Güney Kafkasya aktörleri ve Trump rotası
Ermenistan ve Azerbaycan Devlet başkanları Nikol Paşinyan ve İlham Aliyev, Cuma günü Washington’da ABD Başkanı Donald Trump’ın davetiyle bir barış anlaşması imzaladı. Aynı zamanda Zengezur Koridoru’nu yeni bir transit geçide dönüştürmenin de yer aldığı bu anlaşmayı Türkiye memnuniyetle karşıladı.
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Azerbaycan ve Ermenistan arasındaki anlaşmayı “fevkalade önemli” olarak niteleyerek, Zengezur Koridoru’nun Avrupa’dan Asya’ya kesintisiz bir ulaştırma hattının kilit ayağı olacağını vurguladı.
TÜRKİYE TEMKİNLİ
Fidan'ın Trump Rotası açıklamasında dikkat çeken:
— Eğer bu koridor ön gördüğümüz şekilde hayata geçerse...
—Daha önce bize bilgi verildiği şeklinin dışına çıkılmazsa...
— Hala netlik kazanmayan durumlar var...
gibi satır başları koridorun üzerindeki soru işaretlerini yansıtıyor.
İran, Azerbaycan-Ermenistan barış anlaşmasının öngördüğü Trump koridorunu tehdit ediyor.
Trump Uluslararası Barış ve Refah Rotası (TRIPP) Güney Ermenistan’dan geçecek ve Azerbaycan’a, kendi sınırları içindeki Nahçıvan’a ve oradan da Türkiye’ye doğrudan bir rota sağlayacak.
Bölgeye komşu olan İran’ın bunu nasıl engelleyeceği henüz netlik kazanmadı ancak İran’ın dini liderinin başdanışmanı Ali Ekber Velayeti’nin açıklaması, bölgenin güvenliği konusunda soru işaretlerini gündeme getirdi.
Velayeti, “Bu koridor Trump’ın sahip olduğu bir geçit olmayacak, Trump’ın paralı askerlerinin mezarlığı olacak” dedi.
Rusya, sınır muhafızlarının Ermenistan-İran sınırında konuşlanmış olmasına rağmen toplantıya dahil edilmedi.
Moskova, zirveye destek verdiğini belirtirken, Batı’nın Ortadoğu’da arabuluculuk çabalarının “üzücü deneyimi” olarak nitelediği durumun yaşanmaması için “bölge ülkelerinin kendi geliştirdikleri çözümlerin, yakın komşuları Rusya, İran ve Türkiye’nin desteğiyle hayata geçirilmesini” önerdi.
***
Uluslararası Kriz Grubu Güney Kafkasya Kıdemli Analisti Joshua Kucera, Trump’ın umduğu kadar kolay bir zafer elde edememiş olabileceğini, anlaşmaların birçok soruyu cevapsız bıraktığını söyledi.
Ermenistan’ın anayasa konusu süreci rayından çıkarma tehdidini sürdürüyor ve yeni ulaşım koridorunun pratikte nasıl işleyeceği henüz net değil.
Kucera, “Gümrük kontrollerinin ve güvenliğin nasıl işleyeceğine ve Ermenistan’ın Azerbaycan topraklarına karşılıklı erişiminin niteliğine ilişkin temel ayrıntılar eksik. Bunlar ciddi engeller olabilir,” dedi.
Azerbaycan, İran’ın komşusu olması ve sahip olduğu enerji kaynakları ile Güney Kafkasya’da İsrail’in en fazla önem verdiği ülkedir.
İsrail için başta Azerbaycan ve Kazakistan olmak üzere yeni bağımsız olan Müslüman ülkelerle geliştireceği iş birliği sözde Yahudi devleti arasında bir “model” olarak hedeflenmiştir.
Azerbaycan’daki Yahudi nüfusun varlığı Aliyev’i İsrail ile dost kalmaya mecbur bıraksa da; Azerbaycan gibi İslâm coğrafyasının önemli bir bölgesini ve Müslüman Azerbaycan halkını yöneten bir liderin zalimle olan mesafesini koruması gerekir. Çünkü;
ABD’nin İsrail’e verdiği maddi ve askeri destek düşünüldüğünde Trump Rotası, İsrail’i Güney Kafkasya ticaretinde pay sahibi yapacak, ‘Yahudi Lobisi’ne pazar sağlayacak ve alan açacak bir tehdidi de içinde barındırıyor olabilir.
İsrail’in Güney Kafkasya ülkeleri arasında en az ilişki kurduğu ülke Ermenistan’dır. Ermenistan’ın ‘Trump Rotası’ anlaşmasıyla İsrail’le ikili ilişkiler içine girmesi olası tehditlerin artması açısından önemlidir.
Aliyev'in bu aşamada hiç olmadığı kadar temkinli olması gerekir. Azerbaycan’ın; ABD, İsrail ve Ermenistan cenderesine sokulması ve kazandığı zaferleri kaybetmesi an meselesi olabilir. Aliyev’in bir soykırım ortağını Nobel Barış Ödülü’ne layık görmekten vazgeçmesi ve Trump’ın sahte zafer naralarına kapılmaması elzemdir.
Aliyev “Gardaşım” dediği kötü gün dostu ve en büyük destekçisi Türkiye’nin rehberliğinde yol almalıdır ki; bu surette Trump Rotasını Türk devletlerinin ve bölgenin tüm aktörlerinin selameti için mutlak güvenilir hale getirebilsin.
Ez Cümle;
Türkiye, sahibi olduğu başarıları Trump gibi rol çalan bir aktöre kaptırmayacaktır.
Süleyman Demirel'in Cumhurbaşkanlığı dönemde olduğu gibi, Kafkasya’da Aras kadar uzun ve Hazar kadar dertli bir vatan aşığı Ebulfez Elçibey’i ve Bosna Hersek’te Bilge Lider Aliya İzzetbegoviç’i desteklemeyerek ‘tarihin akışını kontrol etme fırsatı’ geri çevrilmeyecektir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın liderliğindeki Türkiye’nin, hem bölgesel hem de uluslararası alanda sahip olduğu mevcut gücü, yalnızca şahidi değil ortağı olduğu tarihin akışını elinde tutacağının şeksiz şüphesiz emaresidir.
Türkiye, sürecin seyrine göre; Aliyev’in içinde bulunduğu gaflete binaen, İsrail ve ABD’nin yayılmacı ve işgalci tehlikesine karşın, Türk dünyası adına kritik ve dikkat çekici daha da ötesi olmadığı ve saymadığı masayı yıkacak hamleler yapabilir.