İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Sokağa çıkma yasağında kaç çift ayrıldı?

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Koronavirüs salgını, yalnızca sağlık sistemlerini değil, duygusal dayanıklılığı da sınayan küresel bir kriz haline geldi. Türkiye’de ilk vakanın açıklandığı Mart 2020’den itibaren, hastalığın hızla yayılması üzerine alınan tam kapanma kararı, milyonlarca insanı evlerinde kalmaya zorladı. Ancak dört duvar arasında kalmak, yalnızca fiziksel değil, duygusal mesafelerin de derinleşmesine yol açtı.

Birçok çift, alışık olmadığı kadar uzun süreyi aynı mekânda geçirirken, çözülmemiş problemler yüzeye çıktı. İş stresi, ekonomik belirsizlik, çocuk bakımı gibi baskılar ilişkileri daha da gerdi. Özellikle metropollerde küçük evlerde yaşayan ailelerde, kişisel alan eksikliği çatışmaları körükledi. Türkiye’de pandemi boyunca Aile Mahkemeleri’ne yapılan boşanma başvurularında ciddi bir artış gözlemlendi.

Ayrılık mı yakınlaşma mı?

Pandemi süreci herkes için aynı şekilde işlemedi. Bazı çiftler için bu zorlu dönem, ilişkilerini yeniden değerlendirme ve birbirlerine yakınlaşma fırsatı sundu. Ancak çoğu zaman bu yakınlık, duygusal patlamaları da beraberinde getirdi. Aile içi şiddet vakaları özellikle 2020'nin ikinci çeyreğinde dramatik şekilde yükseldi. Adalet Bakanlığı verilerine göre, sokağa çıkma yasağının uygulandığı aylarda, ev içi şiddet ihbarlarında %38’e varan artış yaşandı.

Öte yandan, karantina dönemi bazı çiftleri yeniden bir araya getirdi. Özellikle uzun süre ayrı kalan sevgililer, pandeminin hayatın ne kadar kırılgan olduğunu göstermesiyle birlikte yeniden barışmayı seçti. Psikologlar bu durumu “duygusal güvenlik arayışı” olarak tanımlıyor. Belirsizlik ortamı, bireyleri tanıdık ve güvenli ilişkilere yönlendirdi.

Boşanmalar arttı ama her hikâye aynı değil

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) açıkladığı verilere göre, 2020-2021 döneminde boşanma oranları %15’e yakın bir artış gösterdi. Ancak bu rakamlar tek başına büyük resmi açıklamaya yetmiyor. Zira aynı dönemde evlenme oranlarında da ciddi bir düşüş yaşandı. İnsanlar hayatın durduğu bu süreçte önemli kararlar almaktan çekindi. Bu nedenle birçok ilişki askıya alındı, bazıları ise mecburen devam ettirildi.

Salgın, aynı zamanda toplumun ilişkilere yüklediği anlamı da sorgulamasına neden oldu. "Gerçekten seviyor muyuz, yoksa alışkanlıklardan mı ibaretiz?" sorusu, birçok çiftin zihninde yankılandı. Pandeminin oluşturduğu zorunlu yakınlık, ilişkilerdeki sağlamlığı test etti ve kimileri bu testi geçemedi.

Pandemiden sonra yeni bir ilişki çağı mı başlıyor?

Uzmanlar, pandeminin ilişkiler üzerindeki etkisinin uzun vadeli olacağı görüşünde. Zira pandemi, romantik ilişkilerin temel taşlarını; sabır, empati, anlayış ve kişisel alan ihtiyacını yeniden tanımladı. Online terapi seanslarının ve çift danışmanlıklarının artışı da bunu gösteriyor. Karantina döneminde başlayan veya biten ilişkiler, gelecekte insanların ilişkilere yaklaşımını önemli ölçüde şekillendirecek.

Psikolojik olarak yıpratan bu süreç, aslında toplumsal bir kırılma anıydı. Sadece bireyleri değil, toplumu da dönüştüren bu deneyim, ilişkilerin evrimine dair önemli ipuçları taşıyor. Pandemiden önce "zaman ayıramıyorum" diyen çiftler, zamanın bolluğunda da yollarını ayırdıysa, sorun zaman değil başka bir şeydi.

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...