Görünür olma aşkı!
Prens Harry ve eşi Meghan Markle’ın doğum odasında, kalça dansını gördünüz mü bilmiyorum.
Kadın hastane odasında karnı burnunda, karnı bayağı da büyük ve doğurmak üzere.
Çift eğleniyor.
Meghan başlıyor kalça dansına ve kocası Harry yandan görüntüye girerek başlıyor dans etmeye.
Gerçekten çok sempatikler.
Ama İngiltere’de bu görüntüler üzerine kıyametler kopuyor.
Düşünüyorum.
Belki birkaç saat içinde bebekleri olacak, kendi aralarında, kadının son hamilelik saatleri, “hadi eğlenelim hatıramız olsun” demiş olabilirler.
Ne ala evet, ne güzel
Peki, bunu videoya alıp neden sosyal medyalarında herkes görsün diye paylaşıyorlar acaba.
Prens de olsan, görünmeye ihtiyacın var öyle mi?
Öyle sanırım.
Saraylarda yaşasan, onlarca hizmetin olsa, ne fark eder, görünür olma ihtiyacınız var.
Biz, bu duygunun hiç farkında değildik değil mi?
Bir yerlerde sinsi bir şekilde yatan bu duygu, ortaya çıkmayı bekliyormuş.
Sosyal medya ile bu görünme aşkı duygusu çat diye ortaya çıktı.
İnsanların paylaşımlarına bakıyor musunuz ne boyuta geldi.
Hiç kimse, saklısı gizlisi olmasın istemiyor.
Hiç kimse.
Evi saklı kalsın, karısı ya da kocası ya da çocukları saklı kalsın istemiyor.
İnsanlar, takip ettiklerin insanların kapı önünde bekler gibiler.
İnsanlar, takip ettikleri insanların penceresinden bakar gibiler.
Sosyal medyanın, hiç kuşkusuz çok faydası da oldu.
Tanımadığın, göz göze gelmediğin, yan yana oturmadığın, ama seni kalpten seçen insanlara tanışma fırsatın oldu.
Hiç tanımadığını insanların dualarında olmak nasip oldu.
Belki kardeşinden daha fazla seven, insanlar oldu.
Ama bu, her anını, tüm özelini, paylaşman, insanların gözüne sokman anlamına gelmez ki.
Görünme aşkı çok sağlıklı bir duygu mu?
Hayatın, tadında tuzunda diye bir tanımı yok mu?
Var elbette.
Kimlerin evine, gönlüne ve aklına girmesine, ne kadar izin veriyorsan, o kadar görünür olmalısın diye düşünmek mantıklı değil mi?
Ve aslında.
Göründüğün kadar, insanların gönlünde misin ona bakmak lazım.
Bayramınız mübarek olsun.