İstanbul
Açık
15°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

AB’nin temiz hidrojen adımları

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Avrupa Birliği (AB) 3 yıl önce Avrupa Hidrojen Bankasını kurarak yeşil hidrojen eko sistemini büyütecek, Pazar oluşturacak dev bir hamle yapmıştı. 3 Milyar avro sermayeli banka,

ikinci ihale sonuçlarını da açıkladı.

Gelin, bu ihaleler ne anlama geliyor, kimlere ne fayda üretecek inceleyelim.

Komisyon, yaklaşık 1 milyar avro vereceği 15 proje seçti.

AB genelindeki 15 proje, toplam 992 milyon avro alacak ve on yıl içinde 2,2 milyon ton yenilenebilir (yeşil) hidrojen üretecek. Böylece 15 milyon ton CO2 emisyonunu önlenebilecek.

Seçilen projeler ulaştırma, kimya, metanol ve amonyak üretimi gibi stratejik sektörleri kapsıyor. İhalede dağıtılacak parayı, AB Emisyon Ticaret Sistemi'nden (ETS) elde edilen gelirlerle oluşturulan fon sağlıyor.

Amaç, yeşil hidrojen üretim maliyetleri ile mevcut piyasa fiyatları arasındaki açığı kapatmaya yardımcı olmak. Çünkü, özellikle elektrik fiyatı ve kurulum maliyeti yüksekliği, hidrojen üretimini zorluyor. Bu nedenle, fiyat ve alım garantisi gibi öncelikli finans eşikleri de geçiliyor.

İhalede kazanan 15 proje;

• Talep edilen prim 0,2 €/kg ile 0,6 €/kg arasında değişiyor.

• Çoğu proje 0,5 €/kg'ın altında destek talep etti

• Ödül alan projelerin çoğu İspanya'da (8), ardından Almanya (2), Hollanda (1) ve Finlandiya'da (1) yer almaktadır.

• En büyük projeler Almanya ve Hollanda'da bulunuyor.

Deniz sepetinde:

• Ödül alan proje destekçilerinin talep ettiği prim 0,45 €/kg ile 1,88 €/kg arasında değişmektedir.

• Tüm projeler Norveç'te bulunmaktadır (3).

15 proje için her sübvansiyon 10 yıl kadar bir süre boyunca 8 milyon avrodan 246 milyon avroya kadar değişiyor.

Avrupa Hidrojen Bankası'nın ikinci açık artırmasıyla verilen tüm projeler Nihai Yatırım Kararı'na (FID) ulaşırsa, Avrupa'daki mevcut FID'leri 2,7 GWel'den 5 GWel'e, yani neredeyse iki katına çıkaracaktır. Yani onaylanan projelerin finansmanının sağlanıp uygulanma aşamasına geçişinden söz ediliyor.

Hydrogen Europe'un Baş Politika ve Pazar Sorumlusu Daniel Fraile, sonuçları şöyle değerlendiriyor: En büyük projelerin Almanya ve Hollanda'daki olması, ölçek ekonomilerinin ve endüstriyel talebe yakın olmanın, proje gelişimini desteklediğini gösteren olumlu bir piyasa sinyalidir.

 

TÜRKİYE NE KAZANIR?

Sanayi devriminin başlangıcından bu yana, yaklaşık 250 yıldır, büyük gelişmeleri anında uygulamayan, peşi sıra takip eden bir geçmişimiz var. Bu kez durum çok farklı. Rüzgar ve güneş enerjisi potansiyelimizi avantaja dönüştürebiliriz. Jeotermal ve diğer tüm temiz enerji kaynaklarını da. Elbette bu dünyanın yıldız ürünü yeşil hidrojen olacak. Cari açık için pozitif katkısı kadar enerji arz güvenliği hatta istihdam için ayrı ayrı fayda üretecek bir sektör. Bu kez tren kalkarken vagonlara binebiliriz. Tren hareket etti ve sandığımızdan daha hızlı yol alıyor.

Bu nedenle, mevzuatın tamamlanması, hidrojene özel bir otoritenin tanımlanması ile başlayacaktır. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı kadar Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın da hassasiyet gösterdiği konu, sadece ekonomik değil sosyal etkisi ile de ülke yararını büyütecektir.

