İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Başınıza Mourinho kadar taş yağsın

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Türkiye’nin bir teknik direktör mezarlığı olduğunu defalarca yazdım çizdim. Daha önce Türkiye’de perişan olan ve sonrasında bir dünya ekolu olan Alman Löw’un Fenerbahçe’ye gelmesi gündeme geldiğinde bunu söylemiştim ve yine bu sayfalarda “Löw Türkiye’ye gelmez” demiştim ve eklemiştim “aklı varsa da gelmez…”

Peki neden gelmez dedim? Bunun çok nedeni var. Her şeyden önemlisi Türkiye kültür olarak her ne kadar eskilerin deyimiyle bir garp ülkesi olduğunu iddia etse de bir şark ülkesi. Şimdi bu cümleyi biraz yeni nesle göre yazayım da bu adam ne sallıyor demesinler. Her ne kadar biz ülke olarak bir Avrupa ülkesi olduğumuzu iddia etsek de kültür olarak bir Ortadoğu – Asya ülkesiyiz. Çok ciddi kültürel farklarımız var batıyla. Bu farklar Türkiye’nin batıda istediği patlamayı yapamamasının asıl nedeni. 

TÜRKİYE’YE GELEN REZİL OLUP GİDİYOR

Onlarca batıdan gelen başarılı olan teknik direktör Türkiye’de başarısız oluyor ve tabiri yerindeyse rezil olup gidiyor. Kültür farkını ne futbol kulüp başkanları anlıyor ne de buraya gelen o yabancı teknik direktörler. Bu konuda çalışma yapan yok.

Yaşanan kültür farkını anlatacak ve bu kültür farkından dolayı ortaya çıkabilecek sorunları yok edecek bir sistem çalışması yapılmıyor…

Bakın daha bu kış İspanya Milli Takımın santraforu ve aynı zamanda takım kaptanı Alvaro Morata geldi. Morata Türkiye’de Galatasaray’da yarım sezon oynadı daha doğrusu oynamaya çalıştı. Morata Türkiye’ye hiç uyum sağlayamadı ve yaz ortası İtalya’ya transfer oldu. Adamın yaşadığı kültür farkı her maça çıktığında, her röportaj verdiğinde yüz ifadesindeki şaşkınlığından belli oluyordu.

Bu kültür şoku daha çok Avrupa’dan gelen oyuncularda yaşanıyor. Afrika ve diğer kıtalardan gelen oyuncu ve teknik direktörlerde yaşanmıyor. Çünkü Avrupa ile Türkiye arasında ekonomik, sosyal ve aklınıza gelebilecek her türlü farklar var. Burada en büyük suç bu kültür farkı faktörünü belki bilen ve önemsemeyen belki de bilmeyen ve farkında olmayan kulüp yöneticileri. 

“Kültür farkı” faktörü çok önemli bir faktördür. Bunun önce farkına varacaksın sonra da bunun önüne geleceksin. Gerekirse psikologlarla, sosyologlarla çalışacaksın ve takıma özellikle Avrupa’dan aldığın başarılı oyunculara özel bir uyum programı uygulayacaksın. Bunu sadece oyuncular için değil teknik direktörlerin için de yapacaksın. Bunu yapmazsan futbolda Türkiye ile Avrupa’yı entegre edemezsin.

MOURINHO DA KÜLTÜR ŞOKU YAŞADI

Süper Lige gelen hemen hemen tüm ünlü teknik direktörler bu kültür farkını yaşadı ve başarısız oldular. Gelen başarısızlıktan sonra da Türkiye’yi “tazminatı kapıp tüyülecek ülke” gibi görmeye başardılar. Biz bir tazminat cenneti ülke olduk yabancılar için. Bunun da tek nedeni kulüplere Avrupa’dan gelen bu önemli teknik direktör ve oyuncuların bir oryantasyondan geçmemeleri.

Bunu dünya futbol tarihinin en başarılı üç teknik direktöründen biri olan Jose Mourinho’da da gördük. Bu adam çok akıllı bir adam yine hızlı adapte oldu ama daha kulübe geldiği ilk günden itibaren Koç ve Acun tarafından hep yanlış yönlendirildi. Yok işte yapı varmış, hakemler Galatasaraylıymış da bilmem ne. Adamın beynini yediler, adam da papağan gibi bunları söyledi ilk sezon boyunca. Mourinho’ya Türkiye ile ilgili ne kadar palavra varsa onları anlattılar.

