Suç: Kuruma skandal müdahale!
Diyanet İşleri Başkanlığı’nca yayınlanan hutbe; dini konularda cemaati aydınlatmak, bilgilendirmek amacıyla fayda üzere ortaya konulmuş bir olgu... Ve bilinir; hutbenin muhatabının cemaat olduğu...
Dolayısıyla camiye namaz kılmak için gelen cemaat, haram/helal noktasında Kuran ve Sünnet ışığında sınırlarını duymaktan asla rahatsızlık duymaz.
Nasıl ki; cemaat camiye zorla getirilmiyorsa bir hutbe sebebiyle duyduklarını uygulama zorbalığına da uğramaz.
Hutbede esas alınan içerik İslam kaynaklarında bir zaruret olsa da insan kaynaklarında serbestiyet ilkelesine dayanır. Ki Allah kuluna irade noktasında hiç şüphesiz; hayrı ve şerri seçme özgürlüğü tanımıştır.
Allah'ın dinini insanlara anlatmak farzdır. Allah'ın dinini yaşamak da... Lakin Allah'ın dinini herkese yaşatmak gibi ehliyet kimseye verilmemiştir.
Yine aynı şekilde; Allah'ın dinini ortadan kaldırmaya azmetmek, emirlerini unutturmak gibi bir keyfiyet de kimsenin haddine değildir.
Başpiskopos, Papa, Haham ve irşad
Hristiyanlığın doğu kiliselerinde Başpiskopos (Patrik), dünyadaki yaklaşık 300 milyon
Ortodoks Hristiyan'ın temsilcisi ve dini lideri olarak kabul edilir.
Katolik Kilisesi, Araf’ı kişilerin Cennet’e gitmeden önce günahlarının bedelini ödeyip temizledikleri geçici mekanın adı olarak adlandırır ve Endüljans (günahların eylemle temizlenmesi) kavramlarına inanır.
Batı Hristiyanlığı’nın Ruhani lideri Papa, bir Kilise'de yaklaşık 1,3 milyarlık bir nüfusa sahip olan dünya genelindeki Katolikler için inanç ve ahlak konularında kararlar alır.
Haham dinî âyinleri, evlilik, cenaze ve sünnet merasimlerini yönetip, dinî mahkemelerde görev alıp, vaaz verip inananları irşad eder. Üstelik gençlerin bütün dinî eğitimlerinden de sorumludur.
Tüm bu gayretler Hak dinlerin tahrif edilmiş yanlış öğretileri içindir. Uğruna bedeller ödeyenlerle dolu dünyada nice Hristiyan ve Yahudi bu gayret üzere hayat yaşar.
Beyhude bir hayat üstelik...
Bu beyhude ve hüsran dolu çabanın karşısında son din İslam inananları ebedi bir saadete davet eder. Dolayısıyla, İslam’ın emirlerini Müslüman bir topluma duyurmayı amaçlayan hutbede Cami İmamlarının ne söylemesi gerektiği seküler tartışmaya kapalı, yetki nispetinde ancak düzenlemeye açıktır.
Sözüm İslam’la derdi olanlara...
Papaların karanlık tarihi; rüşvetten, iltimasa, zinadan, soykırıma günah dolu bir tarihin izlerini taşırken,
ABD’deki “Gateway Church” adlı kilise birliğinin kurucu pastörü Robert Morris, 12 yaşındaki bir kız çocuğuna cinsel istismarda bulunmaktan suçlu bulunmuşken; İsrailli hahamların başı Meir Mazuz, İsrail’in topyekün ablukası ve saldırıları altındaki Gazze Şeridi’ne insani yardım ulaştırılmasına karşı çıkarak, “İnsanlarla uğraşıyor olsaydık Gazze’ye insani yardım gönderirdik ama hayvanlarla uğraşıyoruz.” demişken;
Yine İsrailli haham Mazuz, Filistinli mahkumlara tecavüz edilmesini savunmuşken; Değiştirilemeyen İslam, tüm yozlaşmış öğretileri silip süpürmesin, insanlığı gerçek ahlak çatısı altında birleştirmesin diye mi bu amansız bu anlamsız kavga... İslam’la derdi olanların karşıt herşeyle dost olması da ayrı dava...
O yüzden mi?
Hırsızlık yapmıyorsan “keriz” gözüyle bakılıyor, yalakalık ve yandaşlık yapmıyorsan “keriz” deniyor.
Tesettürlüye mikrofon uzatmak lütuf biliniyor; bilinçli olan, cahil yurduna konuyor!
O yüzden mi?
LGBT ve türlü sapkınlıklara gelincik çiçeği gibi naif yaklaşımlar...
Özgürlük vaadiyle kadınları ve gençleri baştan çıkarmalar, doğru adreslerde yanlışa davetiye çıkartmalar...
Ağa düşeni soyup soğana çevirerek dibi tutmaz tavada içli içli pişirmeler... Oltaya gelmeyenler için közde algı demlemeler...
Aile kavramının içini boşaltarak toplumu aymazlığa sevk etmeler, yalnızlığa terk etmeler...
Bizim olanı bizden olanla bilemeler...
Öyle öyle...
Zerre şüphem varsa namerdim.
Biliyorum ki; suç, Diyanette değil... Diyanet Kurumu tarafından yayınlanan hutbe değil skandal olan... Suç, kuruma hadsizce müdahale edenlerde... Suç, kuruma hutbe yoluyla skandal yaftası vuran Sekülerde...
Öyle işte...
Şeksiz, şüphesiz öyle...