yapanların, türlü ahlaksızlığın, siyasallaştırılmaya çalışılan LGBTQ ve türevlerinin Türkiye’de meşruiyetleri kabul edilmemeli, hem yasal hem de kaynak bakımından önleri kesilmelidir.
Hiç şüphesiz; USAID’in, CIA ve Soros Vakıf yönergelerini hayata geçirmek için faaliyet gösterdiği başlıca çevreler “feminist hareket” ve LGBTQ bireylerdir.
USAID ile beraber ortaya çıkan tartışmalar, ‘Türkiye Yüzyılı’ ve ‘Terörsüz Türkiye’ hedefleri doğrultusunda dış politikada etkin olan bütün aktörler ve kurumlar yeniden yapılandırılmalıdır.
TİKA, Türkiye Maarif Vakfı, Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı, Yunus Emre Vakfı, Kızılay, Diyanet Vakfı, AFAD, belediyeler, sivil toplum kuruluşları vb. aracılığıyla toplumu zehirli sarmaşıklardan temizlemek üzere derhal re- organizasyona gidilmesi elzemdir.
—Bu re-organizasyon iki temel üzerine yapılanmalıdır; ilki kurumsal yapılanma, ikincisi ise içerik ve öncelik...
- Kurumsal açıdan; bu kurumların kişilerden soyutlandırılarak koordinasyon ve devamlılığı sağlanmalı. Uzmanların da ifade ettiği üzere Makro politikalarda Mikro fakat önemli roller için bu şart...
- İçerik ve öncelik açısından ise; hem faaliyet gösterilen ülke/bölge hem de faaliyetlerin meşruiyeti açısından güvene dayalı yapılanma olmazsa olmazdır.
‘YASAKLAYAN ÜLKELER’
Rüşvet verilmesi, yasa dışı finansman sağlanması ve Azerbaycan yasaları ve yönetmeliklerinin ihlal edilmesi gerekçesiyle USAID Azerbaycan’da yasaklandı. İlham Aliyev, ‘USAID’in Azerbaycan’daki yasa dışı faaliyetleri hakkında Amerikan yetkilileriyle bilgi paylaşmaya hazır olduğunu’ ifade etti. Aliyev, bunun sorumluluğunu üstlenmeye ve elindeki tüm bilgileri vermeye hazır olduğunun da altını çizdi. USAID’in faaliyetlerinin yasaklandığı veya ciddi şekilde sınırlandırıldığı ülkeler arasında Azerbaycan başta olmak üzere; Kuzey Kore, Küba, Venezuela, Rusya, İran ve Sudan var. Yukarda bahsi geçen tehdit dolu faaliyetler ve dahası kanıt niteliğinde iken neden Türkiye de bu listede olmasın?