Avrupa ortak yararı ve hidrojen
IPCEI, Important Projects of Common European Interest, yani Ortak Avrupa Yararına Önemli Projeler
sözcüklerinden oluşan bir kısaltma.
Avrupa Birliği içinde özellikle sanayi, enerji, dijitalleşme gibi stratejik alanlarda devlet yardımlarına
istisnai izin verilen büyük ölçekli projeler kastediliyor.
Bu projelerde temel amaç, Avrupa'nın rekabetçiliğini artırmak, stratejik bağımsızlığını sağlamak ve inovasyonu desteklemektir.
Hidrojen üretimi, batarya teknolojileri, mikroçip üretimi gibi sektörlerde IPCEI projeleri açılıyor.
Bununla bütünleşen bir başka kavram da FID.
FID = (Final Investment Decision) Nihai Yatırım Kararı demektir. Bir IPCEI projesinin FID'ye ulaşması, proje sahiplerinin şu aşamaları geçtiğini gösterir:
Tüm teknik ve finansal analizler tamamlanmıştır.
Proje finansmanı (devlet destekleri ve özel sermaye dahil) netleştirilmiştir.
Yasal onaylar alınmıştır.
Tedarikçiler, mühendislik firmaları ve yapım ekipleri seçilmiştir.
Proje artık gerçekten yatırıma başlanacak aşamaya gelmiştir: Yani inşa, üretim, uygulama adımları fiilen başlar.
IPCEI Projelerinde FID'ye Ulaşma Oranları açıklandı. 2025 Verilerine göre oluşan tablo şöyle:
Sektör / Proje Dalgası FID'ye Ulaşan Proje Oranı
Genel IPCEI Projeleri %21
Hy2Tech (Hidrojen Teknolojileri) %20
Hy2Use (Hidrojen Kullanımı) %9
Hy2Infra (Hidrojen Altyapısı) %36
TÜRKİYE'NİN SKDM UYUM SÜRECİ
Türkiye, AB ile önemli ticaret ilişkileri olan bir ülke olarak SKDM’den önemli ölçüde etkilenecektir. Özellikle demir-çelik, çimento, alüminyum gibi karbon yoğun sektörler öncelikli etki alanını oluşturacaktır.
Bu süreçte, AB’nin onlarca IPCEI ile hidrojen eko sistemini büyütme hedefi son derece akılcıdır.
Türkiye’nin temiz enerji potansiyel, su varlığı ve coğrafi konumu, AB için en değerli tedarikçi olmamızı sağlayacaktır. Cari açık için ekonomik fayda sağlanırken net sıfır yolunda da değerli adımlar atılmış olacaktır. Yüksek ısı ve enerji isteyen sektörler arasında, Türkiye’nin iddialı ihracat kalemleri de vardır.
SKDM nedeniyle rekabet gücünü kaybetmek gerekir. Hidrojen, dönüşümün en güçlü alternatiflerindendir. AB’nin IPCEI ile ürettiği ve geliştirdiği eko sistem Türkiye’ye de ivme kazandıracaktır. Benzer teşvik ve destek programları da üretilebilir. Bu nedenle Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Alman-Türk Enerji İşbirliği gibi güçlü adımlar atmaktadır. Yeşil hidrojen, IPCEI olmadan da SKDM için en önemli çözüm süreci, en değerli üründür.
***
ERGİN ATAMAN VE KADİRŞİNASLIK
Basketbolda olağanüstü değerli bir koçumuz var; Ergin Ataman.
Adı basketbol tarihine çoktan geçti.
45 yıllık kariyerinde, 4 ayrı takımla Avrupa şampiyonlukları, lig ve kupa zaferleri var. Efes Pilsen, 1996’da Koraç Kupası’nı kazanarak Türk spor tarihinin kulüpler düzeyindeki ilk şampiyonluğuna ulaşırken, Aydın Örs’ün yardımcısıydı.
Çok çalıştı, gelişti, hep çalıştı; kazandı, konuştu, kızdırdı, çalıştı; öğrendi, eleştirildi, çalıştı, transfer oldu, çalıştı, kupalar kazandı… Süreçte değişmeyen tek şey, basketbol vizyonu ve çalışkanlığı oldu.
Ergin Ataman, Anadolu Efes ile üst üste 3 Final-Four, 3 final oynadı, 2 şampiyonluk kazandı.
Sonra Panathinaikos dönemi başladı. Türkiye’de ya da Avrupa’da, hangi takımın başında olsa, en çok ve hep tepki gördüğü yer Ülker Arena oldu. Fenerbahçe seyircisi asla sevmedi, hep tepki verdi. Ataman, bunu “Fenerbahçe’ye karşı hep kazanıyor olmak” ile açıklasa da durum biraz daha geniş ölçekte büyüdü. Son olarak, Anadolu Efes seyircisinin tepkisine sesiz kalmadı. Tabi burada, o tribünlerin ne kadar ‘saf’ Anadolu Efes seyircisi ile dolu olduğu da tartışılır. Tepkinin arkasında Fenerbahçeliler var iddiası da dile getirildi. Ama Ataman’ın tepkisi, her durumda nahoş oldu; kızdı, bağırdı, kötü sözlerle salonu terk etti, basın toplantısında konuşmadı.
1-Ergin Ataman Türk basketbol tarihinin en başarılı antrenörüdür.
2-Türk spor tarihine adını yazdırmış, milli takım antrenörüdür.
3-Hak ettiği saygıyı ulusal / uluslararası her alanda görmektedir.
4-Kulüplerin “tarafkör” seyircilerinden bile saygı görmelidir.
Vefa, sadece bir semt adı değildir.
***
KADIN VOLEYBOLUNA KILAVUZ IŞIĞI
Avrupa’nın 11 elit kulübünden oluşan bir dernek kuruldu: WEWKA.
Amaç, kıta genelinde kadın voleybol hareketini güçlendirmek.
İstanbul’da kurulan Kadınlar Avrupa Voleybol Kulüpleri Derneği (WEVCA), yasal merkezi İsviçre'nin Bülach kentinde bulunacak.
Üst düzey kulüpler, spor kurumları ve hızla büyüyen bir hayran kitlesi arasındaki iş birliğini geliştirmeyi hedefliyor.
VakıfBank, Eczacıbaşı, Scandicci, Vero Volley, Fenerbahçe, Galatasaray, Volero Le Cannet. Łódź, Türk Hava Yolları, Rzeszów, Mulhouse kulüpleri bir araya geldi.
Derneğin başkanlığını, Erdal Karamercan ile birlikte WEVCA'nın Avrupa düzeyindeki misyonuna öncülük edecek olan Aldo Fumagalli üstlendi.
Türk spor tarihinin en başarılı federasyon yöneticileri, cimnastikte Suat Kılıç ile birlikte, voleybolda Akif Üstündağ’dır. Akif Başkanın, bu oluşum ile ilgili fikir ve yaklaşımını merakla bekleyenlerdenim. Umarım, federasyonları gölgelemez ve kibirden uzak bir yaklaşımla iş birliği oluştururlar. Ne diyelim, hayırlı olsun!