İstanbul
Açık
12°
Adana
Adıyaman
Afyonkarahisar
Ağrı
Amasya
Ankara
Antalya
Artvin
Aydın
Balıkesir
Bilecik
Bingöl
Bitlis
Bolu
Burdur
Bursa
Çanakkale
Çankırı
Çorum
Denizli
Diyarbakır
Edirne
Elazığ
Erzincan
Erzurum
Eskişehir
Gaziantep
Giresun
Gümüşhane
Hakkari
Hatay
Isparta
Mersin
İstanbul
İzmir
Kars
Kastamonu
Kayseri
Kırklareli
Kırşehir
Kocaeli
Konya
Kütahya
Malatya
Manisa
Kahramanmaraş
Mardin
Muğla
Muş
Nevşehir
Niğde
Ordu
Rize
Sakarya
Samsun
Siirt
Sinop
Sivas
Tekirdağ
Tokat
Trabzon
Tunceli
Şanlıurfa
Uşak
Van
Yozgat
Zonguldak
Aksaray
Bayburt
Karaman
Kırıkkale
Batman
Şırnak
Bartın
Ardahan
Iğdır
Yalova
Karabük
Kilis
Osmaniye
Düzce

Hidrojen ve coğrafya zenginliği

YAYINLAMA: | GÜNCELLEME:

Hydrogen Europe (HE) CEO’su Jorgo Chatzimarkakis, daha birkaç gün önce Avrupa'daki elektrolizler konusunda harika bir tespitte bulundu: Acil basitleştirme gerekli. Avrupa'nın önde gelen temiz teknoloji şirketleri CEO'ları ortak bir mektup imzalayarak AB Komisyonu Başkanı Ursula Von Der Leyen’a ilettiler. İçerik, yaklaşan Omnibus Yönetmeliğinde RFNBO hidrojeni için pragmatik ve kolaylaştırıcı kurallar oluşturulmasını kapsıyordu.

Şimdi anılan kavramları açarak durumu anlayalım.

Omnibus paketleri, Avrupa Komisyonunun Basitleştirme ve Rekabetçilik gündeminin bir parçası. RFNBO, yenilenebilir, biyolojik olmayan kökenli yakıtlar.

Chatzimarkakis’in yorumu şöyle:

“Mevcut düzenleyici çerçeveyi basitleştirmediğimiz ve endüstriyel dağıtımı kısıtlamak yerine güçlendirmediğimiz sürece Avrupa, hidrojen hedeflerini kaçıracak. Bugün Avrupa'da kurulu elektroliz gücü 1 GW'tan daha az durumda. Oysa 2024 hedefi 6 GW idi. Çoğunluğu erken aşamadaki RFNBO projeleri olmak üzere 50'den fazla proje iptal edildi. Acil esneklik olmazsa fabrikalar atıl kalacak ve Avrupa başka bir stratejik endüstriyi kaybetme riskiyle karşı karşıya kalacak.”

Bu, net bir uyarı. O nedenle Komisyona yapılan uyarılar dikkatle incelenmeli:

-RFNBO hidrojenini Avrupa'nın Temiz Sanayi Anlaşmasının merkezinde tutun -RFNBO Yetkilendirilmiş Yasasını revize edin — sübvansiyonlu yenilenebilir enerji kaynaklarını ek olarak sayın, muafiyetleri 2035'e kadar uzatın ve zaman eşleştirmeyi basitleştirin -Ölçeğin kilidini açmak için saatlik eşleştirmeden günlük veya haftalık eşleştirmeye geçin -RED III'ü tam olarak uygulayarak talebi canlandırın Avrupa, endüstriyel dayanıklılığı ve teknolojik liderliğini tehlikede görüyor. Bu, Avrupa'nın “Temiz Teknoloji seçkinlerinin sesi” olarak adlandırılıyor.

Peki “Elektrolizörlerin basitleştirilmesi” ne demek?

Açıklamanın iki yönü var:

A) Regülasyonel “basitleştirme” (operasyonel karmaşıklığın azaltılması)

Saatlik eşleştirme → yüksek OPEX/karmaşık kontrol: Dakik saat eşleştirme, üretimi güneş-rüzgâr profiline kilitleniyor; gereksiz dur-kalk oluşuyor, daha fazla yıpranmaya neden oluyor, kısmi yükte verim kaybı oluşuyor. Büyük oyuncular, bunun, maliyeti %30 civarı artırabileceğini ve ekipmanı yıpratacağını açıkça söylüyor.

B) Teknik/işletme “basitleştirme”

Su arıtma, güç elektroniği, ısı yönetimi, kompresyon vb. alt sistemlerde standardizasyon gerekli; tek-konteyner modüller uygulanabilir, “plug-and-play” saha kurulumları yapılabilir. Bu, CAPEX’i ve kurulum süresini aşağı çeker.

Yük profiliyle daha uyumlu çalışma olmalı: Elektrolizör maliyetinin hidrojen nihai maliyetinde %30–40’a çıktığı görüldüğü için bu sadeleştirme fayda getirecektir.

Türkiye, AB’ye ihracat/sertifikasyon hedefliyor. Bu nedenle 2029’a kadar aylık eşleştirme, 2030’dan itibaren saatlik; ek ilave ve coğrafi korelasyon şartlarını en baştan kurgulamak gerekli.

