Yeni Birlik Gazetesi
İstanbul
Açık
16°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce
Ara

İstanbul Deniz Müzesi

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Boğazın sesi bazen martılarla, bazen rüzgârla gelir. Ama Beşiktaş iskelesinin biraz ötesinde, o sesin tarihle karışmış, derinleşmiş bir hali duyulur. İstanbul Deniz Müzesi, bu şehrin deniziyim diyen ender mekânlardan biridir. 

Bir müzeden fazlasıdır; geçmişin sular üstünde süzülen gölgesidir adeta. Görkemli, ihtişamlı değil belki ama ağır ve sessizce çok şey anlatır. Müze, II. Abdülhamid döneminde (31 Ağustos 1897) Bahriye Nazırı Bozcaadalı Hasan Hüsnü Paşa`nın emirleri ve Tersane Komutanı Amiral Arif Hikmet Paşa`nın destekleri ile Binbaşı Süleyman Nutki tarafından Tersane-i Amire bünyesindeki Mayın Müfreze Komutanlığı`na ait binada dünyanın nadir örneklerinden biri olarak "Müze ve Kütüphane İdaresi" adıyla, denizcilik tarihini korumak ve geleceğe aktarmak amacıyla kurulmuştur. 

Önceleri tasnifi yapılmamış, müze deposu olarak sergiye açılmıştır. 1914 yılında Bahriye Naziri olan Cemal Paşa, denizciliğin tüm kollarında olduğu gibi müzede de reform yapmış ve müdürlüğe Deniz Yüzbaşı Ressam Ali Sami Boyar`ı getirerek, bilimsel anlamda müzenin yeniden düzenlenmesine olanak sağlamıştır. Ali Sami Boyar 1917 yılında müzenin ilk kataloğunu yayınlamış, Türk gemilerinin tam ve yarım modellerinin yapılması için "gemi model atölyesi" ve mankenlerin yapıldığı "mulaj (döküm)-manken atölyesi"ni kurarak, müzenin geliştirilmesine ve bugünkü halini almasına temel oluşturmuştur. 

Kasımpaşa’daki Bahriye Nezareti bünyesinde başlayan bu serüven, Cumhuriyet’in erken döneminde daha da önem kazanmış, koleksiyon genişlemiş ve 1946’da Beşiktaş’ta yeni bir mekâna taşınmıştır. Böylece İstanbul’un kıyısında bir hatıra limanı oluşturulmuştur. Bugün müze binası modern çizgilerle restore edilmiş olsa da içeride hâlâ 19. yüzyılın teneffüs edilebileceği bir hava vardır. Saltanat kayıklarının yer aldığı büyük salon, adeta zamanın durduğu bir mekândır. Sultan III. Selim’in 40 kürekli görkemli kayığı, teknik bir başarı örneği ve bir estetik bildiridir. 

DENİZDEN FISILTILAR

 Bu müze denizci bir milletin kadim belleğini taşır. 16. yüzyıldan kalma haritalar, pusulalar, savaş gemilerinin maketleri, sancaklar ve üniformalar arasında dolaşırken insan bir anda fark eder: Biz, suyla dost olan bir millettik. O dostluk zamanla unutulmuş, kıyılar yapılaşmaya, deniz seyri trafikten ibaret bir manzaraya dönüşmüştü. 

İşte tam bu noktada müze, bir tür hafıza düzeltmesi yapar. Deniz Harp Okulu öğrencilerinin kullandığı eğitim malzemeleri, tarihi deniz savaşlarından kalan objeler, kaptanların tuttuğu seyir defterleri… Bunların her biri kişisel ama kolektif bir hafızaya ait. Özellikle 1890’da Japonya dönüşünde fırtınaya yakalanarak batan Ertuğrul Firkateynine dair köşe, müzenin en sarsıcı bölümlerinden biri. Gemiden kurtarılan objelerle birlikte verilen bilgiler hem denizcilik tarihimizin kahramanlık boyutunu hem de trajik yanlarını gösterir. Denizcilik tarihimiz çoğu zaman kara merkezli anlatıların gölgesinde kalmıştır. Ama bu müze, bize farklı farklı şeyler fısıldar. 

Yolunuz Beşiktaş’a düştüğünde vapur iskelelerinin biraz gerisine doğru gidin o yapıya yaklaşın. İçeri girin. Tahtaya, yelken bezine, paslanmış bir dümenin köşesine dokunun. Belki ilk anda hiçbir şey hissetmezsiniz. Ama sonra, İstanbul’un çok uzak olmayan bir geçmişte nasıl bir deniz kenti olduğunu fısıldayan bir ses size neler hissettirmeye başlar neler. Tarifsizdir, unutulmazdır…. 

Kesinlikle gitmelisiniz…

Yorumlar
* Bu içerik ile ilgili yorum yok, ilk yorumu siz yazın, tartışalım *