 

YEŞİL ENERJİ ÇALIŞTAYLARI

Geçtiğimiz günlerde iki değerli etkinlikte yer aldık. Önce Trakya Üniversitesi’nde

Fen Bilimleri Enstitüsü tarafından, yenilenebilir enerji kaynaklarının etkin kullanımı, bilgi paylaşımı ve sürdürülebilirlik odaklı stratejilerin geliştirilmesini amaçlayan Yeşil Enerji Çalıştayında yer aldık. Fen Bilimleri Enstitüsü Müdürü Doç. Dr. Filiz Umaroğulları, sürdürülebilir bir gelecek adına ortak aklı, bilimsel üretimi ve sektörel deneyimi bir araya getirdiklerini, iklim krizine karşı yeşil enerjinin önemini vurgulayan bir açılış konuşması yaptı Çalıştay, sadece bir bilgi paylaşımı platformu değildi, aynı zamanda Trakya Üniversitesinin ve bölgenin yeşil dönüşüm sürecinde üstlendiği aktif rolü temsil ediyordu. Çalışma gruplarında güneş, hidrojen, rüzgâr ile biyokütle ve diğer enerji kaynakları içerikli sunumlar gerçekleştirildi. Yeşil Hidrojen Üreticileri Derneği Başkanı Yusuf Günay, Türkiye’nin potansiyeli, dünyadaki gelişmeler ve yeşil dönüşümde hidrojenin yerini anlattı.

Birkaç gün sonra, Çanakkale’de kamu, özel sektör ve akademi buluşmasın zemin olan etkinlikte buluştuk. Güney Marmara Kalkınma Ajansı’nın yararlanıcısı olduğu ve Avrupa Birliği tarafından Ufuk Avrupa Programı kapsamında desteklenen “HYSouthMarmara – Güney Marmara Hidrojen Vadisi Projesi” kapsamında, Türkiye’nin ilk bölgesel hidrojen stratejisi olma niteliği taşıyan Güney Marmara Hidrojen Yol Haritası çalıştayında yer aldık. Hidrojen arz ve talebi açısından farklı senaryolar ve eylem planı için öneriler sunuldu. Daha önce Enerji Bakanlığı’na sunulan öneriler, çalıştayda da gündeme geldi. Bozcaada-Gökçeada çizgisinin örnek bir “Yeşil Hidrojen Özel Üretim Bölgesi” ilan edilmesi fikri konuşuldu. Elbette, öncelikler, mevzuat beklentisi, uluslararası entegrasyon, değerli başlıklar arasındaydı. Yurdun dört bir yanında çalıştaylar, konferans ve paneller birbirini izliyor. Eko sistem büyüyor. Çalışmalar, ‘yeşil hidrojen gelecektir’ mottosuyla ivmesini koruyor.

 

BEŞ YILDIZLI GS VE AVRUPA ŞAMPİYONU FB

Her ikisi de büyük gurur yaşıyor. Galatasaray, futbolda rekor üstüne rekor kırdığı sezonda 25.kez şampiyon oldu. Beş yıldızlı ilk ve tek takım olarak lig bitmeden kupasını aldı.

Taraftarına büyük bir şölen sundu. Güvenilir haber kaynakları, 700 bin ila 850 bin arasında taraftarın Yenikapı’da buluştuğunu öne sürdü. Şarkılar, tezahüratlar, sarı kırmızılı coşkuyu büyüttü. Akşam saatlerinde, Eurolig Final Four finalinde Fenerbahçe Beko, Monaco karşısındaydı. İkinci kez finali kazanı ve “Avrupa’nın en büyüğü benim” dedi. Ülke gururu oldu. Sonra, günden geriye demeçler kaldı…

FB Beko kaptanı, şampiyonluğun tadını çıkarmak yerine, İstanbul’daki kutlamalara laf atmayı tercih etti. Bir grup GS taraftarı, FB Başkanı Al Koç’u hedef almaya devam etti; Icardi, sırtında “Ali Koç” yazan formayla şampiyonluk kutlamasına çıktı. Kenan Doğulu, GS kutlamalarında egosantrik varlığıyla eğlenceyi bozdu. Taraftar, hırsını, sezon boyunca beğenmediği Efe Akman’dan çıkardı, törende yuhaladı. Oysa her iki taraf da tarih başarıyı büyütecek şekilde yaklaşabilirdi. Abu Dabi’de, büyük zafere rakibi karıştırmak gereksizdi… İstanbul’da yağmuru, soğuğu yok sayan taraftara daha saygılı olunabilirdi.

Saygı, sosyal medyadan başlayarak her mecrada azalarak uzaklaşıyor.

Abu Dabi’de Fenerbahçe Beko, yönetim, Jasikevicius, altın beşi ‘Devon Hall, Marko Gudurić, Bonzie Colson Jr., Nigel Hayes-Davis, Khem Birch’ ayakta alkışları hak etmişti.

GS’de 14 yıllık kariyerini 19 kupa (8 Süper Lig, 5 Türkiye Kupası, 6 Türkiye Kupası) ile tamamlayan Muslera, ailesiyle GS taraftarının gönlünde taht kuran Mertens ve akıbeti belirsiz Osimhen, daha şık şekilde uğurlanabilirdi.

Eksiği gidermek için önce eksikliği kabullenmek gerek. Başlangıç saygıdır, her daim!

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...