İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Boğazın en pahalı yalısı: Şehzade Burhaneddin Efendi

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

İstanbul Boğazı’nın Rumeli kıyısında, Yeniköy sahilinin serin rüzgârına yaslanmış, zamanın akışına direnç göstermiş nadide yapılardan biri olarak duran Şehzade Burhaneddin Efendi Yalısı, mülkiyet devrinin, siyasî değişimlerin ve estetik anlayışın asırlık serüvenini taş duvarlarına, ahşap tavanlarına ve bahçe yollarına sindirmiştir.

Mimari bakımdan yalı, Boğaziçi’nin ahşap yapıları arasında ölçüsü ve işçiliği ile temayüz eder. Bodrum dâhil dört katlıdır, 3.633 metrekare kullanım alanına sahiptir, 64 odası ve 60 metre uzunluğunda rıhtımı vardır. Neo-barok etkiler, ampir üslup ve art nouveau dokunuşları aynı çatı altında buluşmuş; girişteki 650 metrekarelik büyük salon altın varaklı bezemeleriyle göz kamaştırmış; haremlik ve selamlık bölümleri, Türk hamamı, Boğaz’a nazır süit odaları ve balo salonları dönemin zarif yaşantısını aksettirmiştir. Çatı alınlığındaki “Ya Hafız 1328” kitâbesi, binanın manevî kimliğinin zamana dirençli bir işareti olarak yerini korumuştur.

Tapu kayıtlarının 1785 tarihli ilk satırlarında saatçi Hacı Panayot’un ismiyle başlayan bu hikâye, Osmanlı’nın muteber sarraflarından Varki Vartaks’ın eline geçmiş, onun ölümünün ardından icra hükmüyle yeni sahibine yönelmiş, 1887’de Hariciye Nazırı Ahmet Münir Paşa’nın uhdesine girmiştir.

Münir Paşa’nın vefatı üzerine yalı, Enver Paşa’nın annesi Ayşe Pervin ile Şükriye Ulviye Hanım’a intikal etmiş, ardından 1911’de Sultan II. Abdülhamid’in, kalbî yakınlık beslediği oğlu Şehzade Burhaneddin Efendi için satın almasıyla yeni bir kimliğe bürünmüştür. Böylelikle mülk, malikinin adıyla anılmaya başlamış ve hanedanın zarif yaşam kültürünü yansıtan bir merkez hâline gelmiştir. Cumhuriyet’e geçiş döneminde hanedana tanınan altı aylık satış imkânı içinde müşteri bulunamayınca, Şehzade ek mühlet talebiyle Gazi Mustafa Kemal Paşa’ya müracaat etmiş, bu sürenin sonunda 1923’te Mısırlı Ahmet İhsan Bey’e satılmıştır.

Ahmet İhsan Bey döneminde (1944) restore edilmiş ve 1946’da Ahmet İhsan Bey’in vefatının ardından mülk, kızlarına miras kalmış ancak geçen yıllar içinde ihmal edildiği için harap olmuştur.

YENİDEN İHYA OLUYOR…

Yıllar sonra 1984’te Artvinli iş insanı Müfit Erbilgin, dünyanın farklı şehirlerinde yaşayan varislerden vekâletnameler toplayarak mülkü iktisap etmiş, 1989’a dek süren titiz bir restorasyonla yapının ihtişamını canlandırmıştır.

Paşabahçe cam işçiliğinin zarif örnekleri merdiven korkuluklarında yeniden hayat bulmuş, altın varaklı salonlar, rokoko tarzı süslemeler, yarım kemerli cumba pencereleri ve bahçedeki mavi çam, manolya ve palmiye ağaçları özenle ihya edilmiştir.

2015 yılında Katarlı iş insanı Abdulhadi Mana A SH Al-Hajri tarafından satın alınan yalı, tapu kayıtlarında Dardanelles Gayrimenkul Yatırım A.Ş. adına tescil edilmiş, dört parselden oluşan arazisi Köybaşı Caddesi’nin iki yakasında yer almasıyla Boğaziçi’nde nadir rastlanan bir yerleşim düzenini sergilemiştir.

Bugünkü emlak değerleri göz önüne alındığında, Şehzade Burhaneddin Efendi Yalısı’nın, Boğaz hattında mülkiyet bedeli itibarıyla en yüksek seviyeye ulaşmış yapı olarak anılması tesadüf değildir. Metrekare başına düşen değer, asırlık bir mekânın taşıdığı tarihî prestiji ve kültürel ağırlığı ifade eder. Satış bedellerinde ulaşılan astronomik rakamlar, bu yalıyı Boğaz’ın sembolik en tepe noktasına yerleştirmiş, geçmişin hanedan ihtişamı ile bugünün küresel lüks anlayışı arasında eşsiz bir köprü hâline getirmiştir.

Dolayısıyla Şehzade Burhaneddin Efendi Yalısı vakur duruşunu muhafaza eden tarihî kimliği, nadide mimarî bütünlüğü ve ulaştığı rekor piyasa değeriyle hâlâ dikkatleri üzerine çekiyor.

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...