Omnibus, RFNBO’yu değiştirmiyor; daha çok raporlama/takvim sadeleştirmesi getiriyor.

Tüm bu ciddi yapısal tasarım sürecinde, Türkiye’nin çok yönlü mevzuat aşamalarını tamamlaması gerekli. Tek mesele SKDM (CBAM) değildir. Değerli, rekabet için de öncelikli alandır ancak hidrojen, özellikle temiz enerji bütünlüğü ile, cari açıkla savaşın yanı sıra enerji arz güvenliğinin de anahtar oyuncusudur. Sadece yeşil hidrojen üretim süreçleri değil, depolama, taşımacılık ve kullanım safhaları da aynı öncelikle gözetilmelidir.

Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Çevre Şehircilik ve İklim Bakanlığı, sürecin doğrudan ilgili muhataplarıdır.

Yeşil Hidrojen Özel Üretim Bölgeleri ilan edilmesi, hidrojenin temiz enerji kaynağı olarak yasal zemine kavuşması, ilgili ekipman ve araçların ithalat/gümrük düzenlemeleri, eşdeğer öneme sahiptir.

Tümü ülke geleceğinin faydasınadır.

‘Coğrafya zenginliktir’ sözü Türkiye için söylenmiştir!

***

BİZİM ÇOCUKLAR VE MONTELLA

Eleştiriyle hüküm giydirmeyi karıştırıyoruz. ‘Vincenzo Montella’ gitsin kampanyasını başlatanlar var. ‘Gitsin, Fatih Terim gelsin’ diyenler var. ‘Fatih Terim ve Şenol Güneş artık torun sevsin’ diyenler var. Ben de daha net bir soruyla katılıyorum gündeme:

Montella neden gitsin!

Milli takımla barışı sağlayan, gencecik çocukları, ‘Bizim Çocuklar’ bakışına taşıyan, elemeleri lider bitiren, Euro 2024’te Almanya’da gruptan çıkan, Çeyrek final oynayan da Montella idi.

Bulgaristan’ı tarihi farkla yenmek de yetersiz kaldı kimilerine; Kerem niye 80 dk oynadı, Can Uzun niye ilk 11 değil, vb sorularla desteklendi eleştiriler.

Bazen tadını çıkarmayı bilmek gerek.

Öncelikleri şaşırıyoruz, milli takımı ‘Bizim Çocuklar’ olarak görmekle başlayacak her şey…

 

***

‘SUAT ÇELEN’ HAREKETİ

Cimnastik Federasyonu Başkanı Suat Çelen, sporculuk döneminde, adıyla anılan hareketi literatüre sunan, çok başarılı bir isimdi. Murat Canbaş, Ferhat Arıcan, Ümit Şamiloğlu ve İbrahim Çolak, benzer şekilde literatürde ye aldılar, alıyorlar. Kimileri zorlasa da, her hareket yapılabilir gibi görünüyor ama Suat Çelen’in hareketini şu sıralarda yapabilen yok!

2024 yılında, FIG (Dünya Jimnastik Federasyonu) asbaşkanlığına yeniden seçilen Suat Çelen, büyük düşlerle yola çıkmıştı.

Federasyon başkanı seçildiğinde sadece 16 ilde yapılabilen branşı 81 ile, ilçelere yaygınlaştırdı.

Şimdi, üç büyükleri içine çekme hazırlığında.

Memlekete “Biz voleybol ülkesiyiz” dedirten, hem de bunu güleryüzle yaptıran Voleybol Federasyonu Başkanı M. Akif Üstündağ mı yoksa Suat Çelen mi en başarılı federasyon başkanı, sorusu, sanki Çelen’e daha yakın duruyor artık!

Bize düşen de, sporda başarı yarışının tadını çıkarmak oluyor, alkışlara boğularak…

 

***

OKAN BURUK’A SAYGI

Seveni çok, takdir edeni çok ama övgüyü yüksek sesle haykıran pek yok!

Okan Buruk, futbolcuyken yaşadığı başarılı kariyeri teknik direktör olarak çok daha yükseğe taşıyor. Öyle ki, devler liginde, dünyanın en iyi takımlarından biri, Liverpool’u devirdiğinde bile, tatminsizlik içinde kıvranan sesler çıkabiliyor.

Korkmayın beyler, Okan Buruk’u överseniz kimse gücenmez.

Yiğidin hakkını yiğide ver, bu toprakların sözüdür.

Başka hesaplarla, hak ettiği saygıyı göstermemek, övmek suç ya da yanlış olur gibi durmak, bir anlamda (hem de istemeden) saygısızlığa çıkıyor.

Okanball diye adlandırılan bir yöne götürüyor takımı.

Hiç yakışmayan sonuçlar da alındı bu süreçte, doğru.

Ancak hep pozitif, hep üretken, hiç korkmayan bir futbola yürüyor.

Yürümüyor, koşuyor.

Yine kaybedebilir, eleştirilebilir.

Ama övülebilir de aynı zamanda!

Evet beyler, Okan Buruk övülebilir, korkmayınız!

 

 

Yorumlar
Yorumlar yükleniyor...
Daha fazla yorum yükle...