İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Sadberk Hanım Müzesi

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

1908’de Ankara’da doğan Sadberk Hanım, Ankara'nın tanınmış ailelerinden, Seraktar Sadullah Bey'in ortanca kızıydı. 18 yaşına geldiğinde teyzezâdesi Vehbi Bey (Koç) ile evlendi. Sadberk Hanım ilk gençlik yıllarından itibaren tarihî eserlere çok meraklıydı ve geleneksel sanatlara son derece ilgiliydi. Ayrıca ince zevki ve titizliğiyle biriktirdiği tüm seçkin eserlere karşı hususî bir duygu geliştiriyor, onları salt sanat eseri olarak görmüyor, kadîm geçmişimiz ile müstakbel geleceğimiz arasındaki köprüler olarak görüyordu. İşte bu yüzden ömrü boyunca nadide eserler biriktiren Sadberk Hanım, topladığı eserlerin halka açık bir müzede sergilenmesini çok arzu ediyordu. Ama bu arzusu hayattayken maalesef gerçekleşemedi. Ancak o öldükten yedi yıl sonra ailesi tarafından Sadberk Hanım’ın hayali gerçekleştirildi.

1978-1980 yılları arasında, Vehbi Koç Vakfı tarafından, Sedat Hakkı Eldem başkanlığında yürütülen kapsamlı bir restorasyon ile müze 14 Ekim 1980'de kapılarını halka açtı. İlk olarak Sadberk Koç koleksiyonu sergilendi. Sadberk Hanım'ın hayatı boyunca topladığı geleneksel el işlerinden oluşan ilk koleksiyonla açılan müze, başlangıçta değerli taşlarla bezenmiş süs eşyaları ve 16. yüzyıla ait giysi ve kumaşlar gibi etnografik eserlerle genişletildi.

1983 yılına gelindiğinde ise ünlü koleksiyoner Hüseyin Kocabaş’ın koleksiyonu müzeye alındı. Müze adeta bir arkeolojik müze vasfına da kavuşmuş oldu. Diğer yandan 2017 yılında George Washington Üniversitesi bünyesindeki Tekstil Müzesi'nde bulunan Murat Megalli koleksiyonuna ait, 18. yy. dan kalma altmış dokuz adet Anadolu kilim ve dokuma ürünleri müzeye getirildi. Böylece müzedeki eser sayısı yirmi binlere kadar arttı.

MÜZENİN ÜLKEMİZ AÇISINDAN ÖNEMİ

Sadberk Hanım Müzesi, Türkiye’de özel müzeciliğin öncüsüdür. Sarıyer Büyükdere’de, Boğaz kıyısında yer alan tarihî Azaryan Yalısı’nda konumlanmış ve kurumsallaşmış bir müzedir.

Azaryan Yalısı’nda Osmanlı ve İslam sanatına dair nadide eserler sergilenmektedir. Osmanlı ağırlıklı İslâm eserleri, Osmanlı dönemi dokumaları, kıyafetleri ve işlemeleri vs oluşan koleksiyon, özellikle 15.-17. yüzyıl dönemine ait İznik çinileri ve seramikleri, Osmanlı dönemine ait kadın kıyafetleri ve işleme koleksiyonu açısından zengindir. Kadın kıyafetlerinin yanı sıra 16.-20. yüzyıl Osmanlı dönemine ait pabuç, çanta, şapka, yelpaze gibi tamamlayıcı eşyalar da koleksiyonda yer almaktadır.

Azaryan Yalısı’nın hemen yanındaki Sevgi Gönül Binası’nda ise Anadolu’nun MÖ 6000’lerden Bizans dönemine kadar uzanan arkeolojik eserleri sergilenmektedir. Pişmiş toprak objeler, figürler, cam kaplar, mezar stelleri ve tabletler gibi eserler, binyılların kültür birikimini kronolojik bir düzende ziyaretçilere sunmaktadır. Anadolu'da yaşamış uygarlıklara ait takı, heykel, tablet, cam, stel ve sikke gibi arkeolojik eserler de burada -Sevgi Gönül Binası'nda- sergilenmektedir.

“HAYDİ MÜZE”YE MOTTOSUYLA

Sonuç olarak gördüğümüz kadarıyla;

Sadberk Hanım Müzesi, İznik çinileri, Kütahya ve Çanakkale seramikleri, tuğralı Osmanlı gümüşleri, Çin porselenleri, Osmanlı dönemine ait dokuma ve işlemeler ile geleneksel kıyafetler gibi farklı kategorilerde derinleşen koleksiyonlarıyla ayrıca Osmanlı yaşam kültürüne dair kahve, kına, sünnet ve hamam törenleri gibi gündelik hayata dair sahneler, müzenin etnografik anlatımıyla bambaşka bir tarihsel ve estetiksel hava sunmaktadır ziyaretçilerine.

Tüm bunların yanında müze ayrıca çocuklar için özel eğitim programları yürütmektedir. “Haydi Müzeye! Keşfet, Öğren, Eğlen” başlıklı etkinliklerde, 6-12 yaş grubundaki çocuklara kültürel miras, müzecilik ve uygarlık tarihi konuları olarak aktarılmaktadır. Hususî temalar eşliğinde koleksiyon gezisiyle bütünleştirilen sanatsal çalışmalar yapılmaktadır. Bu sayede çocukların estetik farkındalıkları gelişmekte ve yaşadıkları coğrafyanın tarihî derinliğini anlama kapasiteleri artmaktadır.

Diğer yandan Sadberk Hanım Müzesi'ndeki ihtisas kütüphanesinin ilmî alana sunduğu hizmetten de bahsetmek gerekir. Müzedeki 13.000’den fazla matbû eser ve 600’ün üzerinde yazma eser bulunan arşiv, sâlnâmeleri açısından Türkiye’deki en güçlü özel koleksiyonlardan biri olma vasfını taşımaktadır. Dolayısıyla bu nadide arşiv yüksek lisans, doktora ve daha üst düzeydeki araştırmacıların ilmî çalışmalarına fırsat sunmaktadır.

Güzîde bir hanımefendinin hayalinin gerçeğe dönüş hikayesini görmek isteyenlere tavsiye ederim.

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...