Mourinho’nun yanına Türkiye’nin kültürünü anlatacak, Türk futbolunu hem sosyolojik hem de psikolojik anlamda anlatacak bir ya da iki kişi koymaları lazımdı. Yanında bir psikolog bir de sosyolog olmalıydı. Bu adamlar Mourinho’nun beyin takımında yer alacak ve her yönüyle Türkiye’yi anlatacaktı. Mourinho çok akıllı bir adam, bu oryantasyondan faydalanacak ve ayağı daha yere basan bir kişilik sergileyecekti. 

Türkiye’de futbol zordur, tekniğe dayalı değil fiziğe dayalı mücadeleye dayalı futbol oynanan bir ülke burası. Çok mu kaliteli futbol oynanıyor? Tabii ki hayır ama Türk liglerinin kendine has bir tarzı var, serttir futbol bizde bir nevi kör dövüşü gibidir duyguya dayalıdır mücadele. Bunları Mourinho’nun kendi keşfetmesini beklemek yerine ona anlatılması lazımdı.

Yine önemli bir kültürel fark: Yerli oyuncuların psikolojik yapısı. Bir yerli oyuncunun psikolojisi asla yabancı futbolcu gibi değildir. Daha duygusaldır bizim oyuncularımız. Bunları takımdaki yabancı oyuncularla nasıl entegre edeceksin? Bu da psikolojinin konusu.

Peki ya sosyal medya? Her ülkenin sosyal medyayı kullanma şekli farklıdır. Linç kültürünün ön planda olduğu Türkiye’de her maçtan sonra binlerce sanal futbol yorumcusunun yorumlarını okursunuz sosyal medyadan.

Futbolu bir akademi gibi düşünmek lazım ama bu bizde yok! Bunu yıllardır hiç kimse başaramadı. Ya yapmadı ya da yapmayı düşünmedi. Bir sürü antrenör, analizci alıyorlar ama teknik ekibe bir psikolog bir sosyolog alamıyorlar.

ADAMI ŞAPŞALA ÇEVİRDİLER 

Şimdi bakıyorum aynı sorun Mourinho’da da var. Adamı resmen şapşala çevirdiler. Hele o spor yazarları ya da çeşitli YouTube veya TV kanalında yorumcu diye takılanlar. Mourinho eminim hayatında bu kadar hakaret yememiştir. Fenerbahçe’nin başarısızlığını bu adama yazmak büyük bir haksızlık.

Bu adam çok önemli bir adam. Bu adam hiçbir şey yapmasa bile Fenerbahçe’yi Avrupa’ya tanıttı. Buna ben bizzat şahidim. Benfica maçını Avrupa’da pek çok ülke canlı yayınladı. Fenerbahçe’nin sadece Türkiye’de değil Avrupa’da da esamesi yoktu. Bu Feneri Avrupa’da nerdeyse kimse bilmiyordu kulüp unutulmuştu ama Mourinho geldikten sonra FB Avrupa’nın gündemine oturdu. Batı basını Mourinho sayesinde Fenerbahçe’yi takip etmeye başladı. Bu hiç de azımsanacak bir şey değil.

Bunun için Mourinho’ya haksızlık yapılıyor, yok işte tazminatını alıp gitmek istiyormuş, yok kötüymüş, yok Mourinho işi bilmiyormuş, yok efendim Türk halkını küçük görüyormuş boş boş iddialarla adamın asabını bozdular. Geçmişte suratı gülen o renkli adam gitti yerine suratsız asabi bir adam geldi. Bunun en büyük sorumlusu ise ülkemizdeki popülist spor basını ve Mourinho’ya yapılmayan oryantasyon programı.

Kimse kusura bakmasın Mourinho FB için bir gururdur, Fenerbahçe’ye çok ciddi katkıları olan bir adamdır. Ben Portekiz’deki Benfica maçını yabancı bir TV kanalından takip ettim maçı anlatan sunucu ve yorumcu Fenerbahçe’den çok Mourinho’dan bahsediyordu bilmem anlatabildim mi?

Bu nedenle yine kimse kusura bakmasın bu adamı harcamak isteyenlere ‘Başınıza Mourinho kadar taş yağsın’ diyorum.

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...